akşam yemeği, 3

1.7K 241 574
                                    

Bazen kafamızda kurduğumuz ve hayatımıza dahil ettiğimiz kararlarımız, günün sonunda aniden yok olur veya değişir. Gitmek istemediğimiz yerlere aniden gidilebilir, aman yalnız en iyisi dediğimiz zaman, aniden neden yalnızım diye düşünüp karalar bağlayabiliriz. Hayat bazen bizimle garip şekilde oyununu oynar ve biz sadece ayak uydururuz.

Kesinlikle tam şu an omega taehyung aynı şeyleri hissediyordu. Yatağında boylu boyunca uzanmış, tavanı; sanki yeni şeyler varmış gibi inceliyordu. Halbuki yıllardır aynı olan duvardan fazlası yoktu orda ama düşünmesine hep yardımcı oluyordu. Oldukça uzun süredir ağlamayı başarıp, şimdi nasıl tek bir damla bile düşmüyordu gözlerinden anlayamıyordu.

O bunları düşünürken yatak odasının kapısının tıklatılmasıyla, tüm gri bulutlar birden dağılmıştı zihninden. "Gelebilirsin," Bay Kim oğlunun odasına girdiğinde karanlık olmasından pek hoşlanmamıştı. İlk işi krem rengindeki perdelerini aralamak olmuştu. Taehyung gözlerine değen yoğun güneş ışığı yüzünden homurdanmıştı.

"Hala giyinmedin mi sen? Bu akşam misafirlerimiz var taehyung." Omega kimin geleceğini tahmin ettiğinde, midesindeki o yoğun his oldukça rahatsız etmişti kendisini. Alfa seokjin'in üzerinde böyle etki etmesi canını sıkıyor ve sürekli kurdunu rahatsız ediyordu. Bu durumları görmezden gelerek yatağından kalkıp, dolabına yöneldi.

"Gelsinler, ben zaten jimin ile buluşacağım." Babası taehyung'un umursamaz tavrına kaşlarını çatmış, ses tonunu birazcık yükseltmişti. "Sürekli alfalardan kaçamazsın değil mi oğlum? Bu akşam tam saat sekizde burda ol." Taehyung bu tür baskılardan asla ama asla hoşlanmıyordu. Babasının omega olması işleri daha da zorlaştırıyordu.

"Tamam baba geleceğim." Bay Kim oğlunun bunaldığını biliyordu ama tek istediği mutlu bir yuva kurmasıydı. "Taehyung amacım seni bir şeylere zorlamak asla değil. Ben istiyorum ki sen mutlu ol ve sana düzgün davranacak bir alfa ile eşleş, tek isteğim bu." Omega ortamda oluşan duygusallık yüzünden hemen yumuşamış, oldukça sakin yaklaşıyordu.

"Biliyorum baba, sorun yok akşama geleceğim tabii ki." Babası genişçe gülümsemiş ve omega'nın kabarık saçlarını okşamıştı. "Buna sevindim diyorum ki alışveriş listesini jimin ile almaya ne dersin?" Taehyung sıkıntılı nefes verip yerinde tepindi. Tüm bu ortamı yumuşatma bahanesi bu yüzdendi. Yine tüm ayak işleri kendisine kalmıştı!

"Ama baba!" Orta yaşlarda olan omega babası, onun bu haline kahkaha atarak odadan çıkarken oğlunun oldukça sevimli bir omega olduğuna inanıyordu. Sürekli yakın arkadaşları veya çevresinden, taehyung ile evlenmek isteyen alfaların olduğunu duyuyordu ama hiçbir alfa'nın oğlu için iyi kriterlerde olduğuna inanmıyordu.

Bay Kim kesinlikle taehyung'un, henüz ilişki erken kafasında olmasına kızmıyordu. Kendisi de yetişkin olduğunda tamamen bu kafada olmuştu. İyi ve soylu bir alfa istemişti. Omegaların hizmetçi olmadığını, sadece çocuk doğurma makinesi olmadığını, köle olmadığını bilen bir alfa istiyordu hayatında. Doğru adamı bulmadan, ruh eşiyle tanışmadan tamamen oğlu gibiydi.

Sonra sevgili eşiyle tanışmıştı, daha doğrusu onu ilk gördüğünde kurdundaki hareketlenmeden anlamıştı. Gözlerinin kesişmesi, ortama yayılan birbirlerinin gerçek kokularını almaları ve sonraki günlerde oluşan o yoğun baskı tamamen ruh eşi belirtileri olmuştu. Bu yüzden taehyung'un da ruh eşini bulmasını çok istiyordu babası.

Taehyung'un babasının liseden beri en yakın arkadaşı, Seokjin'in annesiydi. Oldukça güzel ve aklı başında bir omegaydı. Bu yüzden aile dostu olmuşlar, oldukça yakınlardı. Taehyung on sekiz yaşına girdiğinde, yetişkin olduğunda, kendi kararlarını kendinin vereceğinden emin olduklarından beri, seokjin'in annesi taehyung'u oğluyla daha çok yakıştırmaya başlamıştı.

And then he came, like a dream ✓Where stories live. Discover now