18

13.7K 822 70
                                    


Bölümü medyadaki şarkı ile yazdım. O yüzden nasıl bir ruh halindeyim medyadaki görselden anlayabilirsiniz skfbhbb. İyi okumalar....

***************


Valizimin kapağını kapatırken gülümsedim. Bugün burada ki son günümdü. Üç haftamı dolu dolu geçirmiştim. Artık otele gidecektim. Daha fazla yalan söylemek istemiyorum. Her gülmemde aklıma gelen yalanlarım yüzünden kalbim ağrıyordu.

Dün alçım çıkmıştı. Arslan abi bizi sabah erkenden hastane de dağılmış bir halde görünce biraz şüphelenmişti. Ama ben o kadar heyecanlıydım ki o halimizi buna yormuştu. Alçım ilk çıkınca ayağımın üstüne basmaya korkmuştum. Yuvadan ilk kez uçmak için atlayan kuş misali Boran abi beni sedyenin üzerinden itince mecbur basmıştım. İyiydim ya. Biraz topallıyordum. İki güne kalmaz o da geçer demişti doktor.

Arslan abiler birazdan burada olurdu. Bugün kimse kalmamıştı yanımda. Ben istememiştim. Arslan abi de kabul etmişti. Onlar gelince vedalaşacaktık. Gece Arslan abiye deyince zor olsa da kabul etmişti. Garipti... İlk günler benden ölesiye nefret eden Arslan abi bana ısınmıştı. Aslında bu yüzden onlara gerçekleri açıklamıyordum. Beni sevmişken nefretlerini kazanmaktan ölesiye korkuyordum. 

Duyduğum zil sesi ile ayağa kalktım. Yavaş yavaş merdivenlerden inerken dışardan sesler geliyordu. Arslan abilerin gelmesine daha vardı. 

Kapıyı açınca karşılaştığım manzara Rönesans tablosunu aratmayacak türdendi. Taksicinin sırtına çıkmış kafasını ısıran bir adet Dolunay, adamın iki bacağına koalo gibi yapışmış ayağını ısıran bir adet Belinay , adamın Dolunay'ı itmeye çalışan koluna çanta ile vuran Nuray teyze ve yanlarında onları ayırmaya çalışan -ki pek becerebildiği söylenemez- Aysun abla vardı. Bir süre bu muhteşem görüntü yüzünden donsamda hızla yanlarına gittim. Topallayan ayağım ile biraz zor olmuştu ama  başarmıştım.

''Aysun abla ne oluyor burada?''

Sesimi duyunca hepsi durup bana bakmış ama çok sürmeden kavgaya devam etmişlerdi.

''Nuray teyze!!!''

Nuray teyzeye bağırınca tekrar bana döndüler. Onlara doğru bir adım atınca hepsinin gözü kocaman olmuştu. Taksici boşluktan yararlanıp hızla arabasına atlayıp kaçmıştı. Parasını bile almamıştı. Yerde duran valizlere bakarken Nuray teyzenin bağırması ile ona döndüm.

''MİRA YÜRÜYORSUN!''

Evet Nuray teyzeciğim yürüyorum. Neden felçli Ali Rıza Efendi gibi davranıyorsun bana. Nuray teyze bana sarılınca ben de ona sarıldım. Dolunay ve Belinay arkada zıplayarak yürümemi kutluyorlardı. Ben bu kadar sevinmemiştim be.

''Allah'ım şükürler olsun.''

''Nuray teyze niye felçli bir insanı ayakta görmüş gibi davranıyorsun. Küçük bir çatlaktı kırık bile değildi.''

''Ay ayağını ezdiğimde öldün sanmıştım. Bana son sözlerin de ayağım koptu olacak zannetmiştim. Şimdi seni böyle ayakta görünce ilk adımlarını atıyorsun gibi geldi.''

Nuray teyzenin söylediklerine kahkaha attım. Aysun abla da bana sarılınca tekrar güldüm.

''Seni de özlemiştim çatlak kız. Dolunay başımın etini yedi Mira abla Mira abla diye.''

Aysun abladan ayrılıp yere çömeldim. Kollarımı iki yana açtım. Belinay ile Dolunay birbirlerine bakıp aynı anda kollarıma atladılar. Dengemi sağlayamadan üçümüz yeri boylamıştık. Beraber kahkaha atarken Arslan abiler de gelmişti.

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin