what about us

47 - let me introduce you my boyfriend.

mrb arkdşlr hoşgeldiniz yerinize oturun kemerlerinizi bağlayın çünkü içinizin yağlarını eritmeye geldim 😋

•

Büyülenmişti. Kelimenin tam anlamıyla büyülenmiş gibi karşısındaki sahneye bakıyordu. Dans eden onlarca insan arasından odağı tek bir kişide toplanmıştı, zaten bakışlarını ondan çekmek oldukça zordu. Ondan daha fazla etkilenemeyeceğini düşündüğü her seferde daha fazla etkilenmesi mantıklı gelmiyordu.

Keskin hareketler, tutkulu bakışlar, yumuşak geçişler, kalabalıktan yükselen çığlıklar ve yüzüne yerleştirdiği kendinden emin sırıtış...

Jeon Jeongguk mükemmeldi ve Taehyung onu hayatının sonunda kadar izleyebilirdi.

Performans başlayalı henüz birkaç dakika olmuştu ama ağzı açık bir şekilde sahneyi izleyen omega etrafındaki istek dolu yorumları artık duymamış gibi yapamıyordu. Başta kolaydı fakat birçok kişiden aynı şeyleri duymak ve başka okullardan da onu izlemek için gelen insanlar olduğunu öğrenmek Jeongguk'un herkes tarafından istenilen biri olduğunu bir kez daha anlamasına sebep olmuştu. Kıskanması için hiçbir sebep yoktu ama alfayı kendine saklama isteğiyle baş etmek oldukça zordu.

"Jeon Jeongguk gibi bir alfam olsa..." kulağına dolan yorumlardan biri de buydu, cümlenin arkasından gelen derin iç çekişi de kaçırmamıştı. "Kesinlikle çok tatmin edici bir görüntüsü var." diye ekledi başka biri.

Seokjin ve Namjoon ile oturuyordu. Duyduğu yorumlar yüzünden de keyfi kaçmak üzereydi, istemsizce arkasını dönüp alfa hakkında konuşan omegalara baktı fakat fazla oyalanmadan odağını tekrar sahneye yöneltti. "Ah, ben de her yerde seni arıyordum." yanındaki hareketlenme bakışlarını tekrar başka yere yöneltmesine sebep olmuştu.

"Hyung?"

Jeonghan gülümseyerek kafasını salladı, yanına oturmaya hazırdı fakat koluna dolanan bir elle duraksayıp arkasını döndü. "Burası benim yerim." Yoongi pişkince sırıtıp Taehyung'un yanına oturduğunda Jeonghan kaşlarını çatıp birkaç saniye ifadesiz bir şekilde alfanın yüzüne baktı, bakışları tekrar omegaya yöneldi, bir şeyler bekliyordu.

Belki de Yoongi'nin yanından kalkmasını ya da Yoongi'yi yanından kaldırmasını bekliyordu, sonuçta Taehyung alfaları sevmezdi. Fakat bilmediği şeyler vardı, orası gerçekten Yoongi'nin yeriydi, Taehyung dakikalar önce ona yer tutmuştu. Beklediği şeyler gerçekleşmedi, Taehyung'un Yoongi'ye dönüp "Geç kaldığın için Jimin seni öldürecek." dedikten sonra gülümsemesini izledi.

Omuzlarını silkti ve Yoongi'nin yanına ağır hareketlerle oturdu. Son zamanlarda anlam veremediği şeyler oluyordu, Jeongguk ve Taehyung'un bir şekilde yakınlaştığını anlayabiliyordu fakat aralarındaki yakınlaşmanın ne yönde olduğunu kestiremiyordu. Evde gördüğü manzara az çok açıklasa da her şeyi bilmek istiyordu. Nasıl bu kadar yakınlaştıklarını merak ediyordu zira alfalardan hoşlanmayan Taehyung, Jeongguk'un alfa arkadaşlarıyla oturuyordu ve bu oldukça garipti.

"Keşke daha önde olsaydık." Taehyung'un iç çekerek kurduğu cümleyle Yoongi'nin arkasından eğilip performansı izleyen omegaya baktı, tepkisi paha biçilmezdi. Sahneyi hayranı olduğu sanatçının konserine gitmiş gibi bir ifadeyle izliyordu.

"Erken gelseydik olurduk." Seokjin'in cümlesi üstüne Taehyung somurttu. "Oldukça erken gelmiştik hyung! Bu kadar kişinin geleceğini tahmin etmemiştim." sesi hayal kırıklığı doluydu. Gerçekten en önde oturmayı istemişti fakat yer bulamadığı için orta sıralarda bir yerde oturuyordu. Spor salonunun ortasına kurulmuş sahneye baktı ve bakışlarını bütün spor salonunda gezdirdi, gerçekten çok kalabalıktı, oturacak yer bulamadığı için ayakta kalan onlarca insan vardı. "Jeongguk'un yanında o kadar oyalanmasaydın..."