10. Bölüm

1.6K 75 104
                                    

Bir şeyler oluyor, bir şeyler yaşanıyor. İyi veya kötü anılarımız oluyor. Geçmişe baktığımızda belki keşkelerimiz oluyor. Benimde vardı keşkelerim. Keşke babamla aram iyi olsaydı, keşke karımla boşanmamış olsaydım, keşke daha çok arkadaşım olsaydı...

Keşke keşke keşke.

Keşkelerle hayat geçmiyordu.

Hep olumsuz, kötü şeylerde olmuyordu. Mesela bugün uzun zaman sonra güzel bir haber aldım. Eski arkadaşlar yemeğe çağırmıştı. Bir restoranda buluşacaktık. Hani şu boşanınca gözleri beni görmeyenler var ya?

Heh işte onlar.

O zaman yüzüme bakmamalarını umursayabilecek bir durumda değildim. Ruh halim çok bozuktu. Psikologa randevu almıştım ve etrafımda benim halimi hatrımı soracak insanlar istiyordum. Belki de bugün o insanlarla buluşacaktım.

"Masal. Hadi babacım giyinelim." Çıplak ayaklarını yere vura vura yanıma geldi. "Çoraplar nerde kızım?"

"İçeyde."

"Şirinlik etme da."

"Baba! Hahahah! Çok tomit tonuştun."

"Gel bakalım buraya yaramaz bücür. Odana uçak kaldırıyorum." Yatağımın üzerine çıkıp boynuma doladı kollarını. Ayağa kalkınca çığlık atıp gülmeye başladı. Ben belinden tutunca kollarını açtı.

"Uşak uşuyoo!" Odasına girince dolabın karşısına geçtik. Mavi elbiselerinden seçip duruyordu.

"Babacım?"

"Efendim baba?"

"Bebeğim bence baba kız aynı giyinelim. Nasıl fikir?"

"Sen ye giyeceksin?"

"Siyah gömlek, siyah pantolon."

"Siyah mıı? Bence vavi giyelim."

"Bence bu gecelik siyah giyelim. Vavi de başka zaman giyeriz?"

"Peki. Ama sonla vavi de giyices."

"Anlaştık." dedim elimi uzatıp. Hemen çaktı.

"Ama benim siyay gömüleküm yotti."

"O zaman gömlek gitmeyelim? Aa bak şu sweatin güzelmiş."

"Oluy." Siyah pantolonunu da çıkartıp ikisini de giydirdim. Saçlarını topladım. "Baba."

"Söyle bebeğim?" dedim kendime sweat bakarken.

"Annemi alayabiley miyim?"

"Alayabileysin. Bak orada telefonum. Getir arayalım." Telefonumu getirince elime aldım.

"Ama döyüntülü."

"Tamam bebeğim." Görüntülü aradım ve eline verdim. Tekrardan dolaba döndüm. Pantolonlardan birini elime alıp banyoya girdim. Hızlıca değiştirip çıktım.

"Anne! Biyiyo musun bis babamla dışayıya çıkıças!"

"Ne güzel annecim." O sırada üzerimdeki tişörtü çıkarttım.

"Bak babam hasırlanıyo!" O kamerayı çeviremeden ben sweati üzerime geçirdim.

"Evet bebeğim." Saatimi ve bilekliğimi takınca duşa girmeden önce çıkarttığım gümüş zincirli kolyemi taktım. Ucunda alyanslarımız vardı. Duşa girmeden önce çıkartır sonrasında hemen geri takardım. Sweatin içine koydum.

"Hadi bebeğim montumuzu giyinelim."

"Annecim sen buyda duy. Ben monutumu diycem." dedi telefonu koridordaki pufun üzerine koyarken. Uzanıp onu görebileceği şekilde sabitledim.

Yokluğunda (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin