21| Neden Buradasın?

734 84 59
                                    

Oy: 20
Yorum: 25

"Oğlum..."

Minho, dolu gözleriyle annnesine bakarken kadın içeriye bir adım atmıştı.

"Sakın bir adım daha atmayın."

Sert bir ses tonuyla onu uyardığımda olduğu yerde kalarak bana iğrenen bakışlar atmaya başlamıştı.

Kıçım! Sanki ben onlara kalmıştım!

Yanımdaki minik bedene döndüm ve tek kolumu omzuna atıp sıkarak ona yanında olduğumu belli etmek istedim.

"Neden buradasın?" dedi şu zamana kadar asla görmediğim büyük ciddiyetiyle.

"Birkaç gündür kayıp olduğunu duydum ve hala yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için geldim. Hyunjin ağzından kaçırdı... Ne yazık ki ölmemişsin." dedi acımasızca.

Minho birkaç dakika daha gözleri dolu bir şekilde yanımda bekledi. Daha sonra büyük bir kahkaha atarak etrafında bulunan, ben de dahil, herkesi şaşırttı.

"Sen zaten beni hiçbir zaman sevemedin, değil mi?"

Annesi birkaç dakika boyunca sessizce bekledi.

"Hasta olduğunu öğrenmeden önce seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun." dedi.

Minho tek kolumun altındaki bedenini hareket ettirerek Annesine birkaç adım daha yaklaştı.

"Hayır, senin istediğin şey sadece büyümemdi. Her zaman 'Büyü artık Minho' , 'Çocuklaşmayı kes Minho' , 'Şu Minho' , 'Bu Minho' ve dahası... İstediğin tek şey buydu! Beni değil, büyümemi istedin sen! Daha sonra anlamadığım bir şeyi fark ettiğini söyledin, götürdün beni bir psikoloğa. Ne olduysa o günün akşamında oldu ya zaten!"

Minho'nun bir anda böyle konuşması Hoseok ile beni şaşırtırken annesi şaşkınlığını belli etmek istemeyerek, bunu fazlasıyla belli ediyordu, oğluna bakmaya devam ediyordu.

"Haklısın," dedi sonunda "istediğim tek şey, senin biraz büyümendi. Ancak sen, baban ve beni hayal kırıklığına uğratarak yedi yaşındaki bir çocuk gibi davranmaya devam ettin! Sana bunu söylediler mi mesela Minho, senin hastalığının ne olduğunu söylediler mi?"

Minho bir süreliğine bize dönüp dikkatini tekrar annesine verdiğinde ben arkadan sadece yapmaması gerektiğini belli ederek kafamı iki yana sallıyordum.

"Senin hastalığın da tam olarak bu; sen büyüyemezsin, bunu istesen bile yapamazsın."

Minho kafasını iki yana sallarken annesini reddediyordu. Bunu öğrenmemeliydi, asla öğrenmemeliydi...

Hemen Minho'nun yanına giderek onu arkama doğru çektim. Arkamda ağladığını biliyordum, bunu istemiyordum. Bu kadın yüzünden ağlamasını hiç istemiyordum.

"Siz nasıl insanlarsınız ya, aklım almıyor gerçekten. İnsan kendi çocuğuna gelip böyle şeyler söyler mi? Eğer bir hastalığı varsa da onun yanında durup destek olmalısınız! Bunu siz yapmıyorsanız ben yaparım! Sakın bir daha buraya gelmeyin, sakın!"

Kapıyı suratına kapatıp arkamdaki bebeğime döndüm. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Bana kollarını uzatmış, onu kucağıma almam için bekliyordu.

"Güzelim... Sadece sakinleş tamam mı? Ben senin hep yanındayım. Biz senin hep yanındayız. Hepimiz. Hyungun da şimdi gelmiş olur. Felix, Changbin, Seungmin, Chan, Taehyung ve belki de Jeongin..."

Onu kollarımın arasına aldığım anda kafasını boynuma soktu ve gözlerini kapattı.

"Sadece uyumak istiyorum hyung."

Little Space ✓Where stories live. Discover now