57-Fırat.

42.5K 2.6K 262
                                    

Ayrı kaldığımız ve Cansız geçen bir gün daha. Tam üç gün. Odasına girip kıyafetlerini kokusu vardır umuduyla kokluyordum. Gözyaşlarımı tutamasamda biliyordum Mert oğlumuzu bulacaktı ve yine yuvamıza getirecekti. Fazla belli olmayan karnımı okşadım. Sonuçta iki aylık.Kız olduğunu hissettiğim bebeğimle konuşmaya başladım.

"Sende özledinmi babayı? Abini peki? Merak etme kızım yakında gelecekler. Hep beraber bir aile olacak ve hiç ayrılmayacağız. Hem sen şanslı olacaksın çift vatandaşlı. Hem Türk hem Alman. Çok şanslısın."

Konuşmama devam ederken odaya Burcu girdi. Mert'in benim için ayarladığı iki kızdan biri.

"Afra abla hadi yemekler hazır. Mert abininde selamı var. Az kalmış bulmalarına Canı."

Canın kıyafetlerini yerine geri koydum ve dolaba bıraktım. Arkama döndüm. Burcu gülümsüyordu. Yanıma gelip koluma girdi. Odadan çıkarken konuştu.

"Üzülme abla Mert abi bulacak Can'ı sen kendini üzme."

Merdivenlerden aşağı indik ve salona hazırlanmış masaya ilerledik. Oradan Hasret geldi ve bize bakıp gülümsedi. Hep beraber masaya oturduk ve yemeğe başladık..

//\\Mert//\\

Sabaha kadar kaldığımız bilgisayar odasında bilgisayar başındaki adamlara sordum.

"Buldunuzmu?"

"Arıyoruz efendim."

"Ülkeyi gezenlerden ses varmı?"

"Hayır efendi--"

"Efendim bir sinyal buldum!"

Koşarak adamın başında oturduğu bilgisayara gittim. Ekrana bakınca kaşlarımı çattım. Kırmızı bir nokta yanıp sönüyor ve olduğu yer, Mardin. Ne olur ne olmaz diye İstanbul'a gelmiştim.

"Bana bir uçak bileti ayarlayın. En yakın saate bak."

"Bir buçuk saate Sabiha Gökçen Havalimanından kalkıyor efendim."

"Hemen al. Gidiyorum. Gelişme olursa haber verin."

Adam başını sallarken odadan çıkıp yatak odasına gittim. Bir duştan sonra takım elbisemi giydim ve saçlarımı kurtarak çıktım. Aşağı inerek dış kapının önüne geldim. Ufak siyah bir valiz vardı.

"Efendim başka bir isteğiniz?Orada adamlarınız bekliyor ama yanınıza almak istediğiniz.."

"Bana Beratı yolla."

Beratı aradı adam. İki dakika sonra Berat elinde ufak bie çantayla geldi.

"Gidiyoruz Berat."

Berat başını sallayıp kapıyı açtı. Dışarı çıktım ve direk şöför koltuğuna oturdum. Berat yanıma oturdu. İşte geliyoruz oğlum. Bekle bizi.

//\\Fırat//\\

Geniş koltukta oturmuş ayağımı hızlı bir şekilde yere vuruyordum. Karşıma Büşra vardı. Başı yerde dönük oturuyordu. Akşam üstüydü.

"Ne yaptın çocuğu?"

Başını hızla kaldırıp yüzüme baktı.

"Ben.. onu uyuttum."

Yutkunup başını tekrar eğdi. Büşra karımdı. 26 yaşındaydı. Bende 29. Karım olsada herkes gibi benden korkuyordu. Ona benle evlenmesi için acı çektirmiştim. Hayatımdaki her şey gibi karımlada zorla evlenmiştim. Zorlayarak.

"İyi."

"Yemek yapayımmı? Açmısın?"

Çekinerek soruyordu. Başını kaldırdı. Ona yanımı işaret ettim. İtaatsizlik etmeden yanıma oturdu. Ama korkusu buradan belli oluyordu. Aramıza bir kişi oturabilirdi.

"Yaklaş güzelim. Yanıma gel."

Çekinerek yanıma geldi. Büşra çok güzeldi. Kolumu omzuna attım ve kendime daha çok çektim. Kasılsada elini karnıma koyup başını omzuma yasladı. Karşımızda bir şömine yanıyordu.

"Benden korkuyormusun?"

Dahada kasıldı. Nefesini titrek bir şekilde verdi.

"Evet.."

Başını kaldırmaya çalıştı ama sesimle durdu.

"Kalkma."

Hemen eski pozisyonunu geri aldı. O sırada yukarıdan bir ağlama sesi geldi. Yüzümü buruşturdum.

"Hangisi ağlıyor?nBizimkimi Can'mı?"

Kalkarken konuştu.

"Oğuz ağlıyor."

Başımı salladım. Koşarak giderken bende günden güne psikolojik çöküntüsünü izlediğim karımın arkasından baktım. Sonra ateşe baktım ve gözlerimi kapattım.

//\\Mert//\\

"Durumlar nasıl?"

Mardin'e geleli bir saat olmuştu.

"Efendim Fırat beyin sinyalini tam olarak şu çevresinde hiçbirşey olmayam bölgeden alıyorum. Gizli bir evi varmış."

"Hemen gidiyoruz. Herkese haber ver. Berat sen burada dur. Sinyal değişikliği olursa bana haber ver."

"Peki Mert abi."

Omzuna bir tane vurdum ve dışarı çıktım. Kapıda on tane araba. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz.

"Gidiyoruz!"

En öndeki arabaya bindim ve sinyale göre sürmeye başladım. Çok az kalmıştı. Üç gün sürmüştü oysa. Fırat bu kadar kolay pas vermez. Bir oyunu var muhakkak. Aklımdaki düşünceleri kovup kendimi yola verdim. Geliyorum oğlum.

//\\Büşra//\\

Oğuzu susturduktan sonra uyuttum. Can yanındaki beşikte uyuyordu. Korkuyordum. Çünkü Fırat uyardığı halde telefonu açmıştım. Ve Mert ağa sinyali tespit etmiş geliyordur. O kadına ve Mert'e acıdığım için sinyal vermiştim. Her an anlayacak diye ödüm kopuyor. Oda kapısının açılmasıyla korkuyla döndüm. Fırattı. Korumaların hiçbiri evde değildi hepsi dışarıdaydı. Fırat gelip beşiklere göz attı.

"Uyumuşlar. Neden gelmiyorsun?"

Yüzüne baktım. Merakmı etmişti beni yoksa? Umutla kalbim hızlanırken konuştum.

"Ben sadece emin olmak istemiştim. Şimdi geliyordum."

Yüzümü taradı. Gözlerime baktı. Bende ona bakarken konuştu.

"Benimle gel."

O odadan çıkarken ne olacak diye içim içimi yiyordu. Peşinden çıkıp kapıyı kapattım. Odamıza girdim ama arkamdan kapı kapandı. Fırat kapının arkasındaymış.

"Karıcım bana demek istediğin birşey varmı?"

Üstüme gelirken kesin anladı diye geriledim.

"Nasıl?"

Arkasından telefonunu çıkardığında gözlerimi büyülterek telefona baktım.

"Bu mesela? Mutfaktaki masanın üstünde açık duruyordu? Demek istediğin şeyi şimdi de."

Ben nasıl unutmuştum! Sırtım duvara çarparken Fırat'la aramda bir adım kalmıştı.

"Nasıl yaparsın!"

Diye yüzüme bağırınca korkuyla kendimi duvara yapıştırıp başımı sağa çevirdim ve gözleri sıkıca kapadım.

"Büşra!"

Boyu uzundu ve benden kat kat güçlüydü. Beni şuracıkta öldürebilirdi. Yakalarımdan tutup kendine çekti. Gözleri gözlerimi delip geçerken az önce heyecandan hızlanan kalbim şuan korkudan az kala vücudumdan fırlayacaktı.

"Yeni bir yere gidiyoruz. Sana yapacağım işkenceleri şimdiden düşün!"

Hızla beni bırakırken sırtımın duvara çarpması ile inledim.

"Çabuk aşağıya in! Gelmezsen seni becererek öldürürüm!"

Hızla odadan çıkarken ağlayarak yere oturdum. Şimdi ne yapacaktım?

Sabah sabah bölüm paylaştım değerimi bilin :D Diğer kitapta bölümü baya geç bir saatte paylaşacağım ona göre.Hadi görüşürüz :* ❤ ❤ ❤

Kuma?Hı hı nah.Where stories live. Discover now