Gerçek

1.4K 197 85
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Geçmiş/ Chisaki'nin ağızından:

Gerçekten Shigaraki gibi bir herifi evime çağırdığıma inanamıyordum ama onunla konuşmam gerekiyordu.

Dakikalardır sessizce oturuyorduk.

Ayağa kalkarak cama ilerledi ve sigarasını çıkarıp yaktı. "Ee, boşuna çağırmadın herhalde?"

"Emin ol sebebim olmasa seni evimin yakınından bile geçirtmezdim."

"Ah, ne hoş. Aynı şeyi düşünüyoruz."

Sigara tutan elini camdan sarkıtarak bana döndü. "Aris'in diğer hâlini biliyorsun. Değil mi?"

"Sizin onu daha iyi tanımanız sinirlerimi bozuyor."

Gülümseyerek omuz silkti, "Ne yaparsın, hayat işte."

"Nasıl tanıştınız?"

"Anlatırsam ücret alacak mıyım?"

Kaşlarımı sinirle çatmam ile ellerini havaya kaldırdı. "Şaka yapıyorum sadece."

Sigarasının külünü camdan dışarı attı ve geri bana döndü. "İlk önce Dabi ile tanışmıştı. Benim yerime onu çağırsan daha iyi olurdu."

"Dabi? Ona hiç haz etmiyorum."

"Peki... Aris delirmişçesine birini öldürürken Dabi onu görmüş. Daha sonra durmayacağını anlayınca onu durdurmuş ve yanımıza gelmişlerdi"

Sigarasının dumanını içine çekip dışarı üfledi. "Geldiğinden yaklaşık 1 saat sonra bir anda farklı birine dönüşmüştü. Seri katilden dolandırıcıya. Daha sonra bizimle takıldı biraz. Sen de biliyorsundur."

"Evet."

"Onunla takıldıkça ne olduğunu anlamaya başlamıştık. Onun..."

"Çoklu kişilik bozukluğu var."

Kafasını sakince salladı ve sigarasını camın önündeki beton kısma bastırıp koltuklara ilerledi.

"Bir kişiliği senin tanıdığın dolandırıcı. Diğer kişiliği ise katil. Katil olan cidden psikopatın teki, ama o ortaya çıkınca çok uzun süre kalmıyor. Ne üzücü, onu daha çok seviyorum."

Sinirle elimi çenemin altına koydum, "Kes sesini..."

"Sen katil tarafını hiç görmedin sanırım?"

"Geçen gün rüyasına girmiş. Muhtemelen eskiden kalma bir anı. Ama kâbus diye geçiştirdim."

"Her neyse, Aris'i siktir et. Bizim bu birlik olma işimiz ne olacak?"

Şimdiki Zaman/ Aris'in ağızından:

Bir tek kumral kalmıştı.

Ölmeyen bir tek o kalmıştı.

Gülümseyerek elimdeki silahı parmağımda çevirdim. "Ee, kumral? Daha daha nasılsın?"

Bir dakika önce zamanı durdurup onun da silahını almıştım. Ve sanırım özgünlüğü işe yarar bir şey değildi çünkü kullanmaya yeltenmemişti bile.

"Sen... Psikopatın tekisin!"

"Öyle derler valla..."

Deponun kapısı yüksek bir sesle açıldı.

Pardon, açılmadı. Patladı.

Başımı oraya çevirmeye yeltenmedim bile. Silahımı hâlâ kumrala doğru tutarken bir ses ile duraksadım.

"Aris! Dur!"

Silahı indirmeden başımı çevirdim.

Ah...

Başımın dönmesi ile iki elimi de başımın arasına aldım.

Daha 2 saniye geçmeden Chisaki'nin kokusunu hemen dibimde hissettim. "Güzelim? Bana bak."

Kollarının bedenime sarıldığını hissedince korkarak yüzüne baktım.

"Sen bana dokunabiliyor musun?"

"Üstümde kıyafet var bebeğim... Tenime değmiyorsun."

Gözlerimi kıstım, "O zaman neden daha önce sarılmadık? Seni kesinlikle öldüreceğim."

Endişeli bakıyordu. Neden endişeliydi?

"Neden endişelisin?"

Dediğim şey ile irkildi. Göz bebeği titredi. Kaşlarımı çatarak başımı çevirdim.

Yok artık...

"Bunları kim öldürdü?"

Neden herkes kanlar içinde yerde yatıyordu?

"Gidiyoruz bebeğim, hadi."

Bileğimi tutup beni kapıya sürüklerken adamlarına döndü. "Alın şu adamı. Gözüm görmesin."

"Tamam efendim."

Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin