Herkes kendini tanıttıktan sonra Taehyung'un onlara anlattığı garip anılarını dinlemeye başladılar.
Ardından yanlarına Hee Jin'in geldiğini gördüler. Tabii ki Jisung ile...
"Selam!" dedi kız cırtlak sesiyle.
"Neden geldiniz?" dedi sert bir ses tonu ile Jeongin.
"Neden bu kadar kabasın. Sana selam verdi." dedi Jisung.
"Sen neden buradasın? Bana hâlâ onun savunmasını mı yapıyorsun?" dedi Jeongin.
"Buradan gidin. Sizi burada görmek istemiyoruz." dedi Seungmin.
"Ya gitmek istemiyorsak?" dedi Hee Jin.
"Gideceksiniz. Çünkü burada sayıca fazla olan ve sizi yanımızda istemeyen taraf biziz." dedi Minho.
"Bak sen!" dedi Hee Jin.
"Ne istiyorsunuz?" dedi Hyunjin.
"Hemen buradan uzaklaşmanızı öneririm." dedi Chan.
"Gerçekten hemen buradan gitmezseniz elimden bir kaza çıkacak." diyen Jeongin'e bakmaya başladı Hee Jin.
"Sen bugün Jisung'un evinden ayrılıyorsun, değil mi?"
"Evet. Korkma yemeyiz sevgilini ya da onu yarı yolda bırakmayız onun gibi."
"Onun seni yarı yolda bıraktığını mı düşünüyorsun?" dedi Hee Jin.
"Düşünmüyor. Jisung hyung onu yarı yolda bıraktı. Onu kardeşi gibi sevdiğini söylermiş, hiç bırakmayacağını... Ama sen geldin ve onların arkadaşlıklarını, kardeşliklerini, bozdun."
"Minho-"
"Ay! Bu da beni susturma derdinde ya!" diyerek Jisung'un sözünü kesti.
"Neden hâlâ bunu konuşuyoruz? Her neyse Bayan Yang'a haber verdin mi?"
"Evet. Seninle aynı ortamda dâhi kalmak istemediğimi söyledim. Kavga ettiğimizi zannediyor. Birkaç gün sonra tekrar barışırsak bir daha eşyalarımı taşıtmazlarmış." dedi Jeongin.
"O yüzden annen de beni aradı."
"Seni mi aradı. Ah anne, sana onunla konuşma demiştim. Çocukluk arkadaşını sevgilisine tercih eden bir insanla neden konuştu ki?"
"Jeongin-"
"Her neyse. Diyeceğinizi dediğinize göre artık gidebilirsiniz."
"Peki." diyerek uzaklaşmaya başladı Jisung. Ardından Hee Jin de onlara sırıtarak Jisung'un yanına gitmeye başlamıştı.
"Ne oluyor?" diye soran Taehyung'a her şeyi anlatmaya başladılar.
"Senin adına üzgünüm Jeongin." anlatmayı bitirdiklerinde Taehyung konuşmuştu.
"Ben üzülmüyorum. Demek ki bir sorun olduğu zaman beni bırakıp çekip gidecekmiş zaten. Minho ile aynı evde kalacağız. Okula da yakın, büyük. Jisung ile kaldığım ev gibi olmasa da büyük işte."
"Bu kadar sorunun var ama hâlâ Minho'yu mu düşünüyorsun? Vay be!" dedi Hyunjin.
"Tabii ki! Ben onunla hep tanışmak istemiştim zaten."
"Eee, ne yapacağız şimdi?" diye sordu Felix.
"Siz bugün beraber takılacaksınız, değil mi?" diye sordu pişkin pişkin sırıtarak Seungmin.
"Sana ne?" diye cevap alınca, yüzündeki ifade gitmiş yerine iğrenir bir ifade yerleşmişti.
"Ne oldu yine?" dedi Felix.
YOU ARE READING
Little Space ✓
RomanceLittle space hastası Minho annesi ve babası tarafından, abisinin haberi olmadan sokağa bırakıldı, bir hastane bile değil, sokak... Bir hayvan gibi... Onu bulan çocuk, ona iyi mi davranacak yoksa annesinin ve babasının davrandığı gibi onu değersiz mi...
