49 - in the snow.

18.9K 1.7K 563
                                    

yorumlar gittikçe azalıyor diğer bölüm aralarını bozayım da görün siz ◠‿◠ angst yazmayı da çok severim zaten ( ͡° ͜ʖ ͡°)


"Ya Jeongguk! Gelme! Lütfen dedim ya!" Taehyung kaçmaya başlarken Jeongguk gülerek peşinden yürümeye başladı. "Kaçamazsın ki." daha hızlı koşup alfayla arasındaki mesafeyi açtığında aceleyle yere eğilip kartopu yapmaya başladı. Birkaç saniye sonra elindeki kartopuyla doğruldu. "Yüzüne atarım bak, gelme, yaklaşma."

Jeongguk gülerek omuzlarını silkti, "Bana baksana, ne hale getirdin beni." alfa kendini gösterip sırılsıklam olmuş saçlarını savurdu ve saçlarına karışmış kar tanelerinin etrafa saçılmasına sebep oldu. "Üstüne kar yağan ağaçlar gibiyim şu an." Üstelik hala sırtından aşağı inen kartopunu hissedebiliyordu, ensesi buz kesmişti.

Taehyung'a kıyamamış, yaptığı hiçbir şeye karışılık vermemişti ve Taehyung bunu fırsat bilerek Jimin ile bir olup alfanın canına okumuşlardı. Kendi eldivenlerini de ona verdiği için parmaklarının soğuktan kopacağını düşünüyordu. Yetmezmiş gibi Namjoon yaptığı kardan adamı kucaklayıp başına geçirdiği için bütün uzuvları donmuştu. Başından aşağı bir kova su döksen Jeongguk daha az ıslanırdı. Normalde kartopu savaşında kaybetme gibi bir olasılık mümkün bile değildi fakat Taehyung'un etrafındaki varlığı her zaman dikkatini dağıtıyor, gardını indirmesine sebep oluyordu.

Omega ağlamaklı sesler çıkarıp tekrar ondan uzaklaşmaya başladı. Üşümüş, Jeongguk'un verdiği eldivenleri sırılsıklam olmuştu, herkes gibi o da içeri girmek istiyordu fakat Jeongguk izin vermiyordu. Alfanın soğuktan kızarmış yanaklarına ve burnuna baktı, istemsizce güldü. Jeongguk birkaç saniye duraksayıp montunun cebinde ona ağırlık yapan karları silkeledi ve ıslak saçlarını parmaklarıyla geriye tarayıp yüzünün ortaya çıkmasını sağladı.

"Jeongguk çok yakışıklısın." omega dürüst bir şekilde konuştuğunda alfa cevap olarak kaşlarını kaldırıp burnunu çekti. Taehyung sevimli olduğunu düşündüğü bir gülümseme sundu, Jeongguk planlarından acilen vazgeçmeliydi bu yüzden onu kandırmaya çalışıyordu. "Aklımı çelemezsin."

Büyük kartopu savaşından bahçede geriye kalan sadece ikisiydi. "Niye avına yaklaşan bir kaplan gibi davranıyorsun?" Taehyung koşmayı bırakmış geri geri yürürken sorduğunda Jeongguk istemsizce güldü. "Bugünkü yemeğim sensin de ondan." omega gözlerini devirdi. "Niye sadece ben? Bu kadar ıslanmanın sebebi Namjoon hyung, ben değilim ki!" Jeongguk omuzlarını silkti. "Seni yemek istiyorum ben."

Taehyung cevap olarak sıkı sıkı tuttuğu kar topunu ona doğru attığında alfanın omzuna değmesiyle Jeongguk'un omzunu tutup iki büklüm olması bir oldu. "Ne? Jeongguk?" Taehyung bir kaç saniye duraksadı ve çatık kaşlarıyla alfaya baktı. "İyi misin? Bir şey mi oldu? Canın mı acıdı?" Taehyung altındaki karları ezerek ona doğru koştuğunda Jeongguk güldüğünü görmemesi için daha da eğildi. "Jeongguk." Taehyung alfanın önünde durup yüzünü görmek için eğildiğinde Jeongguk yüzündeki büyük gülümsemeyle doğruldu. "Ne- Beni kandırdın!" kaçmaya hazırlanmıştı ki beline dolanan kollar yüzünden olduğu yerde durmak zorunda kaldı.

"Çok safsın." omega yüzünü buruşturdu ve omuzlarını düşürdü. "Bu klişe taktiğe bile hemen düştün." Jeongguk onu daha da kendine çekip yanağından öptüğünde alfanın ıslak saçları yanağına değdiği için istemsizce irkildi. "Jeongguk kafan donmuş." kendi kendine gülerken bir anda kendini yerde bulması bir olmuştu. "Jeongguk!"

Jeongguk kendini yere atmış, onu da beraberinde çekmişti, üstüne uzanmış omegaya baktı. "Naber?" diye pişkince konuştuğunda Taehyung, alfanın kafasının yanından bir avuç kar alıp Jeongguk'un zaten donan yüzüne fırlattığında Jeongguk yerlerini değiştirdi ve Taehyung'un iki elini başının üstünde sabitledi. Boştaki eliyle yüzündeki karları temizledikten sonra onu bırakması için yavru köpek bakışları atan omegaya döndü. "Jeongguk cidden çok üşüdüm." dedi sessizce ve dudaklarını büzdü. Onun elinden kurtulabilmesi mümkün değildi, bu yüzden bütün cazibesini kullanarak Jeongguk'un hassas olduğu noktalara vurmaktan hiç çekinmiyordu. "Biliyor musun? Ben hemen hasta olurum, bağışıklığım çok zayıftır."

what about usOnde as histórias ganham vida. Descobre agora