41

4.2K 272 20
                                    

Öncelikle 41 KERE MAŞALLAH TÜTÜTÜ

Aklıma Pınar yavrum geldi ndnxnnx

Allah nazarlardan saklasın zirvelere ulaştırsın inşallah kitabı amin amin.

İyi okumalar.

Bol bol yorumlar yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız lütfen aşklarım

Beyaz tavan ile bakışmamız sürerken uzun zamandır aynı pozisyonda duruyordum. Bir kaç kere Demirci erkekleri kapımı çalmış sesim çıkmadığı için geri gitmişlerdi.

Bir kez de annem gelmiş uyuyor taklidi yaparak onu geçiştirmiştim. Ama daha fazla duramazdım. Biri illaki gelip kaldırırdı beni.

Ama ben hiç birini görmek istemiyorum. Her şeyden kaçmak istiyordum. Kendimden bile...

Keşke beynimi bırakmak mümkün olsaydı. Vallahi bir köşeye atar dokunmazdım.

Ani bir hareketle yataktan kalktım. Ayaklarıma valizden bulduğum bir  ayakkabıyı geçirdim. Çıplak ayakla yere basınca ağrıyordu. Ağrı kesici alıp telefonuma bakımdım.

Telefonu ararken sonunda bulmuştum. Şarjı yoktu. Hızla şarja takıp hazırlanmak için banyoya koştum.

Hızlıca üstümü giyindim. Dün Asaf'ın verdiği ceketi üstüme geçirip telefonumu aldım.

Şimdi sessizce kaçmak vardı. Kapı olmazdı salondan geçiyor. Mutfak kapısı bir ihtimal ama öğle yemeği için birileri olabilirdi. O yüzden en iyi tercih annem ile Ayça'ya verdikleri odadaki balkondu.

Altında küçük bir kulübe vardı. Malzeme odası gibi bir şeydi. Onun çatısına atlayıp kaçabilirdim.

Sessizce kolidora çıkıp sağa sola baktım. Temiz gözüküyordu. Hızla kolidorun sonundaki odaya koştum. Kapıyı tıklatıp beklemeye başladım.

İçeriden ses gelirse odaya geri kaçacaktım. Ses gelmeyince hızla içeri girdim. Balkon kapısını açıp etrafa baktım.

Balkonun hemen dibindeydi kulübe. Ama tek sorun vardı üstüne hızlı atlarsam çok ses çıkardı. Kendimi balkondan sarkıtırsam sıkıntı olmazdı.

Bacağımın birini balkon demirlerinin arkasına attım. Tam diğerini de atacakken duyduğum sesle yerimden sıçramıştım.

"Mira yolculuk nereye karşim!"

Kapıda zebellah gibi dikilen ikiliye sırıtarak baktım. Ayça ve Aydın balkon kapısında durmuş bana bakıyordu.

"Dedim ki kendi kendime hep kocaya kaçtım biraz da karıya kaçayım. Nasıl fikir güzel mi?"

Aydın sen iflah olmazsın der gibi bana bakıp hızla yanıma geldi. Ensemden kedi gibi tutup balkona geri çekmişti.

"Bırak lan beni! Oğlum kaçıyorum kör müsün! Kaçan adam tutulur mu?"

"Mira bazen şu güzel kafanın içinde beyin yerine başka bir şey var gibime geliyor."

"Bunu iltifat olarak alıyorum. Yoksa seni şurdan atardım."

Aydın he he diyip beni odanın içine çekti.

"Dün gece kaçtığın yetmedi mi?"

Tek gözümü kapatıp düşünüyormuş gibi yaptım. Sonra kafamı sallayıp cıkladım.

"Cık... Yetmedi. Sevdim ben bu kaçma işini. "

"Ben seni bir sevdireceğim... Ya sabır... Mira deli etme beni dün nerdeydin?"

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin