Giriş

231 17 0
                                    

11.12.2021
İyi okumalar...

Gözlerimi aralarken nefesimin daraldığını hissediyordum. Zifiri karanlığa bakarken elim burnumun ucundaki karıncalanma yüzünden oraya giderken bir tahtaya çarptı. Boş zihnim uğuldarken kafamı kaldıramayacağımı fark ettim ellerim etrafımda dolaşmaya başlarken her yerimin bir tahtayla çevrili olduğunu fark ettim. Onun dışında yerde kuma benzer şeyler vardı. Elim farklı bir şeye çarparken duraksadım. İlk dokunmakta tereddüt etsemde elime alıp baktığımda fener olduğunu fark ettim.

Bunu fark etmemde bastığım düğmeyle gözüme bolca nüfuz edip kör etmeye çalışan ışıkla oldu.

Gözüm alıştığında bir mezarda olduğumu fark ettim. Mezar. Ölmüş müydüm? Herkes ölünce böyle mezarda uyanıyor mu? Soru melekleri nerede?

Ayrıca ben... Kimim ki?

Mezardaki havanın iyice tükendiğini hissederken buradan kurtulma iç güdüsüyle tahtaya bütün gücümle tekme attım. İkinciye kalmadan odun kırılıp içeriye toprak içeri dolarken beynim beni bile şaşırtacak hızla çalışıyordu.

Feneri ağzıma sıkıştırırken hızla deliğe yöneldim dökülen toprakları döküldükce kendime çekerken kendime geçecek bir alan yaratmayı başardım. Biraz daha toprak için kırılmayan tahtaları kaba kuvvetle alırken. Toprakları geldikçe mezara dolduruyordum. Başka çarem yoktu. Birisi beni diri diri mezara gömmüştü.

Ben kimim ve azılı düşmanım kim?

En azından başımı mezardan çıkarabildiğimde yaptığım şeye devam ettim. Taki nefesim tükenipte gökyüzüne ulaşmak için son gücümü kullanana kadar. Mezarlıktan çıkmış yukarıya doğru eşelerken üzerime toprak atanların üzülüp üzülmediğini merak ettim. Bu dünya ölümlüydü herkes bir gün ölecekti fakat onlar ölmediğimi bile bile mi gömdüler?

Son çırpınışlarım beni gerçekten gökyüzüne ulaştırdığında nasıl bir can havliyle çıktım çukurdan bilmem. Etrafta bir kaç sokak lambası ve mezarlardan başka bir şey görmezken. Derin derin nefes alarak ciğerime oksijen ulaştırdım. Bir kaç öksürük omuzlarımı sarsarken telefon sesi duydum. Alaca karanlıktaki sessizlikte etrafıma bakındım. Bir mezar taşının üzerinde parıldayan bir telefon gördüm. Etrafa bakınıp birisi var mı diye baksamda kimse yoktu. Ayaklanıp telefonunun yanına giderken adımlarımın ne kadar sağlam olduğunu fark ettim. Gözlerimi eğip iri vücuduma baktığımda güçlü birisi olduğumu anladım.

Ben... Benim bir işim var mıydı?

...

Mavi Girift (✓)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora