dünyada birleşen ruh eşleri, 29 Final

1.6K 102 740
                                    

Ruh eşiniz oldu mu?

Mesela birinin hiç, çocukluktan beri iyi ki diye bahsettiği insan olabildiniz mi?

Seokjin ve taehyung kesinlikle bu ikisine de aynı cevabı verirdi. İkisinin de ağzından, birbirinin ismi dökülürdü. Çocuklukları o kadar güzel geçmişti ki beraber, omega ne zaman geçmişten bahsetse seokjin için iyi ki derdi. Alfa ne zaman çocukluğundan bahsetse, omega için iyi ki hayatımdaydı diye bahsederdi.

Birbirlerini en başından beri koruyup, seven iki insandılar. Alfa için omega, vazgeçilmesi imkansız bir oyun arkadaşıydı. Onu ilk gördüğünde alfa gerçekten onunla iyi anlaşacağına inanmıştı. İkisi de çocuktu ama güzel enerjinin ne olduğunu biliyorlardı. Bu yüzden anlaşmak onlar için hiç zor olmamıştı.

Omeganın küçükken de alfaya ayrı bir düşkünlüğü vardı. Kendisinden başka kimseyle oyun oynasın veya ilgilensin istemiyordu. Alfanın tüm ilgi odağının kendisi olmasını istiyordu. Çünkü omega, alfadan başkasıyla iyi geçinmek istemiyordu. Alfanın da tamamen istediği buydu. Omega ile oynamak istiyordu.

Böyle geçen seneler, artık ikisinin de birbirinden kopamayacak kadar aralarının iyi olmasına neden olmuştu. Alfa omeganın sarı saçlarını severken, gökyüzünü izlerlerdi. Omega her zaman kafasını alfanın karnına koyar ve ona doğru dönerdi. Seokjin'den küçük olabilirdi ama oldukça zeki bir omegaydı.

Alfanın on sekiz yaşına geldiğinde başka bir ülkeye gideceğini öğrenmek... Omega ağlamaktan uyuyamamıştı. Seokjin gitmeden önce onu görmeye gelmiş, saçlarını sevmiş ve yanaklarına ufak öpücükler bırakmıştı. Omega kendisinden küçük olduğu için çok daha hassastı. Bu yüzden alfa çok üzülüyordu.

O geceyi ikisi de unutmuş sayılmazdı. Sevdiğin birine, oyun arkadaşına, dostuna veya arkadaşına, ailesi saydığı birine veda etmek küçük bedenlerine ikisinin de çok zor gelmişti. Omeganın ağlarken kucak diye mırıldanması, alfanın onun ne demek istediğini hemen anlaması ve kolları arasına alması... Ona sarılmak çok güzeldi.

Şimdi geçmişe baktıklarında aslında her şeyin ne kadar değiştiğinin ikisi de farkındaydı. Alfa, o zamanlar onu çocuk olarak görüyor ve kardeşi gibi davranıyordu. Omega ise onu arkadaşı olarak ve ailesi gibi görüyordu. Yıllar sonra birbirlerinin her şeyi olacaklarından ikisi de habersizdi...

Şu an alfa yatağında yatan eşini izlerken, geçmişi düşünüyordu. Yüzünde oluşan yoğun gülümseme, görülmeye değerdi.
Seokjin şu an dünyanın en huzurlu insanıydı. Eşi yanında mışıl mışıl uyurken, bebekleri de babaları gibi sakince uyuyordu. Odalarına yayılan nefes sesleri alfanın derin bir nefes almasına neden oldu.

Elini eşinin saçlarına yaklaştırdı ve yavaşça okşadı. Doğumun üzerinden bir sene geçmişti. İkili her gece bebeklerinin ağlamasına uyanıyor ve onları uyutana kadar çok zorlanıyorlardı. Hatta alfa bazen kendisi kalkıyor ve omeganın geri uyuması için onunla konuşuyordu. Bu yüzden bebeği oldukça yorgundu.

Dün gece yine zorlu bir gece olmuştu ikili için. Bebeklerinin birbirinin ağlama sesine uyanması, yorucu bir gece demekti. Alfa kızını kucağına alırken, omega oğlunu kucağına almıştı. Seokjin onun uykulu olduğunu bildiği için yatakta eşinin sırtına yaslandı. Böylece eşinin daha rahat bebekleriyle ilgilenmesine destek oldu.

Saatler sonra uyuya kalan bebeklerini beşiklerine koyduklarında, taehyung hemen eşinin göğsüne sokulmuştu. Ona sıkıca sarılarak uyumak istiyordu. Çok fazla yorgundu. Aylardır ikisi de doğru düzgün uyumuyordu. Omega saçlarında gezen ellerin hissiyle yavaşça araladı gözlerini.

Çok tatlı bir uykusu vardı. Resmen gözlerini açamayacak kadar yorgundu ama seokjin'i görmek çok iyi gelmişti. "Bebeklerimiz uyuyor mu?" Alfa uyanır uyanmaz onları sormasına bayılıyordu. Her zaman ilk uyandığında bebeklerinin nasıl olduğunu öğrenmeden rahat edemezdi. Alfa bu duruma bayılıyordu.

And then he came, like a dream ✓Where stories live. Discover now