Bölüm 27

937 51 10
                                    

*Aysu'dan*

Tatil maceramız son bulmuş, eve gidiyorduk. Okulların açılmasına yaklaşık 1 hafta kalmıştı. Abimler de beni Atlas'la aynı okula yazdırmıştı tabii.

Nasıl olacaktı bilmiyordum.

Ama Atlas yanımda olduğu sürece her şey iyi olur diye umuyordum. 

Kolay arkadaş edinebilen biriydim. Ortama hemen uyum sağlardım. Her zaman pozitif olduğumdan genellikle yanımdaki insanlarda negatif düşünce bırakmıyordum.

***

" Size açıklamak istediğim bir şey var " Deyip bizi oturma odasına çağıran Bora'nın gelmesini bekliyorduk.

Elinde laptopla gelip laptopu masaya bıraktı ve hepimizin oturduğu koltuğun karşısına oturdu.

" Ne oldu oğlum? Endişelendirmesene insanı " Dedi Yiğit.

" Abilerim ve kardeşlerim.. " Diye söze başladı Bora.

" Konuş artık ayol, Acun değilsin sen " Dedi Atlas.

" Bakın, " Diye laptopu gösterip devam etti.

" İngiltere'de, Bradford Üniversitesinde iç mimarlık bölümü okumak için bursa sahibim. Son eğitimimi yurt dışında, sizden ayrı geçirmek istemiyorum ama İngiltere'nin en iyi okullarından birine burs kazandım. Üstelik son eğitim çok önemli. Küçük yaşlardan beri çizim yaptığımı biliyorsunuz. En büyük hayalim mimar olmaktı. Bu hayalimi gerçekleştirmek için çok iyi bir fırsat. Zaten.. eğer kazanırsam Türkiye'ye sizin yanınıza gelmeyi düşünüyorum. Yaklaşık 3-4 ay kalacağım İngiltere'de.. " 

İlk defa bu kadar ciddi görüyordum Bora'yı. Durmadan gülen, eğlenen kesinlikle ciddi olmayan bir insandı.

Evet, bu onun için çok iyi bir fırsat olabilirdi ama 1 yıl birbirimizden ayrı kalacaktık..

Zaten 17 yılımız ayrı geçmişti, ondan ayrı olmak istemiyordum. Ama bu düşüncelerim çok bencilceydi. Küçüklüğünden beri olmak istediği mesleğe sahip olacaktı belki de.

" Bora.. Bu çok iyi bir fırsat abicim. Yurt dışında burs kazanmak.. Gerçekten zor bir iş. Seni tebrik ediyorum. Ama oraya gittiğinde fark edersin, orası eğitim için çok güzel bir yerdir. Sadece eğitim yönüyle değil. İş bulma, çalışanlara değer verilmesi falan da.. Eğer kazanırsan Türkiye'ye geri gelmek isteyeceğini zannetmiyorum. " Dedi Yağız.

" Çünkü orada çalışmak isteyeceksin. Hem ortam açısından, hem işin açısından. Ama biz seni destekliyoruz. Oraya tabii ki gidebilirsin " Dedi Yiğit.

O an Yağız'ın iç çektiğini gördüm. 

İngiltere'deki iş olanakları dolayısıyla Bora'nın Türkiye'ye gelmeyeceğini düşünüyorlardı. Ayrı kalacağımızı düşünüyorlardı.

" A-ama sen bizsin yaşayamazsın ki " Dedim gözlerim dolu dolu. 

Bora bana sarılıp,

" Yaşayamam, biliyorum. Ama geri geleceğim ben, gerçekten " Dedi. İç çekişlerini duyuyordum.

" Canım abim benim, umarım istediğin mesleğe sahip olursun. Ha, eğer İngiltere'de çalışmaya karar versen bile bizi ziyarete gel. " Dedi Atlas ağlarken. Minnoş şey ya.

Tüm ailecek sarıldık. 

" Ne zaman gideceksin? " Dedi Yiğit sarılmayı bırakıp.

" 2 hafta sonra " Dedi Bora.

Gidiyor oluşu iyi bir şeydi, Bora istediği mesleğe sahip olacaktı.

*2 hafta sonra*

Son dersin ortasında, Bora'nın bugün gidiyor oluşunu hatırlayıp hızlıca dersten çıkmıştık. Taksici amca inatla yavaş gidiyor gibiydi.

Havalimanına geç kalmak istemiyordum.

Taksiden inip hızla koşarken abimleri gördüm. Bora etrafına bakıyor, sanki bizi arıyordu. 

Beni görünce koşmaya başladı. Atlas o sırada taksi parasını ödüyordu.

Çoktan gözlerim dolmuştu.

" Kendine iyi bak canıma abim benim. Orada kimseyle kavga etme, derslerine odaklan. Mimar olmadan Türkiye'ye gelme " Dedim burnumu çekip.

" Sende kendine dikkat et güzel kardeşim benim. Sende dersine çalış, Atlas'la birbirinize sahip çıkın tamam mı? " Dedi benden ayrılıp. Kafamı salladım.

Ağlamamaya çalıştığı için yanakları kızarmıştı.

" Benimle vedalaşmadan gidemezsin! " Diye Atlas Bora'nın üzerine atlayıp bacaklarını Bora'nın beline sarıldı.

Herkesle vedalaştıktan sonra son bir kez bize dönüp el salladı ve uçağa bindi.

***

Salonda oturmuş, boş boş duvarları izliyorken Yiğit konuştu.

" Ü-üzülmeyin canım. 3-4 ay dedi. Hızla geçer o aylar, anlamayız bile "

" İçer miyiz, bunun acısına? " Dedi Atlas.

" Kes oğlum ya! Bir kere içtin diye hep içemezsin " Dedi Yağız.

" Ama abi hep insanlar üzgün günlerinde içer " Dedi Atlas.

" Tövbe Yarabbi, sen sadece çikolatalı süt iç Atlas tamam mı? Gerçi o da sende kafa yapar ama neyse " Dedi Yağız.

" Eve hiç süt almıyorsun ki! " Dedi Atlas.

Sanki Atlas 5 yaşındaki çocuk, Yağız'sa Atlas'ın babası gibi olan süt almıyorsun alıyorum kavgaları kapının zilinin çalmasıyla son buldu.

Beklediğimiz biri mi vardı?

---

Bora'nın yurt dışına çıkması hakkında düşünceleriniz?

Sizce kim geldi?

Şu an aklımda güzel bir hikaye fikri var. Yayınlasam mı bilemedim, iki hikayeyi aynı anda yazmak zor olabilir. Sizce ne yapayım? Gerçekten karar veremiyorum 👉

Yıldıza basar mısın 🥺

Yeni Ailemजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें