Kan

1.4K 208 55
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Ne zaman uyanır bu?"

"Gerçekten o piç herifin çocuğu olduğu aklımın ucundan geçmezdi."

"Ben bu kızda bir şey çıkacağını tahmin ediyordum. Bu yüzden hemen anlaşıp onu göndermedim."  Ah, Kumralın sesi.

Gözlerimi yavaşça aralamaya başladım.

"Uyanıyor."

Yaklaşık 20 saniye sonra gözümü iyice açmış ve bulanık görmeyi de bırakmıştım.

Sakince bulunduğum ortama baktım.

Hâlâ depodaydım.

İplerle beni kollarımdan bir sandalyeye bağlamışlardı.

5 adamın hepsi de karşı tarafımda hilal şeklinde duruyordu.

Birkaç saniye boyunca bileğimde bağlı olan ipleri zorladım. Ne kadar güçlü olduklarını az çok anlayınca hareket etmeyi bırakıp tekrar karşımdakilere döndüm.

Dudağım yana doğru kıvrıldı, "Yakalanmışım ya amına koyayım... İyi bir dolandırıcıydım oysaki."

Kumral sigarasını yaktı, "Sizde dolandırıcılık babadan çocuğa geçiyor sanırım, ha? Güzellik."

Kafamı arkaya atıp derin bir nefes aldım, o sırada yüzüğümdeki gizli jilet kısmını çıkarmış ve ipleri kesmeye başlamıştım.

Tabii bunun için biraz zamana ihtiyacım vardı.

Başımı geri onlaea çevirdim. "Babam hâlâ ünlü demek... Onun yerini ben almıştım ama... Ah, tabii ki de kimse orjinalin yerini tutamaz."

"Baban."

Kumralın sesi sertleşmişti, sanırım gerçekten babama karşı bayağı öfkelilerdi.

Buraya geldiğim ilk an onlarda bir şey olduğunu hissetmiştim.

Tanrım, babamın eskiden dolandırdığı bir çeteydi!

"Babam?"

"Baban bizim eski patronumuzu dolandırmıştı."

"Vayy, ne kadara kazanç sağladı? Veya patronun ismini söyle, ben hatırları-"

Yüzüme atılan tokat ile başım sola dönmüştü.

Başımı tekrar sağa çevirdiğimde hilalin en sağında ve bana yakın olan adamın attığı fark ettim.

"Kardeşim... Ayıp oluyor, ne güzel konuşuyorduk?"

Bir şey demedi, sadece güldü.

Gözlerim yavaşça kumrala döndü, "Öleceksiniz. Muhtemelen bulunduğum an parçalara ayrılırsınız."

İplerden biri kopmuştu. Bunun verdiği mutluluk ile yüzüme gülümseme yayılırken 2. İpi kesmeye başladım.

"Ah, kim geliyor güzellik? Yoksa sevgilin mi?"

Ona cevap vermek yerine gözlerim diğerlerinin üstünde gezindi.

Sol tarafta bana yakın olan adamın belinde silah vardı.

Bir an garip hissederek gözümü kırpıp açtım.

Ah...

Dudağımdaki gülümseme istemsizce bir kahkahaya dönüştü.

Gözlerimi önce bana tokat atana, sonra kumrala çevirdim. "Sevgilim? O kim ki?"

Diğer ip de koptuğu an kuruyan dudağımı yaladım ve zamanı durdurdum.

5 saniye, 5 saniye bana yeterdi. Bana artardı.

Zamanı durduğum an, zaman benim elimde olurdu.

O an zaman diye bir şey olmazdı. Yani ben, hiçbir şeyden yavaş veya hiçbir şeyden hızlı olmazdım.

Kendi isteğim ile hızımı ayarlardım.

Ama... Biraz eğlence gerekiyordu.

Değil mi... Aris?

Yavaş adımlarla soldaki adama gidip arkasına geçerek boynunu kolumun altına alıp, belindeki silahı aldım ve sağdaki adama doğrulttum.

O an, zaman devam etmeye başladı.

Adamlar şok ile bana bakarken benim solumda olanlar bana silah doğrultmuştu.

Onlar sıkmadan hemen önce önümdeki adamı kendime siper ettim. O vurulurken ben de bana tokat atan adamı alnının ortasından vurdum.

Yere düşüp yer yavaş yavaş kan ile dolarken gülümseyerek kumrala baktım.

"Bu işi... Özlemişim."

Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|Where stories live. Discover now