43 - your place.

24.5K 2.2K 1.4K
                                    

⚠️ kan, işkence
jeongguk'un alfasının ne kadar manyak olabileceğini merak ediyor musunuz? oynat bakalım...

Jeongguk karşısındaki manzaraya sırıttı ve elindeki sigaradan boş bir nefes aldı. Nikotinin ciğerlerine ulaşmasına izin vermeden ağzına doldurduğu dumanı dışarı bıraktı. Sigaranın ağzında bıraktığı acı tadı gidermek için sertçe yutkundu ve yüzünü buruşturdu. "Biliyor musunuz?" diye söze başladı ve boştaki elini cebine soktu. "Şu yaşımıza kadar toplasan iki kere sigara içmişizdir."

"Ne anlatıyorsun be alçak herif?" yerde yatan alfalardan biri ağzındaki kanı yere tükürüp konuştuğunda Jeongguk dramatik bir şekilde iç geçirdi. "Sessizce dinleyin." tekrar ne halde olduklarına baktı. "Zaten başka şansınız yok." keyifle güldü.

"Nerede kalmıştım? Heh, iki kere sigara içmişizdir." dedi ve yerdeki bağlı olan bedenlerin etrafında yürümeye başladı. O Jeongguk değildi, Jeongguk'un bedenini ele geçirmek için uğraşıp duran alfaydı.

"Birincisi lisedeyken Jeongguk tadını merak ettiği için içmişti. İkincisi de şu anda elimde, senin paketinden aldım." dedi ve en sağdaki alfanın önünde kadar yürüdü. Önünde oturdu ve yüzündeki sırıtışı bozmadan alfanın yüzüne anlamsızca bakmaya başladı.

Taehyung'un güvende ve iyi olduğuna emin olduktan sonra yaptığı ilk şey bu herifleri bulmaktı. Onu arkadaşlarına teslim etmiş, evden çıkmadan önce de yanaklarından öpmüştü. 'İşim çok kısa sürecek.' diye de onu rahatlatmıştı fakat işinin ona dokunmaya cüret eden alfaları avlamak olduğunu söylememişti.

Sokak sokak alfaların kokusunu aramış, bulması da pek uzun sürmemişti. Hepsinin aynı anda aynı yerde olmasını da şansına vermişti. Yıkık dökük bir binanın üçüncü katında bir ofisleri vardı, anladığı kadarıyla beraber çalışıyorlardı fakat ne iş yaptıkları hiç umrunda değildi. Zaten önemli de değildi. Ofisin, Taehyung'un evine oldukça yakın olduğunu fark ettiğinde ise daha fazla sinirlenmişti. Hepsini güzelce döverek ofislerini alt üst etmiş, merdivenlerden çıkarken yerde bulduğu hortumla birbirlerine bağlamıştı.

Alfanın onları parçalamamasının tek sebebi onlarla oyun oynamak istemesiydi. Acı çekerek can vermelerini istiyordu, onların bu dünyadaki şeytanı olmayı seve seve kabul etmişti.

Jeongguk, üç tane herifi tek başına öldürebilecek kadar güçlüydü ve o an bu gücünü kullanmaktan hiç çekinmiyordu.

Taehyung'a karşı kendi hisleriyle alfasının hislerini ayırt edemediği için de ilk defa kontrolü tamamen ele almasına izin vermişti.

Bir anda aklına gelen şeyle gülüşü büyüdü, psikopat gibi sırıtmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Çatık kaşları ve kırmızı gözleri, gülümsemesiyle tutarsızdı. Az önce mahvettiği için yanıp sönen floresan lamba ve içeri dolan sigara dumanı onun daha da psikopat gibi görünmesine sebep oluyordu.

"Sen," dedi ve kendi kendine biten sigarayı tuttuğu elini adamın önüne uzattı. "İçmek ister misin?" adam Jeongguk'a tekme atmaya çalıştığında Jeongguk ayağını tuttu ve kafasını sağa sola salladı. "Ani hareketler yapmıyoruz." alfanın saçlarından kavradığı gibi onu yattığı yerde doğrulttu.

"Ne yaptığını hatırlıyor musun?" dedi saçlarındaki ellerini koparırmışçasına sıkarken. Yüzünün acıdan buruşmasını izlemek onu keyiflendiriyordu. "Arsızca onu nasıl süzdüğünü hatırlıyor musun?" kafasını oynatıp acımasız alfanın ellerinden kurtulmaya çalışsa da başarılı olamadı. "Bunun bir bedeli olmalı, değil mi?"

what about usWhere stories live. Discover now