what about us

45 - third kiss.

arkadaşlar hazır mısınız? daha güzel, daha mutlu, daha adil, sevgi dolu bir dünya için, barış için, insanlık için, taekook için batsın bu dünya :D

bu bölüm için çokça çok yorum istiyorum hihi

•

Taehyung derin bir nefes aldı ve göz ucuyla tüm ciddiyetiyle arabayı süren alfaya baktı. İstemsizce gülümsedi, ona karşı böyle şeyler hissedebileceğini hayal bile edememişti. Ona her baktığında içi ferahlıyor, güneşli bir günde yemyeşil bir bahçeye giriyormuş gibi hissediyordu.

Bir alfaya aşık olabileceğini hiç düşünmemişti. Ondan uzak olduğu üç gün içinde onu bu kadar çok özleyeceğini de tahmin edememişti. Aşktı bunun adı, emindi buna fakat emin olduğu başka bir şey daha vardı, Jeongguk aralarındaki sınırı bir türlü geçmiyordu. En azından geri döndükten sonra öpüşeceklerini düşünse de sarılmaları Jeongguk'un yine kendini geri çekmesiyle sonlanmıştı.

Taehyung geçmesini istiyordu, Jeongguk'un bütün kişisel alanını kaplamasını, aralarındaki bariyerlerin hepsini yok etmesini istiyordu.

O gün ondan üç öpücük hakkı istediğinde, nereleri öptüğünü çok iyi biliyordu. Ve üçüncü öpücüğünü hala vermemişti.

Araları son zamanlarda iyiydi ama Taehyung bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydı, zamanında istemeden Jeongguk'u çok üzdüğünü de biliyordu. Bu düşünce onu deli ediyor, omegasını acımasız bir çaresizliğe sürüklüyordu. Radyodan gelen rahatlatıcı tını onu daha çok gülümsetti.

"Jeongguk arabayı durdurur musun?" beklenmedik istek Jeongguk'un bir an gözlerini yoldan ayırıp çatık kaşlarıyla Taehyung'a dönmesini sağlamıştı. "Ne? Bir sorun mu var?" Taehyung hızla kafasını sağa sola salladı, birazdan yapacağı şey için kalp atışları çoktan hızlanmış, dili damağı kurumuştu.

"Hayır, lütfen arabayı durdur." Jeongguk istemsizce endişelendi ve tekrar Taehyung'a döndü. Terlediğini ve sürekli bacağını salladığını fark ettiğinde mümkünmüş gibi kaşlarını daha çok çattı ve arabayı sağa çekti. Ona doğru döndü. "Taehyung, iyi misin?"

Taehyung cevap vermeden yavaş hareketlerle emniyet kemerini açtı ve Jeongguk'a gülümseyerek arabadan indi. Jeongguk anlamsızca ona bakıyor ne yaptığını anlamaya çalışıyordu, bir yandan da montunu giymeden indiği için endişeleniyordu. Taehyung savsak ve aceleci adımlarla arabanın önünden dolanıp Jeongguk'un kapısını açtı. "Taehyung ne yapıyorsun?"

Taehyung düşünmeden elini uzattı. Düşünseydi heyecandan bayılabilirdi. "Ellerim seninki kadar sıcak değil ama," Jeongguk bir eline bir de ona bakıyordu. "Tutar mısın lütfen?" Hala ne yapmaya çalıştığını anlamasa da emniyet kemerini çıkarıp Taehyung'un elini tuttu.

Taehyung alfayı hafifçe çekiştirerek arabadan indirdiğinde şaşkın bakışlara karşılık sadece gülümsedi. Alfa hiçbir şey anlamıyor, onu yönetmesi için omegaya izin veriyordu fakat gerçekten endişelenmek üzereydi. Onu arabadan indirip önüne kadar çekiştirdiğinde de yaptığı tek şey anlamsızca ona bakmaktı. Taehyung elini bırakmadan umut dolu gözlerini ona ona dikti. "Tae-"

"Dans etmek ister misin?"

Sesi istemsizce titremişti, yanağının içini dişlerinin arasına aldı ve Jeongguk'un değişen yüz ifadesini izledi. Başta anlamadığı için kaşları çatıldı fakat çatık kaşlarını düzeltmesi ve yerini şaşkın bir ifadeye bırakması uzun sürmedi. "Ne?"