14| Küskünlük

940 103 61
                                    

Oy: 15
Yorum: 20

Jisung, Hyunjin'e şaşkın bakışlar atmaya başlamıştı.

"Sen ne yapıyorsun ya?"

"Kardeşimden uzak dur dedim!"

Minho, Jisung'a şaşkın şaşkın bakarken Hyunjin, onu kendine çekmişti.

"Hyung ne kadar kötüsün! Jisung hyung, iyi misin?"

Minho, Hyunjin'in kollarından kurtulduktan hemen sonra Jisung'un yanına gitmiş ve iyi olup olmadığını kontrol etmişti.

"Ben mi kötüyüm? Senin hyungunum, ben! Ben mi kötü oldum? İnanamıyorum ya! Sadece... kıskanıyorum, tamam mı? Benimle olan bu yakınlığını, başkasıyla yaşamanı istemiyorum. Benim yanımda bile değilsin ki! Bu yüzden beni unutacaksın diye korkuyorum."

Minho, hyungunu dolu gözleriyle dinledi. Jisung'un elini tuttu ve havaya kaldırdı. Ardından peşinden Jisung'u sürükleyerek Hyunjin'in yanına gitti ve aynısını ona da yaptı.

"İkinizin de iyi anlaşmasını istiyorum ben." dedi, tuttuğu iki eli birleştirerek." Sen benim hyungumsun, o da hyungum ama benim arkadaşım da o... Seni güneşler kadar seviyorum! Çooooook seviyorum hem de! Sadece, Jisung hyunga bir daha vurma. Canını ne kadar yaktın görmüyor musun?"

Hyunjin, gözlerinden akan yaşları silip kardesinin Jisung'un eliyle birleştirdiği elini bırakması için diğer elini onunkinin üzerine koydu ve çekti.

"Yalnız kalmam gerek."

Minho, hyungunu üzdüğünü düşündüğü için dolu gözlerinden yaşların akmasına izin verdi. Jisung'un elini bırakıp sarıldı.

Jisung ise ona sarılan bedene karşılık, ellerini beline yerleştirmiş ve Minho'yu kendine daha da yakınlaştırmıştı.

"Sakin ol bebeğim."

"Onu kırdım, hyung." diyerek daha çok ağlamaya başladı.

Jisung, onu sakinleştirmiş ardından sınıfına götürmek için hareketlenmişti.

"Onu sınıfına götüreceğim. Changbin nerede?"

"Felix ile gitti ya hani."

"Ah, unuttum." diyerek avucunu alnına bastırdı, "Her neyse, görüşürüz."

Diğerleriyse olayın şaşkınlığı ile onların arkasından bakakalmıştı.

O ortamdan ayrıldıktan sonra Minho'yu sınıfına getirmiş ve sınıftaki gözlerin ona dönmesine neden olmuştu.

"Minho, Changbin gelene kadar seninle burada duracağım, tamam mı güzelim? Sakinleş biraz. Eminim ki hyungun sakinleştikten sonra, senin yanına gelip özür dileyecektir."

Minho, Jisung'un konuşmasıyla gözlerini açarak ellerini iki yana hızlı bir şekilde sallayıp konuştu.

"Ama onun özür dilemesini gerektirecek bir şey yok ki... Benim ondan özür dilemem gerek. Ona bir daha yanıma yaklaşmaması gerektiğini bile söyledim. Onu çok üzdüm ben hyung." dediğinde tekrar alt dudağının titrediğini gördü, Jisung.

Onu kendine çekip sarılmıştı.

Hyunjin'in ona vurmasını beklememişti, evet ama onu da anlıyordu. Kardeşini kıskanması en doğal hakkıydı.

Kendi kardeşi de yanında olsa aynı tepkiyi vereceğinden neredeyse emindi.

Minho'dan ayrılmış ve onu omuzlarından tutup gözlerinin içine bakarak konuşmuştu.

Little Space ✓Where stories live. Discover now