7. Bölüm

1.6K 54 10
                                    

Yazar'dan

Günler geçti aradan. Haftalar geçti. Masal iyileşti. Aylar geçti. Masal kreşe yazıldı. Hafta içi annesinde kalıyor hafta sonu babasıyla gününü gün ediyordu. Beraber olamamaları içinde bir yaraydı. Her çocuk gibi babası ve annesiyle beraber bir şeyler yapmak istiyordu. Küçük olduğu için dile getiremiyordu belki ama yine de kalbinde hissediyordu eksikliğini.

Öykü'nün kalbi sızlıyordu. Yokluğunu hissediyordu sevdiğinin. Boşluk vardı hayatında ve dolmuyordu. Özlemişti adamı ama söyleyemezdi. Konuştukları gibi birbirlerinden uzak kalıyorlardı.

Erdem gün geçtikçe çöküyordu. Altı ayda on kilo vermişti. Gözleri aylardır doğru düzgün uyuyamadığını belli eder gibi kıpkırmızı ve şişti. O Karısınun kokusunda uyumaya alışmıştı. Bu yüzden uyuyamıyordu. Bir tek kızı geldiği zaman uyuyabiliyordu. Her şeyi gibi kokusu da annesine benziyordu. Canının içini göremiyordu aylardır. Kendisi istemişti bunu ama gözlerine hasretti kadının. Bir kere ona baksa her şeyi unuturdu. Ama göz göze gelmek bir yana dursun uzaktan bile göremiyordu kadını. Acısını kalbine gömmeye çalışıyor ve kendisini işlerine veriyordu.

Öykü'den:

Sabah uyandığımda son bir haftadır okduğu gibi öncelikle halamı aradım ve dedemin durumunu öğrendim. Hastalığı gittikçe ilerlemişti ve doktorlar her şeye hazırlıklı olmamızı istemişti. Duramıyordum artık. Yanına gidecektim. Telefonumu çıkarttım. Aylardır olduğu gibi Erva'yı aradım.

"Alo?"

"Naber Erva?"

"İyidir Öykü abla. Senden naber?"

"Kötüyüm ya."

"Ne oldu abla? Masal'a mı bir şey oldu? Sen mi kötüsün?"

"Bizde bir şey yok. Dedem.. Durumu gittikçe kötüleşiyor. Yanında olmak istiyorum. Abin Masal'ı alabilir mi diyecektim. Yeni yeni alıştı kreşe. Şimdi tam düzen kurmuşken bozmak istemiyorum."

"Tamam abla. Ben abimle konuşurum. Ne zaman gideceksin?"

"Biletlere bakacağım şimdi. Haber veririm sana."

"Tamam."

"Görüşürüz o zaman. Masal'ı uyandırmam lazım."

"Öp yerime. Görüşürüz."

"Öperim. Allah'a emanet."

"Sizde." Telefonu kapatınca yataktan çıktım. Masal'ın odasına gidip uyandırdım. Kıyafetlerini giydirince kahvaltıyı hazırlamaya başladım. O sırada telefonuma mesaj geldi.

"Anneciğim hadi gel oturtayım seni." Yanıma gelince kucağıma alıp yanağını öptüm ve yerine orurttum. Yumurtasını önüne koyup telefonumu aldım.

Erdem:

Öykü günaydın.

Umarım rahatsız etmiyorumdur.

Deden kötü olmuş.

Neyi var?

Günaydın.

Rahatsız etmiyorsun.

Aynı şeyler..

Hastalığı ilerlemiş.

Doktorlar her şeye hazırlıklı olun demişti zaten.

Ben de kötü olunca gitmek istedim.

Eğer bir şey olursa...

Anladım.

Ben bir Umut ile konuşayım.

Yokluğunda (Ara Verildi)Where stories live. Discover now