Haydi Söyle

3.8K 284 249
                                    

-----Vote ve Yorum Bırakmayı Unutmayınız <3----

"Seni gördüğüm zaman

Dilim neden tutulur?

Seni gördüğüm zaman

Güller elimde kurur

Seni gördüğüm zaman

Hayat sanki son bulur

Gözlerime bakınca

Dünyalar benim olur..."

-

Uygar'ın teninde bir şey vardı. Kutay için tarifi kelimelerle tartılmayacak bir şeydi. Sanki başkalarıyla geçecek bir ömür yerine bu oğlanla geçen tek bir güne tüm ömür sığdırılabilir gibi hissediyordu.Oğlanın teninde her ne varsa, eğer ki onu esir eden şey parfümle karışık teninin kokusuysa da sıcak kahve bakışlarıysa da...Bunun adı her neyse. Tasvir ve betim yeteneği yoktu Kutay'ın.

İyi bir edebiyatçı değildi,edebiyatla da arası yoktu.

Sokak kaldırımı edebiyatına aşinaydı ama. Hani ileride olur da Uygar bir gün gitmek istese. Kutay bu ihtimali düşününce gönlü sızlarken yutkundu. Gitmezdi de gitmesine. Hem gitse de Kutay bırakmazdı peşini ama oldu da diyelim ceylan yavrusu yaraları sarılınca ıraklara gider olamuştu.

İşte o zaman iyi bir şair olabilirdi Kutay.

Muhtemelen kaldırımda parçalanan şişelerle bir şarapçı olarak kan ve şarabın kızılını mürekkep yaparak onun adını sokaklara yazarak şair olabilirdi.

Ya da kalbine kazımakla da yetinmeyip uçmağa varana değin yedi kat göğe haykırıp adını dünyaya inletene kadar kaldırımda parçalanan bir şarap şişesinin kendisi gibi hissediyor bile olabilirdi.

"Uyan,ahu gözlüm."diye mırıldandı gece karanlığında okul bahçesinde park eden otobüsle birlikte Kutay. Yavaş yavaş herkes uykusundan uyanırken Kutay derince bir nefes çekti oğlanın kokusundan ve tebessüm etti. "Yaralı ceylan,ştt."

"Uykum var.."diye mırıldandı Uygar yorgunca. "Uyanmasam?"

"Seni evine kadar taşımak zorunda kalırım."diye mırıldandı Kutay göz devirip alayla sırıtırken. "Sorun şu ki evini de bilmiyorum. Seninle ilgili adam akıllı hiç bir şey bilmiyor oluşum gibi...Sahi doğum günün falan ne zaman la senin.."

"Evim bura."dedi Uygar mırıltıyla Kutay'ı daha sıkı sararken. "Bunu bil yeter sana,serseri.."

"Ayyaş evde olmasaydı seni eve götürürdüm."diye fısıldadı Kutay tebessümle.

"Ayyaş mı?"dedi Uygar uyku mahmuru sesiyle.

"Babam.."dedi Kutay omuz silkip. "Ayyaş olduğu için ayyaş diyorum, ayık gezmez. Uçucu sever.."

"Kutay.."diye fısıldadı Uygar yutkunup. "Kısa bir zamanda belki zorla.."diye mırıldandı. "Küçük bir dünya yarattık.."

Orta kapıdan inen kalabalığa bakarken yutkundu Uygar. "Lütfen, gezide olan gezide kalmadan tut ellerimi...Tamam mı?"

"Ne sandın yapraaaam!"dedi Kutay oğlana omuz atıp. "Ben tuttuğum eli ölsem bırakmam, ölsem.."

"Yaprammm?"

"Oğlum aldatılmadığım sürece kovsan bile gitmem ben."dedi Kutay tebessümle. "Merak etme. Hadi seni evine bırakayım da yatağında uyu belin tutulacak."

"T-Tamam.."dedi Uygar esneyip. 

Kutay onun için montunun fermuarını çekerken Uygar yorgun bir tebessümle göz kırpıştırdı "Aşağıdayım.."dedi Uygar. "Bir sigara içelim?"

Son PerdeWhere stories live. Discover now