40

4K 296 39
                                    

Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen.

İyi okumalar...

Uykuyla uyanıklık arasında gidip geliyordum. Etrafımda konuşulanları duysam da bir şey anladığım yoktu.

"Asaf kız mı kaçırdın lan?"

"Aynen Sedat kız kaçırdım."

Etraftan gelen sesler ile homurdanarak kollarımı daha çok sardım.

"La manyak mısın? Ulan yoksa kızın dedikleri doğrumu?"

"Aynen Ferdi doğru hatta sizi karım ve bebeğim ile tanıştırmaya getirdim. Salak salak konuşma yardım edin de yatırayım kızı."

Tekrardan hareket eden yer ile kaşlarımı çattım. Uğultular artarken sinirle konuştum.

"Ne oluyo amk. Ne bu tantana!"

Ağzımdan sarhoş gibi çıkan kelimler ile kafamı kaldırdım. Kendime gelmek için uğraşırken diğer elimi de bırakmam ile arkaya doğru düşmem aynı anda olmuştu.

"Siktir Mira!"

Koca bir çığlık atarken duyduğum küfür havada kalmıştı. Birisi neyseki ben düşmeden beni tutmuştu.

Sırtımdaki eller beni tutarken Asaf ayaklarımı bırakmadan bana dönmüştü. Sırtımı tutan kişi ile Asaf beni yandaki koltuğa koymuştu.

"Teşekkür ederim. Az kalsın Allah'ıma kavuşturdum."

Aklıma gelen ile kaşlarımı çatarak Asaf'a baktım.

"Ya sen niye beni tutuyorsun. Ölüyordum az kalsın!"

"Ne biliyim lan ben bir anda attın kendini geriye."

D0ru! Ama bu trip atmama engel değildi.Omuz silktim. Tutsaydı banane.

Mira kendine gel lan! Nerdeyim ben ayrıca? Hiç tanımadığım birine güvenip uyuduğum için kendimi sonra dövecektim.

"Merhaba!"

Alaylı bir sesle konuşan çocuğa döndüm. Bu beni tutan çocuktu.

"Merhaba. Bu arada teşekkür ederim. Sen tutmasan Allah'ıma kavuşuyordum. Bu arada ben Mira. Ortalıktan kaybolan çocuğun sahte karısıyım."

Kendimi böyle tanıtmam ne kadar doğruydu bilmiyorum ama umursamadım. Asaf gelince anlatırdı. Beni buraya koyup nereye kaybolmuştur bu çocuk.

Karşımdakiler boş boş bana bakarken ben de onlara bakıyordum. Şu an tanışmamız gereken sahnedeydik. Hadi ama dostum ad soyad TC?

"Aaa memnun oldum ne güzel isimleriniz varmış? Anlamı ne biliyor musunuz?"

Yazık yavrularımın beyin hücreleri öldü galiba dediğimi anlamıyorlar.

Sonunda Asaf gelmiş bu saçma sessizlikten kurtarmıştı bizi.

Önümde duran sehpaya oturmuş ayaklarımı kucağına almıştı. O kan içindeki çoraplarıma bakarken ben de arkadaşlarınla bakıyordum. Asaf'a doğru eğilip kısık olduğunu düşündüğüm bir sesle konuşmaya başladım.

"Asaf arkadaşların Türkçe bilmiyor mu?"

"Biliyorlar Mira."

"Niye benle konuşmuyorlar o zaman!"

Asaf bana bakıp göz devirdi.

"Senin gibi biriyle ilk defa tanışıyorlar ondandır."

"Sen bana deli mi demek iste... Ah ayağım!"

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin