En Uzun Gece

6.3K 301 176
                                    

----VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN---


Bu gece dördüncüydü.

İlkinde Kutay oğlanın üzerinde erkekliklerini sürte sürte ikisini de getirmişti. Lakin tatmin olmamıştı. Oğlanın ceylan gözlerine bakarak dudaklarını ısırdığı vakitte Uygar kıkırdayıp öpücükler kondurmuştu boynunda.

Boynundan başlayan öpücükler yerini dile,dişe ve emmelere bıraktığında Kutay kucağına yerleşen oğlanın ay ışığı altında inip kalkan göğsüne bakarak mest olmuştu.

Uygar bir günde yaratılmış gibi değildi. Onu özenle çizmek gerekiyordu ve kesinlikle oğlanı özenle kalemle çizmişlerdir günlerce aylarca. O şişik dudaklar,hokka burun ve kahvecik ağzı rastlantı eseri meydana gelemezdi. Ancak bir sanat eserinin sahibi biçebilirdi bunu...

Kutay ikinci boşalışında Uygar'ın sıcak ağzına gidip gelen erkekliğinin daha önce hiç bu kadar arzuyla kıvranmamasından dolayı ter atmıştı. Uygar ağzındaki iri uzunluğu öyle iştahla yalıyordu ki sadece ağzından çıkan ıslak seslere odaklanmak bile büyülenmek için yeterliydi. Öyle iştahla emiyordu ki...

Kutay onun ağzına doldurmuştu sıcaklığını. Ve oğlan Bambi gözlerini bir an olsun çekmeden zevkle yutkunmuştu ağzındaki sıcak tuzlu sıvıyı. Ve Kutay'ın tadına bulanmış ağzını Kutay'ın diline gömdüğünde Kutay onu alta alıp nefes nefese kasıklarına öpücükler kondurmayı sürdürmüştü. O da Uygar'ı ağzında dillerken ve ağzında gelgitlerini sürdürürken zevkle onun akıttığı sıvısını dillemişti.

Her bir zerresini yutmuştu,yüzü bile ekşimeden. Çünkü tadı meyvemsiydi. Portakal gibi narenciye gibi...

Ve dördüncü boşalmaları ise Uygar'ın her zerresini keşfe çıkmasına rağmen ince beline tezat halde dolgun ve oldukça dolu dolu olan kalçalarındaydı.

Kutay oğlanın sırtından öpmüştü. Dayanamamış aşağılara inmiş bel gamzelerine dilini sürtmüştü. "Kutay..."diye öyle güzel kıkırdamıştı ki Uygar..Başka kimse bu isimle hitap etmesin diye Kutay kimlikteki ismini değiştirmek istiyordu an...

Ve oğlanın dolgun beyaz kalçalarına bir bir öpücükler bırakmıştı. Oldukça yumuşak tene sıcak dudaklarını basarken gıdıklanıyordu Uygar ise. "K-Kutay...Gıdıklandım.."

Kutay ise avucunda kavradığı ve ezdiği eti hafifçe tokatlarken onun dalgalanışına bakınmakla yetinemiyordu dahi. Onu istiyordu. Orada saklı kalan küçük yeri istiyordu. Orayı.. Çaresizce istiyordu.

Dudakları kalçalarında gezindikten hemen sonra öpüşleri hızlanmış ve kaba et yerine iki lob arasındaki çizgiye öpücükler bırakmaya başlamıştı. Pembe gergin çizginin üzerinde Kutay ıslak dudakları ve dil ucuyla yol çizerken bu Uygar'ı delirtiyordu.

Bir gecede dört kez boşalmış olmaları bir şeyi değiştirmiyordu. Dördün katlarını görmek istiyordu Kutay ve her boşalışlarında boşalmaları daha da gecikiyordu zira vücut kendini hazza itmeye çabalıyordu.

Kutay ise lacivertlerini arzuyla oğlanın minik pembe girişine çevirmiş dilinin ucuyla hafifçe baskı yapmıştı.

Ciğerden gelen derin bir inleme...

Son PerdeWhere stories live. Discover now