Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|

Sorular

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Kollarını koltuğun iki tarafına koyarak başını da arkaya yasladı. "Evet, hırsız hanım."

"Hırsız değil, dolandırıcı."

"Hırsızlık da yapıyorsun."

"Sadece şansa denk gelmiştin."

Uzatmak istemez gibi elini boşluğa salladı, "Peki, peki. Sormak istediğin soruları sor bakalım."

Bir süre yüzüne baktım, ciddi bir şekilde bakıyordu.

"Sen ciddi misin?"

"Taşşak geçiyor gibi mi gözüküyorum?"

"Evine bir dolandırıcı aldın, ve hiç tanımadığın biri."

Güldüğünü duydum, çok kısa bir süreliğine güldü. "Emin ol seni, senden daha çok tanıyorum."

Ah, tabii ya! Bu sikik beni eve almadan önce hatta muhtemelen onun cüzdanını çaldığım gün beni tamamen araştırmıştı!

"Babamın adı?"

"Leo."

"Annem?"

"Anneni tanımıyorsun."

Gözlerimi kıstım, "Ama sen tanıyorsun."

"Evet, bulması biraz zor olmuştu. Söylememi ister misin? Aslında sen de bulabilirsin."

"Söyleme."

Annemi bulabileceğimi ben de biliyordum, sadece istemiyordum.

Omuz silkti, "Peki."

"Doğum günüm?"

"15 Ağustos."

"En sevdiğim anime?"

Sağ elini kaldırarak parmağını şıklattı, "Attack on Titan."

Yok artık! Bunu nereden öğrenmişti?

"Gerçekten her şeyi mi biliyorsun..."

"Evet, istersen biraz daha sor?"

"Seni test etmiyorum."

"Az önce test ediyordun ama."

Kaşlarımı çattım, "Her neyse..."

"Sanırım konu artık bana geldi."

Başımı aşağı yukarı salladım. "Evet."

Ellerini iki yana açtı, "Sor hadi."

En merak ettiğim ve ilgimi çeken şey maskelerdi. "Neden maske takıyorsun?"

"Mikroplar var."

"Germofobin mi var?"

Tamam, bir yakuzadan ve aynı zamanda villain olan birinden böyle bir fobi beklemiyordum.

"Evet."

"Şu an maske takmıyorum."

"Gerekirse takacaksın."

"Bu bir emir mi?"

"Hayır, istediğin zaman kapıdan çıkıp gidebilirsin. Benim alanımda olduğun sürece yapmak zorundasın."

"İstediğim zaman mı? Gidip seni şikayet edebilirim?"

"Keyfin bilir."

"Kafayı sıyırmışsın."

"Öyle derler."

"O kız ile işin ne?"

"Çok uzun, anlatamam."

"Senin kızın değil... Kardeşin mi?"

"Benziyor muyuz?"

"Hayır."

"O zaman?"

"Ne bileyim, belki üvey kardeşindir?"

"Üvey kardeşim değil. Ailem değil."

"Senden korkuyor."

"Olur öyle şeyler."

Kaşlarımı çattım, çok rahat konuşan biriydi ve sinirlerim bozulmuştu. "Sinirlerimi bozuyorsun."

"Evet, fark ettim."

"Taşşak mı geçiyorsun sen?"

İç çekerek başımı koltuğa yaslayıp tavanı izlemeye başladım.

"Ne zaman fark ettin?"

"Neyi?"

"Cüzdanı çaldığımı."

Zamanı durdurduğumu insanlar anlayamazdı. Elini cebime soktuğumu görmemiş olmalıydı.

"Hissettim."

"Çarpışmadan sonra mı?"

"Çarpışmadan önce de bana aç ayı gibi bakıyordun. Açıkçası ilk önce cinsel isteklerin olduğunu düşündüm."

Ona baktım ve güldüm, "Öyle olsaydı ne olurdu?"

"Bana tek dokunuşunda ölürdün."

Sesinde hiç şaka yoktu.

Bu adam bunu yapardı.

Sosyopat.

"Burada kalabilir miyim?"

"İstediğin kadar."

"Ciddi misin?"

"Şaka yapıyor gibi mi gözlüyorum?"

"Sen... Sen benim kim olduğumun farkındasın, değil mi?"

Ayağa kalktı ve üstünü düzeltti. "Japonya'nın en büyük dolandırıcılarından biri olan Aris Liz. Beni tanımayarak cüzdanımı çaldın, kartımı hacklemeye çalıştın ama hüsrana uğradın. Daha sonra da bunu gururuna yediremeyerek beni aramaya başladın ve beni muhtemelen tek kuruşum kalmayana kadar soymak istiyorsun."

O an bir şey fark ettim.

Onun karşısında yalanlar yoktu, gerçekçi konuşuyorduk.

Onu soymak istiyordum ama anladığım bir şey var ise o da bunu diğer basit insanlara söylediğim yalanlar ile yapamayacağımdı.