kaybetme korkusu, 22

2K 190 970
                                    

İki gündür seokjin için gece hiç bitmemişti. Viski bardağı boşaldıkça, yenisini dolduruyordu. Kafası allak bullak olmuş, öylece hayatın akışını izliyordu. Yatağında yatamıyor, omeganın kokusu burnundan hiç gitmiyordu. Havaya adeta karanlık çökmüş, bulutlar dolu doluydu. Tıpkı alfanın içi gibi, her şey sisleşmişti.

Seokjin çökmüş gözaltlarını umursamadan aynada kendine bakarken, iki gün önce yaptığı şey yüzünden kendine çok sinirliydi. Omeganın kalbini kırmış, onu sebepsiz yere ağlatmıştı. Bu daha kötü hissetmesine, eve kapanmak istemesine neden oluyordu. Mühür sayesinde duyguları çok daha yoğundu.

Seokjin çekmecenin üzerindeki sigarayı ve çakmağı alıp, balkona çıktı. Sigarasını dudaklarına yerleştirdikten sonra yaktı ve derin bir nefes çekti içine. Canı yanarken birileri için çabalamak daha da zor geliyordu alfaya. Bugün bir ameliyatı vardı ama gitmek dahi istemiyordu. Tek istediği kafasını toparlamak ve kendine bir alan yaratmaktı.

Omegasını elbette özlemişti. Onu çok seviyordu ama kendisinden bir şey saklanması, salak yerine koymakla aynı gibi geliyordu alfaya. Her zaman böyle şeylere maruz kaldığı için, ilk defa omegaya karşı savunmasız yaklaşmıştı. Çünkü ona sonsuz bir şekilde güveniyordu. Aşık olmasından ziyade, güvenli bir evdi omega.

Seokjin düşündükçe işin içinden asla çıkamıyordu. Sigarasından son bir nefes çekip, küllüğe bastı. Hava soğuk olmasına rağmen alfanın üzerinde, konser gecesi omeganın giydiği siyah tişört vardı. Yoğun yasemin kokusu misler gibi sinmişti tişörtüne. Seokjin normalde başkasının giydiği bir şeye dokunmaz veya giymezdi.

Konu omega olduğu zaman, işler elbette değişiyordu. Sihirli bir değenek gibiydi omega onun için. Yapmam dediği ne varsa, omeganın güzelliği yaptıracak kadar ilahi bir güce sahipti. Alfa üzerindeki tişörtü çıkardıktan sonra, tamamen soyundu ve banyoya girdi. Günlerdir yaptığı gibi yine soğuk suyun altında duş alacaktı.

Omegayı düşünmemek onun için çok zordu ama yine de çabalayacaktı. Bir süre daha soğuk suyun altında kaldığında her yeri uyuşmuştu. Parmakları buz tutmuştu adeta. Yavaşça sudan çıktığında giyinmek için odaya ilerledi. Gözleri yatağında uzanan bir omega görmek istiyordu. Kurdu uzak kaldıkları için oldukça halsizdi.

Güzel omegasını çok özlemişti alfa. Derin bir nefes alıp, üzerini yavaşça giyindi. Burda omegasıyla çok fazla anısı vardı ve bu odada iki gündür vakit geçirmiyordu. Tamamen hazır olduğunda merdivenlere doğru ilerledi. Yemek yiyecek hali dahi yoktu. Bu yüzden paltosunu üzerine geçirdi ve evden çıktı.

Hava oldukça kasvetli ve hafif yağmur atmaya başlamıştı. İlerdeki arabasına binerken, camı açtı ve bir sigara daha yaktı. Omegadan sonra bu kaçıncı paketiydi kendisi bile saymayı unutmuştu. Bu aralar oldukça fazla içiyordu. Taehyung yanında olsaydı o rahatsız olur diye içmezdi. Şimdi ona engel olan kimse yoktu.

Hastanenin önüne geldiğinde park alanına arabasını yerleştirdiğinde bir süre arabada oturdu. O olaydan sonra asla diğer tarafa gözleri kaymamıştı ama bu sefer dehşet bir güç, omeganın o gün oturduğu tarafa bakmasına neden olmuştu. Onu hem korkutmuş hem de kırmıştı ve bu durumdan ölesiye nefret ediyordu.

Derin bir nefes aldıktan sonra arabadan indi. Resmen tüm gücü çekilmiş gibiydi. Yine de hastaneden içeri girdiğinde her zaman olduğu gibi asistanı ameliyat saatini söylemiş, genç kız alfanın umursamaz tavırlarına maruz kalmıştı. Hastanedeki herkes zaten buna alışmış, bazıları havalı bulurken bazıları iğneleyici bulurdu.

Seokjin ise garip bir durumun içindeydi. Hayatı evinden, arabasından ve hastaneden oluşmasına rağmen omegayı o kadar merkeze koymuştu ki, her yerde onunla ilgili anıları vardı. Asansör, çalışma odası... Alfa gözlerini kapattı. Onun ilk profilini gördüğünde, yavaş yavaş aklına bir zehir gibi yayıldığında, seokjin anlamıştı.

And then he came, like a dream ✓Where stories live. Discover now