Süs havuzu

1.4K 200 138
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

YORUM DA ATIN

Saat kaç bilmiyordum ve gerçekten çok acıkmıştım.

Güneşe bakarsak öğleyi geçmiş olmalıydı.

Dünden aklımda kaldığı şekilde koridorlardan gezerek mutfağı aradım ve en sonunda bularak kapıdan içeri girdim.

Çalışanlardan biri bana döndü, "Bir şey mi istediniz?"

"Açım da, yiyecek bir şeyler var mı?"

"Tabii, bekleyin bir tabak hazırlayayım."

Birkaç dakika sonra bir tabakta yumurta ve tost ile bana yaklaştı.

"Teşekkürler! Dışarıda yesem olur mu?"

"Tabii, nerede isterseniz yiyebilirsiniz."

Tabağı alarak mutfaktan çıktım. O kadar çalışan arasında yemek istememiştim.

Bir elimde tabağı tutarken diğer elimle tostu ısırırken koridorda ilerledim ve en sonunda bahçeye çıktım.

Daha önce hiç çıkmamıştım, burası da fazlası ile büyüktü.

Arka taraftaki şezlonga ilerleyerek bağdaş kurup oturdum ve tabağı da önüme koyup rahatça yemeye başladım.

Dakikalar sonra tabak bitmişti ama sıcaktan bayılacak dereceye gelmiştim.

Çok susamıştım ve içeri gitmeye de çok üşeniyordum.

Ellerim ile kendimi yellerken arkamdan birinin koca bir bardak su uzatması ile bardağı hemen elime alıp içmeye başladım.

Çok hızlı içtiğim için birazı dökülmüştü.

Elimin tersi ile dudağımı sileceğim sırada  dudağıma yapışan peçete ile arkamı döndüm.

Chisaki çatık kaşlarla bana bakıyordu.

"Gerçekten elin ile mi silecektin? İğrençleşme."

Göz devirerek eline dokunmamaya özen gösterip peçeteyi alarak ellerimi ve ağızımı sildim.

Kendisi de hemen yan şezlonga oturdu.

"Kameralardan beni mi takip ediyorsun?"

"Her zaman değil, arada bir ne yaptığına bakıyorum."

"Dün havlu gönderdiğin için teşekkürler."

"O klorlu su ile evimin içinde gezseydin tüm evi yıktırıp yeniden yaptırırdım."

Güldüm, "En azından beni öldürmezmişsin."

"Yani... Öldürmezdim. Ayrıca seni öldüreceğimi nereden çıkardın?"

Kaşlarımı kaldırarak ona baktım. Dalga mı geçiyordu?

Tam ağzımı açtığım sırada mırıldandı. "Hayır, taşşak geçmiyorum."

"Yani, her seferinde seni öldürürüm diyerek tehdit eden sensin."

"Sen de götüme evi sokmakla tehdit ettin? Her dediğin şeyi yapıyor musun?"

Gözlerimi kıstım, "Göte sokma fantezimi hafife alma."

"Ha, bir de fantezin mi bu?"

Saçlarımı omuzumun üstünden geriye attım. "Evet. Senin yok mu?"

"Hayır."

"Vardır bence."

"Yok diyorum."

"Bence insan öldürmek fantezin."

"Tamam, bu konuşma çok saçma bir yere gidiyor."

Tabağı yanımdaki minik masaya koyarak şezlonga boylu boyunca uzandım.

"Chisaki Kai..."

"Ne oldu, ismimi mi öğrenmeye çalışıyorsun?"

"İlgi çekici birisin."

Bir şey demesini bekledim ama sessizlik oldu. En sonunda ona döndüm. Düz bir ifade ile bana bakıyordu. Yani, sadece gözlerini görüyordum ama sanırım düz bir ifadeydi.

"Bir şey demeyecek misin?"

"Ne şekilde ilgi çekici?"

"Zenginsin."

"Sen de zenginsin."

"Evet ama böyle değilim. Yani..." elimle etrafı gösterdim, "Şuraya bak, resmen otel gibi bir yerde yaşıyorsun. 3 katlı evin var!"

"4"

"Ne?" eve baktım, "3 kat işte?"

"Alt katı var."

"Ah... Oraya nereden giriliyor?"

"Seni ilgilendirmez. Her neyse."

"Sono olgolondormoz, hornoyso!"

Gözlerini kocaman açarak geri bana döndü, bir an öldürecek gibi baktığı için hem korkarak hem de kahkaha atarak ayağa kalktım ve tabağı da elime alarak koşmaya başladım.

Arkamdan ona bakarak bağırdım, "Ah, Chisaki Hazretleri! Öldürmeyin beni!"

Birkaç saniye öylece bana baktı ve bir an gözleri büyüyerek ayağa kalktı. "Aris, havuz!"

Ne olduğunu görmek için önüme döndüğüm anda koca süs havuzunun içine tepe taklak düştüm.

Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें