Little Space ✓

2| Hyung Kıskançlığı

Jeongin: 9. Sınıf
Hyunjin: 11. Sınıf
Minho: 10. Sınıf
Jisung:12. Sınıf
Chan: 12. Sınıf
Seungmin: 12. Sınıf
Felix: 12. Sınıf
Changbin: 10. Sınıf

Okul yine eskisi gibi geçmişti, Minho için. Herkes ne kadar tatlı olduğundan bahsedip yanaklarını sıkıyordu, Minho'nun. Abisi onun yanından hiç ayrılmadı. Aynı şekilde Jeongin de.

Okul çıkışı Hyunjin, Minho'nun nerede kaldığına bakmak için onlarla geliyordu.

Minho önden, çizgilere basmadan hızlı bir şekilde gitmeye çalışırken Jeongin ve Hyunjin onun arkasından yavaş olması gerektiği hakkında bağırıyorlardı.

"Bugün Minho ile tanıştırdığın kız kim?" dedi Hyunjin.

"O benim arkadaşım. Minho'yu çok seviyormuş tanışmak istemiş. Zaten Minho'nun yanındaki diğer kızı kıskanıp kalkmak istediğini söyledi." dedi Jeongin, kıkırdayarak. . Hyunjin'in ise bunu duyması ile içi rahatlamıştı.

"Peki her teneffüs yanına gelen kız kimdi?" dedi Jeongin'in.

"O da seni seviyormuş. Benimle konuştuğunu görünce de yanıma geldi. Önemli ve iyi biri değil. Ama çok sevdiysen sana o kızı ayarlayabilirim. Benim için zor olmaz. Sonuçta kız sana aşık." dedi yüksek sesle Hyunjin. Neden bunları derken üzgün olduğunu sonra düşünecekti...

Minho buna karşılık durdu ve:

"Hyung, Jeongin zaten seni seviyor. Neden onu başka biriyle sevgili yapasın ki?" Minho'nun dediği şeyle Hyunjin'in kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı.

"Ahaha sadece küçük bir çocuk işte!" dedi Jeongin.

"Çocuk mu?" dedi Minho.

"Ben çocuk değilim! Ben büyüdüm bir kere. Çok süt içtim ve büyüdüm!" dedi Minho. Onun bu dediğine ikili kahkaha atmaya başladı. Jeongin konunun unutulması ile Tanrıya şükür ediyordu.

Ardından Hyunjin'in telefonu çaldı.

"Minho, bak şimdi. Sakın konuşma tamam mı? Annem arıyor. Senin yanında olduğumu öğrenirse seni bir daha görmeme izin vermezler."

"Neden ki?" dedi Minho, dudaklarını büzerek.

"Bilmiyorum. Ama sen konuşma, anlaştık mı?" dedi Hyunjin.

"Anlaştık." dedi Minho.

"Alo?"

"Hyunjin neredesin? Ne kadar merak ettik, biliyor musun sen?! Normalde olsa hemen eve gelirdin!"

"Normalde olsa Minho ile beraber eve gelirdim anne! Ama şuna bakın nerede olduğunu bile bilmiyorum! Onu da merak ettiniz mi? Eğer başına bir şey geldiyse işte o zaman, sizinle aynı evde kalmayı bırak, aynı ortamda bulunmam bile!" deyip kapatmıştı telefonu Hyunjin.

"Neden anneme öyle dedin?" dedi Minho dudak büzerek.

"Öyle olması gerekti bebeğim." dedi Hyunjin. Bunu duyan Minho, yine çizgilere basmadan hızlı bir şekilde ilerlemeye başlamıştı.

"Sakin ol. Minho hep bizimle kalacak. Ona bir şey olmasına izin vermeyiz. Özellikle de Jisung..." dedi Jeongin.

"Şu Jisung kim ya? Minho da ondan bahsetmişti." dedi Hyunjin.

"O da senin gibi." dedi Jeongin.

"Nasıl yani?" dedi Hyunjin.

"Onun kardeşi de Minho gibiydi. Onun annesi ve babası da kardeşini bırakmışlardı. Ama onun haberi yoktu. Annesi ve babası onu yatılı bir okula göndermeye başladıklarını söyledi. O bunu ertesi gün öğrendi. Kardeşinin ölümünü kendi gözleri ile gördü."