Eldiven

1.5K 216 113
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Bunun en iyi maldan olduğuna emin misin?"

Dudağım yana kıvrılırken sigaramı parmaklarımın arasında titretip külünün yere düşmesini sağladım.

"Tabii ki de beyler! İsterseniz arkadaşınız denesin?"

Gözüm duvar kenarındaki gence kaydı. Onunla önceden anlaşmıştım. Bir miktar para sayesinde ağzına attığı şey uyuşturucu olmamasına rağmen çok güçlü bir uyuşturucuymuş gibi davranacaktı.

Gençler bir süre birbirine baktı ve sonra kafalarını sallayarak kutudaki şeker tarzı şeyi ona uzattı.

Anlaştığım kişi sakince hapı ağızına attı. Birkaç dakika sonra ise mükemmel bir şeymiş gibi davranmaya başladı.

Gençler birbirilerine baktı ve kafalarını onaylar derecede salladılar.

Grubun sözcüsü cebinden kalın paketi çıkardı ve uzattı. "Para içinde."

Gülümseyerek sigarayı yere attım ve paketi elime alıp paralara baktım.

Daha sonra paketi kıvırıp pantalonumun bel kısmına sıkıştırarak elimle karşımdaki kişinin omuzuna birkaç kez vurdum. "Sağ olasın yiğidim. Hadi iyi günler."

Ara sokaktan başka bir ara sokağa girdim ve yürümeye başladım.

Chisaki ile yaptığım bu dolandırıcılık işi çok hoşuma gitmeye başlamıştı.

25 dakika sonra malikanenin kapısından girmiştim.

Sağa sola dans ederek kıvırırken binanın kapısına yaklaştım ve hızlı adımlarla merdivenden çıktım.

Eve girdiğimde hâlâ sağa sola kıvırıp dans ederken Chisaki'nin odasına vardım.

"Selam yakışıklı!"

"Bu iş seni bayağı eğlendirmeye başladı sanırım."

Cebimdeki paketi çıkarıp masasına basket atar gibi fırlattım. "Bunlar harbi mal he, eğleniyorum ama."

Oturduğu ikili koltuğa yaklaşıp ben de diğer köşesine oturdum.

Sırtımı koltuğun kol kısmına yaslayarak bacaklarımı da kendime çektim.

Ona dokunmak istemiyordum.

Daha doğrusu istiyordum. Ama ona dokunmamalıydım.

"Bu paralara ihtiyacın yok. Neden böyle bir şey yapıyorsun?"

"Eri'yi bıraktığım için yapman gerek."

"Ne kadar süre?"

"Neden, rahatsız mısın?"

"Yo, aksine eğlenceli. Merak ettim sadece."

"Ne kadar süre bilmiyorum."

Anlar gibi başımı sallayarak kafamı koltuğun sırt kısmına dayadım.

Baştan aşağı onu süzdüm. Maskeli olmasına rağmen çok yakışıklı duruyordu.

"Yakışıklısın."

Dediğim hoşuna gitmiş gibi kaşlarını kaldırdı, "Senden pek iltifat duymam."

"Gerçeği söyledim sadece."

Sessizce gözlerime baktı. "Bu durumdan nefret etmeye başladım."

Neyden bahsettiğini anlasam bile sırf biraz iyi hissetmek için cümleyi açmasını istedim. "Hangi durumdan?"

"Neyden bahsettiğimi biliyorsun."

"Yo, söyle."

"Sırf biraz iyi hissetmek için yapıyorsun."

"Evet. Söyle."

İç çekerek başını koltuğa yaslayıp tavana bakmaya başladı. "Dokunamamaktan. Önceden bundan nefret etmiyordum. Çünkü dokunmak istediğim biri yoktu."

"Şimdi... Var mı?"

Sessizlik oldu.

Saniyeler geçti.

Saniyeler dakikayı buldu.

En sonunda yutkundu.

"Var."

Buruk bir şekilde gülümsedim ama maskeden dolayı onu da göremiyor olmalıydı.

Gözüm koltuğun üstündeki eldivenli eline kaydı.

Eli eldivenli... Oraya dokunursam bir şey olmaz...

Bedenime sardığım bir kolumu yavaşça ona doğru uzattım.

Önce bir parmağım ile eline dokundum ve tepkisini görmek için yüzüne baktım.

Gözünü kapatmıştı.

Sanırım izin veriyordu.

Diğer parmaklarımı da elinin üstüne getirdim ve parmakları ile oynamaya başladım.

"Beni delirtiyorsun..." sesi fısıltı gibi çıkmıştı.

Rahatsız oldu sanıp elimi geri çekeceğim sırada parmaklarını parmaklarıma kenetledi.

"Eğer eldiven diye bir şey icat edilmeseydi... Gerçekten gider kendimi camdan atardım."

Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin