Tişört

1.5K 216 174
                                    

Beğenin lütfen 🔫

Yorum da atın

Yorum atın aloo

Büyük süs havuzunun içindeyken hâlâ havuzun su fışkırttığı yerden kafama su dökülüyordu.

Ellerimden destek alarak dizlerimin üstünden kalktım, üstüm ıpıslak olmuştu.

Arkamı dönerek Chisaki'ye baktım.

Havuzun başına kadar gelmiş, baştan aşağı beni süzüyordu.

"Beni daha ne kadar süzeceksin?"

"Daha ne kadar havuzun içinde duracaksın?"

Sinirle önüme düşen ıslak saçları alnımın üstünden arkaya yatırdım ve havuzun içine bakarak tabağı aradım.

Tabağı da elime alıp büyük adımlarla havuzdan çıktım.

"Neden bu kadar büyük bir süs havuzu yaptırırsın ki!"

Kollarını birbirine bağlamış alaylı gözlerle bana bakıyordu. "Sen de haklısın. Evimde kalan aptal bir hırsızın havuza düşeceğini tahmin etmem gerekti."

"Benimle alay etme!"

"Ama alay edilecek durumdasın."

Sesinden ciddi anlamda alay ettiği anlaşılıyordu. Hatta kişiliği daha farklı olsa şu an bağıra bağıra kahkaha atabilirdi.

Sinirli adımlarla yanından geçerek eve yürümeye başladım. Onun da arkamdan geldiğini hissediyordum.

"Senden nefret ediyorum."

"Etmiyorsun."

Ona döndüm ve gözlerimi kısarak bir süre bakıp geri önüme döndüm.

Eve girdiğimizde kapının önünde duran bir çalışan şok ve biraz sapık bir ifade ile bana bakıyordu.

Tam ağzımı açıp ona kızacakken başka bir ses ile hemen başını yere eğdi.

"Önüne dön. Ölmek mi istiyorsun?"

Altımdaki şort ve üstümdeki askılı bluz ıslandığı için iyice bedenime yapışmıştı.

Kendi yaptığım aptallığa sinirlenirken hızlıca merdivenlerden çıkarak odama girdim.

Dolabın en üstünde duran havlulara baktım.

Tanrım, neden havluları en üste koyardı ki bir insan?

Boyum çok kısa değildi ama çok çok uzun da sayılmazdı.

Yine de bu dolap gereğinden fazla büyüktü.

Kapımın açılıp kapanma sesini duyunca başımı kapıya çevirmedim, bir yardımcının geldiğini düşündüm.

Hâlâ dolabımdaki havluya uzanmaya çalışırken sinirle önüme düşen uzun ıslak saçlarımı öne eğilerek bir elimde topladım ve döndürerek topuz yaptım.

Odama birinin girdiğini hissedince mırıldandım. "Hey, bana dolabın üstündeki havlulardan birini verir misin?"

Birkaç saniye sonra bir havlu vücuduma sarılınca boş elimle havlunun uçlarından tutarak arkamı döndüm.

"Teşekkür..."

Chisaki tam karşımda bana bakıyordu.

"Bir havlu bile alamıyorsun."

"Odamda ne işin var?"

"Burası benim evim, oda da benim odam sayılır."

Homurdanarak havlu ile vücudumu kurulamaya başladım.

Dakikalar geçmesine rağmen hâlâ hareket etmiyor, beni izliyordu.

Yanından geçip salona ilerledim. "Neden beni izliyorsun?"

"İzlemek istiyorum."

Koltuğa oturup ona baktım, "Neden?"

Cevap vermek yerine tekrar üstümü süzdü, "Bence üstünü değişmelisin."

Başımı eğip üstüme baktım. Ah, doğru. Islak ve yapışık kıyafetler.

Ayağa kalkıp odama ilerleyerek kapımı kapadım ve başka bir şort ile bol bir tişört giyerek geri salona girdim.

Tekli koltukta oturan Chisaki telefonuna bakarken bir saniyeliğine bana bakıp geri telefona döndü ve sonra kaşlarını kaldırarak bana baktı.

"Sen o tişörtü nereden buldun?"

Üstüme baktım, "Dolaptaydı."

"Dolapta mıydı?"

"Evet, neden ki?"

"O tişört... Benim tişörtüm."

Şok içinde ona baktım, "Ne?"

"Tişört, benim tişörtüm!"

"Senin tişörtün neden benim dolabımda!"

"Ben nereden bileyim!"

İç çekerek tişörtü çıkarmaya başladım, "Tamam, çıkarırı-"

Tişörtün bir anda tekrardan aşağı çekilmesi ile afallayarak karşıma baktım.

Ne ara bilmiyorum ama Chisaki resmen ışınlanarak yanıma gelmişti.

"Ne yapıyorsun sen?" sesi kısık çıkmıştı, ayrıca gözleri de yüzümün her tarafında dolaşıp duruyordu.

"Tişört seninmiş, çıkarıyordum. İstemiyor musun?"

"Sana tişörtü istediğimi söylemedim. Ayrıca altında başka bir şey yokken neden tişörtü çıkarıyorsun?"

"Altımda bir şey var ki, sütyen var işte."

Sabır diler gibi benden bir adım uzağa giderek başını iki yana salladı. "Sen gerçekten... Gerçekten beni sınamak için dünyaya gelmişsin."

Chisaki (Overhaul) x Reader |Bnha x Reader|Where stories live. Discover now