6-Donmuş Suratlar

128K 7.3K 1.1K
                                    

Merdivenlerden aşağı bir elimle elbisemin eteğini bir elimle merdiven kolunu tutarak iniyordum. Beni ilk gören annem oldu ve Yüzü dondu. Babamın kolunu dürtüp beni gösterdi. Onlara göz kırpıp bahçeye çıktım. Çok güzel olmuştu. Herkes bana çocukken korktuğu şey gerçekleşmiş gibi bakıyordu. Ve Mert. Ona baktım. O bana baktı. Şaşırdı kaşlarını kaldırdı sonra çattı. Sinirlendi. Herkes donmuş yüzüyle bana bakıyordu.

"Afra. Hayatım gelinliğin çok da yakışmış,"

dedi mert kızgınlığını gizlemeye çalışarak.

"Saol canım aldığın için tercihin çok iyiyimiş"

Diyerek suçu ona attım. Ahah kötü ben. Kulağıma yaklaşarak,

"Akşama görüşeceğiz canım."

Gözlerimi sonuna kadar açtım. Nah. Yapmam ki ben.

"He he."

Başını iki yana salladı. Beklide yanlış yapmıştım. Gotik gelin olmak hataydı..

/\/\/\

Düğün gelmiş geçmişti. Ne zaman evet dediğimi bilmiyorum. Tek hissettiğim korkuydu. Korkuyorum evet.

Pf grzk mrt sni gbrtçk. S.s.

İç sesim doğru söyledi. Mert beni gebertecek!

Peki ben şuan napıyorum? Odadaki koltukta yayılmış oturuyorum. Bu böyle olmaz. Olmayacak. Kuma almasaydı! Gerzeğin önde gideni.

Banyoya doğru ayaklarımı sürüyerek yürüdüm. Kısa bir duş aldıktan sonra çıktım ve kurulandım. Üstüme ayıcıklı pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Uyku bedenimi ele geçiriyordu. Son kez Mert'in kötü ama bir okadarda yakışıklı olduğunu aklıma getirerek uyudum. Son aklımda kalan oda kapısının açılmasıydı.

/\/\/\

Sabah belimdeki bir şey le uyandım. Belimdeki şey e bakınca gözlerim büyüyüp küçüldü. Lan Mert'in eli belimde ne gezer! Elini ittirdim. Gerzek!

Gözlerini hafif araladı ben de ona çatık kaşlarla bakıyordum.

"Elini belime nasıl koyarsın!"

"Dün uyumasaydın daha farklı şeyler yapardım,"

dedi.Gözlerim büyüdü ve kesin kızarmışımdır.

"Oğlum Tekvando kursuna gittim ben sıkıysa yap!"

Deyip elimle saçma hareketler yaptım.

Tek kaşını kaldırdı.

"Bende Boks kursuna gittim havan kime gerizekalı?"

Ağzımı açtım.

"Sen bana nasıl hakaret edersin k*ç surat!"

Ve yastıkla kafasına vurmaya başladım. Ama o sadece duruyordu ne yüzünü koruyor ne de bişey yapıyordu. Boş boş bana bakıyordu.

Bi tane daha geçirecekken elimden yastığı çekmesiyle çenem göğsüne yapıştı.

"Siktir!"

Saçlarımı çekip kafamı kaldırdı.

"Ahhh napıyosun be hayvan!"

Yüzünü yüzüme yaklaştırınca nefesimi tuttum.

"Kapa çeneni gerizekalı."

Ve kafamı yastığa attı. Karnıma oturdu.

"Napıyorsun be kalksana!"

"Sana ceza veriyorum."

Deyip tüm ağırlığını karnıma verdi. Tabi bir dakika nefes falan alamadım ben.

"Ahhh imdatt!!!"

Odaya bir anda takım elbiseli çok yakışıklı bir adam daldı.

"Hakan dışarı!"

diye bağırdı Mert. Demekki korumaydı. Başını sallayıp çıktı.

Ah Hakan Ah!

Yüzümü yavaşça Mert'e döndürdüm. Elimi aldı ve baş parmağımı inceledi.

"Söktüğümde ufacıktı canın acımamıştır ama şimdi çekersen parmağın bile kopabilir... (Kafasını bana döndürdü) istermisin?"

"Mert lütfen ya hayır ÖZÜR dilerim pliss!"

Gözlerim sulanmıştı. Al işte! Mertten hala korkuyorum. Sadist gibi gülümsedi.

"M..mert lü..lütfen be..n öz..ür dil..dilerim"

Bi anda iki kolunuda başımın yanına koyunca titredim. Nefesini yüzümde hissediyorum. Bu yüzden gözlerimi açmayacaktım.

"O zaman görevini yapacaksın. Pijamalarını giyip keyif çatmayacaksın."

Hizmetçimiyim ben! Başımı salladım.

"İyi."

Diye mırıldandı. Ama artık sinirlerimi bozuyordu. Onunla soğukkanlı olacaktım. Konuşmayacak ve gıcıklık yapıp uyuyacaktım! Üstümden kalktı.

"Şimdi kalk kahvaltı hazırla."

Evet ayrı bir konağa çıkmıştık. Kumam Tülin'de alt katta kalıyordu. Üç katlı bir konaktı ve o birinci biz üçüncü kattaydık. İkinci kata inip kahvaltı hazırlamaya başladım. Peynirli yumurta, menemen, portakal suyu ve reçelli krep. Mutfak kapısının açılmasıyla Tülini gördüm. Aslında çok iyi bir kızdı. Benden bir yaş büyüktü. Önüme dönüp işlerimi bitirdim ve masayı kurdum. Tülin çok üzgün görünüyordu.

"Tülin onla aramda birşey olmadı merak etme,"

Tülin başını kahvesinden kaldırıp bana baktı. Gözlerinin içi gülüyordu.

"Ama ama,"

"Eve gelince direk uyudum. Sadece eli belime deydi o kadar. Senle anlaşabiliriz değil mi?"

Yüzü düşmüştü.

"Merak etme onunla asla olmayacağım hep birşeyler çıkaracağım ve kaçacağım. Kocan sana kalacak. Var mısın?"

Deyip elimi uzattım. Bana soran gözlerle bakıyordu.

En sonunda elimi sıktı.

"Peki.."

Tarihte bir ilk! Kumalar iyi anlaşıyor!

Kıkırdadı.

"Tarihe geçtik evet,"

Seslimi düşündüm!

"Evet,"

Oha hâlamı?

"Evet."

deyip kahkaha attı.

Oha amına koyayım..

Yorum and Vote beybilerim :D

Kuma?Hı hı nah.Where stories live. Discover now