Bölüm 1

23.1K 501 71
                                    

Ben Aysu Demirel. Açıkçası soyadımın Demirel olduğundan şüpheliyim. Neden mi? Öncelikle 17 yaşındayım. Babamı 2 yıl önce bir trafik kazasında kaybettim. Ve 2 hafta önce, annemin ölmeden önce dedikleri hala aklımda. Bu 2 hafta boyunca cenaze, annemin ölümün kabullenemem ve komşular dolayısıyla hiç boş kalamamış, annemin dediklerini düşünememiştim. Ve bugün annemin ölümünün üzerinden 2 hafta geçti.

Annem son nefesini verirken yanındaydım, hastanede. Nefes almakta zorlanıyordu, doktorlara bağırıyordum ama o beni susturmuş ve, " Seni Aksoy ailesinden kaçırdım. Doğduğun gün benim kendi kızım ölmüştü. Bende bunu kabullenememiş seni kaçırmıştım" demişti zorlukla. Ben son nefesini veriyor diye o an çok paniktim ve olayların farkında değildim. Ama şimdi o gün ki her şeyi hatırlıyorum.

Aslında, eğer annemin söyledikleri doğru değilse yetimhaneye gitmek zorunda kalacağım. Reşit değilim. Ama doğruysa bir evim var demekti. Onları hemen ailemden sayamazdım, onlar da beni sanabilir miydi bilmiyorum. Ama yetimhaneye gitmek istemiyorum. Ve Aksoy ailesi cidden zengin bir aile. Benim gözüm parada değil, fakir olsalar da giderim orası ayrı mesele.

Benim DNA testi yaptırmam gerekiyor. Ve bunun tek yolu onların evine hizmetli olarak gitmek. Aslında ben yemekleri yapacağım kabul ederlerse. Yemek yapmaya olan ilgim 8 yaşında başladı. O zamandan beri annemden türlü türlü yemekler yapmayı öğrendim. Ve çevremdeki çoğu kişi yaptığım yemekleri beğeniyor. Hatta bir kere bir kafede çalışmıştım. Tam 3 ay boyunca. Bunun sebebi ise yaz tatilinde canımın sıkılmasıydı. Okullar açılınca da ayrılmıştım zaten. 

Anne ve babaları ile kalmıyorlardı aslında. Bunun sebebi eğer araştırmaları doğruysa ikisinin de ölmüş olmasıydı. Eğer annemin dediği gibi bir durum varsa Atlas Aksoy ikizim, Bora, Yiğit ve Yağız Aksoy ise abilerimdi. Evin en büyüğü Yağız Aksoy'a mesaj attım. Nasıl attığımı soruyorsanız, arkadaşım Kumsal minnak bir hacker. Ona durumu anlatmadım tabii ki! Onların hayatını çok merak ediyorum falan dedim.

0505: Merhaba Yağız Bey ben Aysu Demirel. Yemek için bir eleman arıyormuşsunuz. Kabul ederseniz sizinle görüşmek isterim. (16.45)

Yağız Aksoy: Yaşınız? (17.12)

0505: 17 

Yağız Aksoy: Çok küçük değil mi?

0505: Bunları yüz yüze konuşabilir miyiz? Emin olun geçerli sebeplerim var. 

Yağız Aksoy: Yarın, 14.30'da.

0505: Peki, teşekkürler 

Yarın belki de abilerim ve kardeşlerimle tanışacaktım. Ama DNA testi için birinin saçına ihtiyacım vardı. Eğer işe alınırsam onu da hallederdim.

*Ertesi Gün Aysu'dan*

Saat 13.00 civarı hazırlanmıştım. Umarım kabul ederlerdi beni. Çünkü başka çarem yoktu. Çok da abartılı olmayacak şekilde giyindim. Sonuçta çalışmaya gidecektim. Kabul edilirsem tabi.

 Kabul edilirsem tabi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Giyindiği kıyafet)

Yağız'ın attığı konumu taksiciye gösterdim. 25 dakikalık yoldu. 25 dakika sonra saraya- eve gelmiştik. 2 katlıydı ve gerçekten büyüktü. Taksiciye parayı verdikten sonra geniş bahçeye bakarak kapıya geldim. Kapıyı Yağız açtı.

" Şey, ben dün konuştuğunuz kız " Dedim.

" Gel " Dedi ve içeri girdim. Koltuklara oturduk. Evin içi de dışı gibi büyüktü. 

" 17 yaşındasın ve yemek yapacaksın? " Dedi bana bakarken. 

" Ben babamı 2 yıl önce kaybettim. 2 hafta önce de annemi. Şu an bana bakabilecek herhangi bir akrabam yok. Bu yüzden çalışmam lazım " Dedim.

" Yetimhanede mi kalacaksın? " Dedi. 

" Evet. Reşit olana kadar " Dedim. 

" Yemek becerebilir misin? " Dedi.

" Evet, ben 8 yaşımda başladım yemek yapmaya. " Dedim.

" Peki o zaman şimdi bize deneme yapman lazım. " Dedi ve ayağa kalktı. Beni takip et der gibi baktı. Bende onu takip ettiğimde, mutfakta tüm kadroyu gördüm. Yanlarında tanımadığım ufak bir çocuk da vardı.

" Beyler bu kız Aysu " Dedi Yağız. Beyler demesinin sebebi orada hiç kız olmamasıydı. 

" Ay, umarım güzel yapıyorsundur çünkü çok açım " Dedi muhtemelen Bora. Atlas ise ona bakıp gülümsedi. Atlas ile cidden benziyorduk.

" Önce tanışın. Bu Bora, bu Yiğit, bu Atlas. Atlas ile yaşıtsınız. Ve bu da küçük kuzenimiz Mert " Dedi Yağız. 

" Dur, 17 yaşında mı? " Dedi Yiğit.

" Evet. Ve bazı durumlar var. Ailesini kaybetmiş. Şimdi, ne istiyorsunuz?  " Dedi Yağız. Herkes bir müddet düşünüp tavuk sote ve sade pilava karar verdi. Benim için klasik yemeklerdi. Ben yaparken onlar konuşuyordu. Yağız ise ne yaptığıma bakıyordu. Zehir katmayacaktım ya? 

Yemek hazır olduğunda hepsinin önüne bir tabak koydum ve yemekleri doldurdum. Yedikten sonra Yiğit ve Bora birbirine şaşkınlıkla baktı. Aynı tepkiler diğerlerinde de oldu. Mert hariç. O sadece yemek yiyordu. Hepsi birden kafasını bana çevirince meraklandım. Acaba beğenmişler miydi? Beğenmeleri tek şansımdı...

---

Buna benzer bir kitap yazdım. Bundan hemen önce ki kitabım. Ama fikir gelmeyince yenisini yazma kararı aldım. Profilimdeki diğer hikayeler benim değil zaten. Yayımlanmış ilk ve ikinci hikayeyi kardeşim yazmıştı. Ben devraldım artık ölwkpüğlskwpqd

Tavuk sote ve pilav ne diyebilirsiniz ama ben çok seviyorum :D

Yıldıza basar mısın 🥺


Yeni AilemWhere stories live. Discover now