düşen ve yeşeren, 25

2.2K 158 416
                                    

Mucizelerin bir simgesi olduğuna inanır mısınız?

Bazen dünyanın en farklı evreninde bile, her duygunun ve her varoluşun bir simgesi vardır. Bu herkese göre farklı bir işarettir. Kimi hayatının aşkını bulduğunda bunun tesadüf olduğunu düşünürken, bazıları doğduğumuzda bizim için yaratılan insanlar olduğunu düşünür.

Evrenin herhangi bir yerinde, yıllar sonra olsa bile, ruh eşimiz orda bizi bekliyor. Belki yakınınızda, belki de çok uzağınızda. Omega parmağını saran yüzüğün her ayrıntısını, alfasının kolları arasındayken inceliyordu. Eski bir dilde olduğu, özel tasarım olduğu çok belliydi. Bu daha çok hoşuna gitmişti.

İnce, uzun parmaklarına o kadar çok yakışmıştı ki onu incelemeden asla duramıyordu. Yastığa kafasını daha çok gömüp, alfanın sıcak göğsüne sırtını iyice yasladı. Onun kalp atışlarını, tam sırtında hissediyordu. Kim seokjin ile bu konumda olmak... Bu biraz omegayı şoka uğratmıştı.

Alfasının, ruh eşinin, ilerdeki bebeklerinin babasının, çocukluk kahramanı ve arkadaşı olması omeganın da dengesini bozmuştu. Onunla bu konumda olması, nefes almasına neden oluyordu. Alfanın büyük ellerinin, kendi bedenini ezbere bilmesi, onunla edepsiz birçok an yaşıyor olması omeganın çok hoşuna gidiyordu.

Alfanın kendisine yaşattığı hiçbir duyguyu, başkası ona yaşatamazdı. Taehyung alfanın kolları arasında döndü. Onun huzurla uyuyan yüzünü bir süre izledi. Bu zamanda odalarının penceresinden içeri sızan güneşin ışıltısı, alfanın gözlerine değiyordu. Taehyung dün geceden beri yüzüğü izlediği için oldukça uykusuzdu.

Gözlerinin altı bile kızarmıştı ama alfayı izlemeden duramıyordu. Yorgun bedeni buna daha fazla dayanamadı. Kurdu bile oldukça yorgundu. Kabarık sarı saçlarını alfanın sıcak boynuna doğru sürttü. Yüzük olan elinin avucunu, alfanın atan kalbinin üzerine yerleştirdi.

Sıcak nefesi seokjin'in köprücük kemiklerine dolarken, omeganın bedeni alfanın üzerine öylece kıvrıldı. Seokjin yavaşça gözlerini araladığında karşılaştığı manzara, kalbini tekletmişti. Her sabah böyle bir güzellikle uyanacak olması, gülümsemesine neden olmuştu.

Üzerine uzanan güzeller güzeli eşinin, güneş rengindeki sarı saçlarına burnunu sürttürdü. Oldukça yavaş, sakince yatağa doğru uzanmasına neden oldu. Onun kendisini izlediğini anlayacak kadar iyi iç güdülerine sahip bir kurdu vardı. Bu yüzden uykusuz kalma sebebini çok iyi biliyordu.

Yavaşça yaklaştı ve omegasının sıcak nefesinin çıktığı tatlı dudaklarına, kendi dudaklarını bastırdı. Onun sıcak kokusu ve nefesinin etkisi, alfanın ondan hiç ayrılmama isteğiyle dolmasına neden oluyordu. Omegayı hiç ama hiç bırakmak istemiyordu. Yavaşça yataktan kalktığında ilk işi duşa girmek olmuştu.

Ilık suyun keyfini çıkarmış, bu süreçte eşi için oldukça sessiz olmuştu. Duştan çıktığında taehyung'un yastıklara sıkıca sarılmış bir şekilde uyuyor oluşu alfanın canını sıkıyordu. Kendisine sarılıyor olabilirdi! Malesef ki gitmesi gereken bir işi ve kurtarması gereken onlarca insan vardı.

Seokjin, hemen üzerini giyinip odanın tüm perdelerini kapattı. Ortamın biraz bile olsa az ışık alması, omegasının daha iyi bir uyku çekmesine neden olacaktı. Ortamın ısısının yeterli olduğunu anladığında, hemen odadan çıktı. Merdivenleri yavaşça inip taehyung için bir şeyler hazırlayacaktı.

Sevgilisinin uyanır uyanmaz bu tür şeylerle yorulmasını istemiyordu. Ayrıca hazır vakti varken ona güzel bir kahvaltı hazırlamakta çok iyi gelecekti alfaya. İşi yüzünden pek sabah kahvaltısına, akşam yemeği kadar vakti olmuyordu. Böylece yanında olmasa bile, kendi hazırladığı kahvaltıyı etsin istiyordu omegasının.

And then he came, like a dream ✓Onde histórias criam vida. Descubra agora