Bölüm 11

3.4K 134 0
                                    

*Aysu'dan* 

" Aysu, hadi artık senin şu yetimhane işini halledelim. Sonra da alışveriş merkezine gideriz " Diyen Yağız'a kafamı sallayıp üstümü giyinmeye yukarı çıktım.

 Sonra da alışveriş merkezine gideriz " Diyen Yağız'a kafamı sallayıp üstümü giyinmeye yukarı çıktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Giyindiği kıyafet)

Aşağı indiğimde tüm aile beni süzdü.

" Ne bakıyorsunuz? İlk defa mı kız gördünüz? " Dedim.

Hepsi sanki bana bakmamış gibi etrafı inceledi. Bu davranışlarına sadece gülümsedim. Herkes burada olduğuna göre tüm aile gidecektik. Yağız en büyüğümüz olarak gelmek zorundaydı, Atlas ikizimden ayrılmam demişti, Bora hala Maço'dan korkuyordu ve evde tek kalamazdı, Yiğit ise ailecek bir gezi olduğu için gelmişti.

Evden çıkıp arabaya bindik. Yetimhaneye geldiğimizde arabadan ben, Yağız ve Atlas indi. Müdür hanımın odasını aramaya koyulduk.

***

" Girin! " Sesi ile içeri girdik.

" Merhaba " Dedi Yağız.

" Merhaba " Dedi soğuk bir şekilde kadın.

Yağız DNA testini çıkarıp, " Aysu bizim kardeşimiz. Fakat hastanede bebekler kaçırılmış. Sizde kaç aydır almaya çalışıyordunuz kardeşimizi. Gördüğünüz üzere, o bizim kardeşimiz. " Dedi Yağız.

" Önce kimlik çıkarmanız gerek. Yeni soyadı, anne-baba adı gibi şeyler için " Dedi kadın.

" Peki, biz yeni kimliği çıkartıp geliriz " Dedi Yağız ve odadan çıktık.

Odadan çıkmamızla bizim eve gelip beni almaya çalışan görevlileri gördüm. Biri bana bakınca dil çıkarttım.

" Lan, kız orada bir daha evine gidemem ben koş! " Dedi beni gören, diğeri üstüme koşunca nedense koşma gereği duydum. Ben en önde, arkada görevliler ve durumu anlatmaya çalışan Yağız ile Atlas vardı. Arabayı gördüğümde daha da hızlandım ve sıcaktan bunalmış olan Yiğit ile Bora'yı gördüm. Bizi gördüklerinde şok geçirdiler.

Görevlilerden biri beni yakaladığında kolunu ısırıp, kafa attım. Bana şokla bakan bizimkilere sırttım. Bu sefer diğeri geliyordu ki Atlas yumruğu geçirdi. İşte ikizim be!

***

Şu an yetimhane banklarında oturmuştuk. Yağız görevlilere ağzının payını veriyordu.

" Bizi dinlemediniz, o bizim kardeşimiz! " Dedi Yağız sinirle.

" Kusura bakmayın efendim bi- " Diyemeden Yağız kafasına vurdu.

" Sus, konuşma " Dedi.

" Sen iyi misin, kafan çizilmiş? " Dedi Bora.

Sırıtarak, " Çok iyiyim. Muhteşem kafa attım he " Dedim.

" Manyaksın " Dedi Yiğit. Gülümsedim. 

Yağız müdür hanımla konuşup görevlilere ağzının payını iyice verince kimliğimi değiştirmeye gittik. Benim için hüzünlü bir andı. Beni bu zamana kadar büyüten ailemi silmek istemiyordum. Ama sonuçta kimlikten silinse de kalbimden silinmeyeceklerdi.

Arabadan indik. Yağız oradaki adamla konuştu.

" Dayı! Fotoğraf koyabilir miyiz? " Dedi Atlas.

" Yaşınız kaç? " Dedi dayı.

" 18'e az kaldı dayı, yap bir iyilik " Dedim.

" Aman bana ne, koyarız " Dedi dayı. Sevdim seni dayı. 

Kimliğime baktım. İç çektim. Fotoğraf koyulacaktı. İlk ben vardım.

" Gülümseme " Dedi dayı. Kahkaha atmaya başladım.

" Ne gülüyorsun çocuğum? " Dedi dayı.

" Dayı, gülme dersen gülerim ki!  Dedim gülerek.

" Sabır, gülmesene! Vazgeçeceğim ha! " Dedi.

Bunu duyunca alabildiğim en ciddi halimi aldım. Dayı inanmak istemiyordu ama en ciddi halimde bile gülümsüyordum. 

Dayıyı çıldırtıp fotoğrafı 1 saatte çektirebilmiştim. Amca benimkini çektiği için seviniyordu, ama bilmiyordu ki Atlas daha beterdi. 

" Bak dayı, gülmeyeceği- " Diyemeden kahkaha atmaya başlamıştı.

" Ay, çok komik " Dedi gülerken.

O güldükçe biz gülüyor, dayı sinir oluyordu. 

" Dayı! Gül az iyi gelir " Dedi Yiğit. Herkes artık işi dalgaya vurmuştu. Tabi dayı baltayla bizi kovalayana kadar. Atlas baltayı görünce korkmuş gülümsemesi saniyede yok olmuştu. Dayıda memnunca gülümseyip fotoğrafı çekmişti. Bizde kimliklerimiz alıp yetimhaneye yol almıştık.

***

" Artık kabul müsünüz? " Dedi Yağız.

" Kabulüm " Dedi müdür yine soğuk bir tavırla. 

" Pekala, görüşmemek dileğiyle " Dedim ve odadan çıktım. Yağız da peşime gelince, 

" Önce bir işim var " Dedim ve yanından ayrıldım. Buradaki çocuklar... Kimi aileleri tarafından terk edilmiş, kiminin ailesi ölmüştü. 

Küçük çocukların olduğu odaya girdim.

" Merhaba " Dedim.

" Aaa, biy abla gelmiş " Dedi 4 yaşında olduğunu düşündüğüm bir çocuk.

" Ben Aysu " Dedim.

Çocukların hepsiyle tanıştım. Hepsi çok küçüktü. En büyükleri 6 yaşındaydı. Biraz sohbet ettik.

" Ben bugün gidiyorum, ama sonra yine geleceğim tamam mı? " Dedim.

" Yaa, çabuk gel ama özleriz " Dedi en büyükleri. Kafa salladım ve odadan çıktım. Onlar daha küçük yaşlarda hayatın zorluklarını öğrenmişlerdi. Gözlerim dolmuştu. Bir çocuğun anlattıkları moralimi bozmuştu. Babası çocuğun gözünün önünde annesini öldürmüş, eğer evden gitmezsen seni de vururum demişti. Ama çocuk buna rağmen gülümseyebiliyordu. 

Arabanın yanına geldiğimde,

" Ne oldu? " Diye sordu Bora.

" Hiç, sadece bazı minikleri ziyaret ettim " Demiştim. Ve arabaya binip alışveriş merkezine yol almıştık.

---

Arkadaşlar Mert birkaç bölümdür yok, onu fark ettim. Siz Mert'i bir akrabasına gitti varsayın.

Bu bölümde sürekli yol aldık geçti mkldıojqwşijdwp

Yıldıza basar mısın 🥺

Yeni AilemWhere stories live. Discover now