60-Mutluyuz.

42.2K 2.6K 307
                                    

Büyük kutlamanın ardından 3 ay geçmişti. Mutluyduk biz. Hiçbir sorun yoktu. Can 10 aylık olmuştu. Ve kız olduğunu hissettiğim bebeğim 6 aylıktı. Tek üzüldüğüm Burcu ve Hasret'in gitmesiydi. Evde temizlikçi falan istemiyordum sadece aylık bir düzenleme istiyordum ama kızların gitmesine üzülmüştüm.

Ama çok önemli birşey olmuştu. Mertin Berat ve Oğuzu bindirdiği araba kaybolmuştu. Berat Oğuz'u biryere götürmüştü ve hain olduğu ortaya çıkmıştı. Mert kaçtığını duyunca çok sinirlenmişti. Hala aratıyordu Berat ve Fırat'ı.

Saat daha sabahın altısıydı. Can uyuyordu. Öyle artık gece bağırarak ağlamaya başlayan bir çocuk değildi sadece bir saat önce kalkmıştı. Bende yatakta uzanıyordum yanımda Mert sağ yanağını yastığa koymuş, sol kolu yastığın altında uyuyordu. Yanağına bir öpücük kondurup ayağa kalktım. Mert'in uykulu sesi duyuldu.

"Afra?"

"Hm?"

"Ne yapıyorsun?"

"Banyo yapacağım?"

Ofladı.

"Ne banyosu lan yat uyu şuraya."

Kıkırdadım.

"Hayır sen uyu."

Tek gözünü açıp bana baktı. Sonra tekrar kapattı. Sol kolunu kaldırdı.

"Hemen gelip bana sarılmassan seni ben yıkayacağım."

Gözlerimi irice açtım. O ise sırıttı.

"Beşe kadar sayıyorum.Eğer gelmessen kötü olur."

"Hıh banane ben banyoya gidiyorum."

Ben havlumu alırken bağırdı.

"Biir!"

Banyoya koşarken bağırdı.

"Beeş!Bitti!"

Hızla banyoya koşarken o kalkmış geliyordu. İçeri girip kapıyı tam kapattım derken araya kolunu uzattı.

"Sana kötü olur demiştim."

Ben uzanıp kolunu ısırırken hızla kolunu çekti bende kapıyı kapatıp kitledim.

"Ah!Afra bunun bedelini ödeyeceksin!"

"Yaa tabi!"

Ya karnımda altı aylık çocuk var hiçmi düşünmüyor beni?

❤ ❤ ❤

Banyom bitmişti ama şahsen banyodan çıkmaya korkuyordum. Tamam kötü birşey yapmaz. Bebeği kötü etkileyecek birşey yapmaz ama illa ki birşeyler yapar. Kocamı tanımazmıyım ben!

Banyo kapısını açıp aradan kafamı çıkardım ve odayı süzdüm. Oda büyüktü ve bir yere saklanmış olabilirdi. Ama ben özürlü gibi 'Burdamısın' diye mal gibi sormam.

Banyodan tamamen çıkıp kapıyı kapattım. Şüpheci bakışlarım odada gezinirken ağzıma kapatılan elle o eli tuttum. Bir elimlede karnımı tutmuştum. Ve sonra kulaklarıma Mert'in fısıltısı doldu.

"Bunu ödeyeceksin demiştim."

Elini çekip karnıma koydu ve başını omzum ile boynum arasındaki yerin üstüne koydu. Diğer elinide karnıma koydu. İki elini karnımdaki sol elimin üstünde birleştirdi. Ben şokta kalmışkan o ufak bir kahkaha attı. Boynumu öptü ve konuştu.

"Çok korktunmu?"

"Sana bundan sonra kanatlı öküz diyeceğim. Çok korktum!"

"Kanatlı öküzmü?"

"Beğenemedinmi?"

"Ben kanatlı öküzsem, sende süpürgeli cadısın."

"Hey ben cadı değilim!"

"Hı hı tabi.Sen tam bir cadısın."

Kendimi kollarından çekip çıkardım. Arkama döndüm. Beni süzüp konuştu.

"Hamileyken bile çok güzelsin."

Utanmıştım.

"Çık hadi giyineceğim."

Başını olumsuz anlamda salladı.

"Bende banyo yapacağım."

Dedikten sonra kenardaki siyah bel havlusunu aldı. Banyoya giderken konuştu.

"Ben gelene kadar giyinme beraber giyinelim."

İçeri girip kapıyı kapattı. Ne sanıyordu? İki güzel cümleye kanacağımı falanmı?

❤❤❤

Üstümü giymiş saçlarımı kurutuyordum. O sırada banyodan Mert çıktı. Bel havlusu vardı altında sadece. Ondan bakışlarımı çektim ve dikkatimi yeni başladığım saç kurutma operasyonuna verdim. Mert büyük dolabın kapağını açtı onu aynadan izleyebiliyordum. Boxer aldı ve tam havluyu çıkarırken gözlerimi kapattım. Şapşal! Burada hamile var dikkat etsin biraz. Elimdeki makina çekildiğinde Mert'in sesini duydum.

"Seninkiler kurumuş."

Gözlerimi açtığımda sadece bir pijama altıyla duruyordu. Hasta olacaktı. Burada havalar biraz soğuktu.

"Git üstüne bişey giy.Hasta olacaksın."

"Giyerim biraz sonra."

Derken masanın üstündeki telefonum titremişti. Açıp bildirimlere baktığımda Facebook'taki katıldığım bir Supernatural sayfasında yeni bir gönderi paylaşmışlardı. Adamlar 10. Sezonu çekiyorlardı ben hala 6. Sezondaydım. Yakın zamanda izlemem gerekiyordu. Telefonu kapatıp yerine koydum. Mertte makinayı kapatmıştı.

"Neye baktın?"

Omuz silktim.

"Hiç ya Facebook'a baktım biraz."

Başını sallarken dolaptan bir t-shirt almıştı. Onu giydi ve bana baktı.

"Hadi kahvaltıya inelim."

Başımı salladım ve yerimden kalkarak onun yanına gittim. Beraber odadan çıktık ama benim Can'a bakmam gerekiyordu. Sonuçta hala emiyordu.

❤❤❤

Uyuyan Can' ı geri beşiğine yatırıp odadan çıktım. Nedense bugün mutluydum. Her zaman mutlu olurdum ama bugün içimden hep gülmek geliyordu. Merdivenlerden indim. Kahvaltı için kurulan sofraya inanmayarak baktım. Mert. Bizim Mert'mi yapmıştı burayı?

"Mert!"

Dedim sesimi yükselterek. Mutfaktan Mert elinde omlet olan tabakla gelirken masadaki o güzel patateslerden başkasını gözüm görmüyordu. Patates!

"Otursana."

Dedi gülerken.

Ben yerime oturdum. Oda karşımdaydı.

"Neden kahvaltı hazırladın?"

Diye sordum o güzel patateslerden alırken.

Sırıtarak cevap verdi.

"Sen hem beni doyuruyorsun, hem kendini, hem Can'ı , birde kızımızı besliyorsun, bugünde seni ben doyurayım. Çokmu?"

Güldüm. Oda gülümsedi.

"Teşekkür ederim."

Gülümsedim.

"Önemli değil."

Gülümsedi.

Bugün çok iyiydi! Hayatımdaki en güzel sabahlardan birini yaşarken birde bugün bebeğin cinsini öğrenmeye gideceğimiz aklıma geldi. Allah'ım bugün çok güzel olacaktı!

Kuma?Hı hı nah.Where stories live. Discover now