11. Bölüm

1.4K 65 86
                                    

Biraz ağlamalı bir bölüm oldu. Bilginize..

Sana uzaktan bakıyor artık gözlerim
Gönlüm senden geçmez, bana döndü hep sözlerim
Unutmak o kadar kolay mı sandın?
Ayrılık bana aşktır artık
Unutmak o kadar kolay mı sandın?
Ayrılık bana aşktır artık

"Beyfendi, telefonunuzu kapatır mısınız lütfen? İnişe geçiyoruz." Kapattığım gözlerimi yanımdan gelen sesle açtım. Hosteslerden biri yanıma gelmişti.

"Tamam. Kapatıyorum." Tebessüm ettiğimde o da baş selamı vererek yanımdan ayrıldı. Masal'ın başı dizlerimdeydi. Saçlarını okşadığımda yanağını kedi gibi dizime sürtüp bir şeyler mırıldandı. İniş yaptığımızda yanımıza aldığım çantayı sırtıma takıp Masal'ı kucağıma aldım. Valizleri zor da olsa aldığımda Masal ile beraber nasıl gideceğimi düşünüyordum. Yanımdan geçen bir görevliden yardım istedim. Valizlerin arabasını ittirmeye başladığında teşekkür edip Umut'un beklediği yere doğru adımladım. Bizi gördüğünde koşarak yanımıza geldi. Adamla kısa bir konuşma yapıp teşekkür etti ve valizleri kendisi aldı.

"Hoş geldiniz kardeşim."

"Hoş bulduk birader. Nasılsın?"

"İyidir, yeğenimi gördüm daha iyi oldum. Sen nasılsın? Nasıl geçti yol?"

"Yorucu. Masal huysuzlandı biraz. Bir kucağımda bir koltukta falan filan derken yordu cimcime. Çok şükür sağ salim geldik."

"Çok şükür." Arabaya geldiğimizde Masal'ı arkaya yatırıp kemerlerden birini bağladım ve Umut'un yanına geçtim. "Bana mı geçelim yoksa Öykü'nün yanına mı gitmek istersin?"

"Masal'a söylemedim annesine geldiğimizi. Süpriz olsun, oraya gidelim. Sonra sana geçeriz. İkisi kalıp hasret giderirler."

"Peki." Biraz sesiz kaldık. Gözlerimi kapatıp dinlenmek istiyordum ama Umut sorguya çekecekti. "Sen niye bu kadar zayıfladın lan? Ben telefondandır diye düşünüyordum."

"İştahım yok."

"Yapma birader kendine bunu."

"Bir şey yapmıyorum Umut. Ağzımın tadı yok. Ayakta kalabileceğim kadar yiyorum. O da yetiyor."

"Psikolog işi nasıl gidiyor."

"Aynı. Konuşuyoruz, tavsiye veriyor, verdiği tavsiyeler hiçbir halta yaramıyor, o da bunu anlamıyor falan filan işte. Boşver beni sende nasıl durumlar?"

"Ne seni boşver? Anlatmıyorsun doğru düzgün bir şey. Akşama yemekte konuşacağız. Bölünmesin şimdi. Azarımın yarıda kesilmesini sevmem."

"Bilmez miyim?" Dalga geçer gibi konuştuğumda omzuma yumruk attı.

"Dalga geçme lan benimle!"

"Bağırma oğlum. Çocuk arkada uyuyor." Bir gözüm sürekli Masal'daydı zaten.

"Bağırtma lan o zaman."

"Tamam lan."

"İyi lan."

"İyi."

"Peki."

"Peki." Saçma sapan konuşmamıza güldük beraber. Ayhan dedenin kaldığı evin önüne geldiğimizde arabadan indim. Bagajdan Masal'a hazırladığım valizi çıkarttım. Kapısını açıp ona doğru eğildim ve kemeri çıkarttım. "Masal.." Elini yanağına götürüp kaşıdı. "Babacım geldik, hadi uyan.."

"Hı?"

"Geldik bebeğim."

"Hıhı." diye mırıldandı ve arkasına döndü.

Yokluğunda (Ara Verildi)Where stories live. Discover now