&6.Bölüm

102 11 26
                                    

13.05.2022
İyi okumalar...

Sabahtan beri olduğu gibi bir kez daha nefesimi sinirle üfleyerek ibanımdaki yüklü miktardaki paraya baktım. Benim maaşımın 15 katı ediyordu bu para. Uraz'ın bilerek yaptığını biliyordum. Lanet adam bunun mahcubiyetini yaşamamı, ondan hesap sormamı istiyordu.

Otobüse yetişip bindim. Akbilimi basıp en gerilerde bir köşeye otururken amacım kimsenin gözüne batmamaktı.

Telefonumdaki oğlumun fotoğrafına bakınırken sınıf öğretmenine biraz gecikeceğimi onu yalnız bırakmaması gerektiğini söyledim. Birazdan inip onu alarak eve taksiyle dönecektim. Gözlerim beraber olduğumuz fotoğraflarda gezinirken annesiyle büyümesinden mütevellit mutfakta yemek yapan çocuğu gördüm çoğu kez. Çekmeye heveslindiğinde tir tir titreyen telefon yüzünden bulanık çıkan fotoğrafıma baktım gülerek.

Çoğu fotoğrafda olan gülen yüzüne baktım. Üzülmeyecek. O hep gülecek. Allah'ım ne olur onun küçük kalbini üzme. Kafamı cama yaslayıp dertli dertli iç çektim. Otobüs sonunda istediğim yere geldiğinde indim. Bebeğimin sınıfına ulaşınca bir boşlukla karşılaştım. Endişeyle oradan çıkıp öğretmenler odasına gittiğimde Bengü hocanın çoktan çıktığını söylediler. İçimde büyüyen korku ve çaresizlikle telefonuma sarılırken Bengü hocanın mesaj attığını gördüm.

Tamamdır. Kocanızla karşılaştığıma sevindim. Bende bu kadar ortalıkta gözükmeyince eşinizin olmadığını sanmıştım.

Mesajı şaşkınlıkla okurken. Göğsümdeki korku bir anda azalırken hocanın neden böyle bir şey dediğini ve çocuğumu tanımadığı bir adama teslim ettiğini sorguladım. Fakat yukarda benim atmadığım mesajı fark etmem bir kaç saniyemi aldı.

Eşim almaya gelecek. Oğlum biraz kavgalı olduğumuz için ona biraz huysuz. İstemezsede onu dinlemeyin. Şimdiden teşekkürler.

Almayı kestiğim nefesimle gücüm yetse şuan elimdeki telefonu sıkarak kırmıştım. Lanetler okuyarak çıktım evden. İçimde öfke fokur fokur kaynarken sırf evime girmek ve onunla konuşmak zorunda bırakmak için yaptığını biliyordum. Çevirdiğim taksiyle eve varırken öfkem yalnızca sert adımlarımı değil bütün vücudumu sarmıştı. Ve içimde bir yerde az da olsa korkuyordum. Uraz'ın onu Umut için bıraktığımı düşünmesi kıyametim olur.

Hayır. Hayır bebeğime hiçbir şey olmadı.

Kapıyı alacaklı gibi çaldım çantamdaki anahtarı bile unuturken. Kapı bir kaç saniye sonra hızla açılmıştı. Bir anda açılarak bacağıma korkuyla sarılan bir Umut verdi bana. İçimdeki bütün korkuyla önüne diz çöküp yaşlı yanaklarını kavrayarak bir yara aradım onda. Gözlerinden başka hasar göremezken gözlerindeki yıkıntıya bakındm yutkunarak. Ben daha konuşamadan boynuma sarıldı.

"Kov onu anne. Çok korkuyorum. O adam silah taşıyor anne. Evimizin anahtarı onda ne arıyor? Anne çok korkuyorum. Bengü hocaya babasıyım dedi. Beni zorla getirdi." Bütün hakaretler içime birikirken onu kucaklayarak ayaklandım. Baştan beri kapıyı açan çocuğun arkasında duran Uraz'a çıkardım gözlerimi.

"Çık evimden!" Dedim sert bir tutumla. Ayakkabılarımı çıkartıp kucağımda taşımak için biraz büyük olan çocuğu göğsüme sabitledim. Ayakkabılarımdan kurtulup içeri geçerken dediğimi yapmak bir yana kale bile almadı. Ben içeri geçerken o kapıyı kapatıp peşimden geldi.

"Çok oyun bozan bir çocuksun. Ben seninle konuşmaya çalışıyorum sen ağlayarak annenin kucağına atlıyorsun." Diyen sesi sanki ruhuma işledi. Oğluyla konuşuyor... Her bir karşında onu düşündüğüm adam peşimden gelirken onu ne kadar özlediğimi sayıklıyordu tüm hücrelerim.

Mavi Girift (✓)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang