8. Uyarı

12.1K 671 100
                                    

It's Ok - Tom Rosenthal

Oldu Olanlar - Sagopa Kajmer


8. Uyarı

🍷

Rüyalara çok inanmazdım, hepsi bilinçaltımda yatan izinsiz ve hadsiz düşüncelerden ibaretti yalnızca. Geceleri uykumdan uyandıran her kabus, gözümden yaşlar akmasına neden olsa da tekrar uykuya daldığımda hatırlamayacağım kadar acımasız ve basitti aynı zamanda.

Bazen onları hatırlamasam dahi içinde olduğum vakitteki gerginliğin tesiri altında saatlerce kalabiliyordum. 

Yaşadıklarım bir kabus muydu da hatırlamıyordum, vücudum acı çekmeye devam ediyordu. 

Yoksa o kabusu bitirip sanrılarını çekmeye devam mı ediyordum?

Gözlerine baktığım cehennemimin adı zemheriydi, içinde bulunduğum atmosfere rağmen söyledikleriyle kanımı dondurmayı haddinden fazlasıyla başarıyordu.

Dudaklarım kelimelere doğum iznini vermezken bilakis sancısını belli etmekten hiç çekinmiyordu. Beni bu boyunduruktan kurtaran şey, kapının girişinde elinde tepsiyle beliren Melike Hanım olurken önümüzdeki sehpaya tepsiyi bıraktı. Çay fincanlarını altlıklarıyla beraber önümüze koyarken kendime gelmeye çalışarak ona yardımcı oldum ve kek tabağını tepsiden alıp önümüze koydum.

Boğazımı sebepsiz temizledikten sonra hafifçe Melike Hanım'a gülümsedim ve fazlasıyla karşılığını aldım.

Sehpanın önünde bağdaş kuracağı vakit "Yerde mi oturacaksınız? Gelin buraya..." dedim fakat hızlıca kafasını sallayıp eliyle reddetti ve "Egemen bilir, koltukta, sandalyede oturarak bir şey yiyemem ben." deyip güldü.

Az önce duyduğum gerçeklerden dolayı vücudumdaki şaşkınlığı henüz tam anlamıyla atlatmış olamasam da kafamı az bir açıyla aşağı yukarı sallayıp onu onayladım.

Kurabiye tabağını önümüze itekledikten sonra "Ee Egemen, Arda nasıl?" diye sordu. Bakışlarım Egemen'e kayarken kadının, Ege'nin profil fotoğrafındaki çocuktan bahsettiğini düşündüm.

Yüzünde buruk bir gülümseme oluşan Egemen "Nasıl olsun bildiğin gibi... Okullar bir haftalık araya girsin getireceğim, senin yanına da geliriz." dediğinde bu çocuğun kim olduğunu fazla merak etmeye başladım.

Çayımdan bir yudum alırken Melike Hanım "Ay yavrum annesinden uzakta kalabilir mi ki?" diye sordu kaşlarını aşağı eğerek kekinden bir ısırık almadan hemen önce.

"Bizim kızlar aklına bile getirmez annesini," dedi çayından bir yudum alıp.

"Teğmen'in yanında beş dakika bile duramaz o," dediğinde Egemen sessizce güldü ve bakışlarını ona değdirdi. "Çok seviyor onu..." 

Melike Hanım bana dönerken "Kızım yesene bir şeyler, kek çok güzel..." deyip gözleriyle önümü işaret etti. Dudaklarımı birbirine bastırdıktan sonra üzümlü kekten bir parça ısırık aldım.

"İsmini sormayı unuttum, okuyor musun sen kızım?"

"İsmim Ecrin, evet üniversiteye gidiyorum." diye yanıtladım onu ağzımdakini bitirdikten sonra.

"İsmin çok güzel, tıpkı yüzün gibi." deyip çayından bir yudum aldı ve nur saçan yüzüyle gözlerimin içine bakmaya başladı. Kafamı belli belirsiz salladıktan sonra "Teşekkür ederim," dedim kısık sesimle.

SİYAH KEFENLERWhere stories live. Discover now