Bölüm 12

3K 125 8
                                    

*Aysu'dan*

Alışveriş merkezine geldiğimizde çok açtım.

" Ben açım yemek yiyelim " Dedim. 

Diğerleri kafa sallayınca yemek bölümüne çıktık. Tabii ki hamburger yiyecektik. 

Atlas ile cam arkası oyuncakları görünce koşup incelemeye başladık. Bizi dışarıdan görenler 17 yaşında olduğumuzu kesin bir dille reddederdi. Hala çocuk gibiydik, ama bu özelliğimizi seviyordum. Çocuk ruhlu olmak her zaman güzeldir.

" Ben şunu alacağım " Diyen Atlas'a baktım.

" Araba mı? Şu daha güzel " deyip küçük ayıcığı gösterdim.

" Hayır ya! Bu daha iyi " Dedi. Aç olmasaydım şu an Atlas'la hangisi daha güzel kavgasına girebilirdim. Ama açtım ve Yağız elindeki yemelerle bize bakıyordu.

" Aç olmasam bir saat bunu tartışabilirdik " Dedim ve Yağız'dan yemeğimi aldım. Tabii ki ben öderim kafasına girmeyecektim. Onlar ödesin, zengin onlar. 

Yemek bitince oyuncakçıya girmeye karar verdik. Yiğit, Yağız ve Atlas araba tarzı şeylere bakıyorlardı. Şaşırdığım şekilde, Bora ve ben peluş oyuncaklara bakıyorduk. İkimizde gördüğümüz kocaman filin üstüne atladık. 

" Bunu almazsam ölürüm! " Dedim.

"  HAYIR! " Dedi Bora. Ve herkes bize baktı. Bende niye bakışları attım.

" Ne bakıyorsunuz!? İnsan mı gördünüz? " Diyen Bora'nın ağzını elimle kapattım. Oyuncakçıdan 2 tane fil aldık. Ve cidden elimizdeki kocaman fillerle alışveriş merkezinde gezdik. Bora taşımaktan yorulunca kendi filini bana verince taşıyamadım, bu yüzden arabaya bıraktık.

" Hadi markete girelim, almamız gereken şeyler var " Dedi Yağız. 

Markete girince Atlas ile abur cubur bölümüne girdik. Alışveriş arabasına oturdum ve Atlas da sürmeye başladı. Bir sürü şey almıştık.

" Ya ne sıkıcı hayat " Dedi Atlas.

" Değil mi ya? " Dedim.

" O zaman biraz heyecan! " Dedi ve marketin boş koridorlarına doğru beni itmeye başladı. Kendisi de ayaklarını alışveriş arabasına koyunca çığlık atmaya başladık.

" ATLAS ÇARPACAĞIZ " Dedim gülerken.

" ÖLMEYİZ YA CANIM? " Dedi Atlas.

Ve cidden çarptık. Hem de cam reyonuna. Gözlerimi kapattım. Bir şeyler kırılıyordu, ses geliyordu. Ama bir şekilde o camlar bana hiç değmiyordu. Sesler kesildiğinde gözlerimi açtım. Atlas beni sarmıştı ve tüm camlar ona kırılmıştı.

" ATLAS! İYİ MİSİN? " Dedim. Birkaç dakika konuşmayınca bağıracaktım ki,

" Sakin ol kızım, bir şey olmaz bana " Deyince rahatladım. Zaten birçok insan etrafımızda toplanmıştı. Bizimkiler hariç birçok kişi...

" Aa şunlara bak " Dedi içlerinden biri.

" Ergenler işte boş ver " Dedi diğeri.

Herkes aynı şeyi diyordu. Ayıp, ne yaptınız, ergenler, başka işiniz mi yok...

" YETER! " Dedim -daha doğrusu bağırdım-.

Çok kişi vardı, bu yüzden bağırdım. 

" BİZİM YAPTIKLARIMIZ SİZİ İLGİLENDİRMEZ. YAPTIKLARIMIZ ERGENCE DEĞİLDİ, SADECE EĞLENCELİYDİ. EN AZINDAN BİZİM İÇİN. ŞİMDİ BİZİ YARGILAMAYIN VE GİDİN " Bir kaç kişi haklı olduğumu düşünmüş olmalı ki kafa salladılar. Daha sonra da herkes dağıldı. Ama hâlâ bizimkiler yoktu.

" İyi misin? Yükseldin gibi " Dedi Atlas. Kafa salladım ve Atlas'ı kaldırdım. Tabii bize doğru yaklaşan sinirli mağaza yöneticisini gördüm. Yani yöneticidir herhalde.

" NE YAPTINIZ BÜCÜRLER!? " Diye bağırdı.

" Yalnız ben senden uzunum " Deyince Atlas, adam bozuldu.

" Sus! Hem haksız hem güçlü. Kaç lira ödeyeceğinizden haberiniz var mı!? Şuna bir bak, sağlam bir şey bile yok! " Deyince adam, yere eğildim ve kırılmamış bardağı ona uzattım.

" Emin misiniz? " Dedim ve sırıttım. Adam sinirden kızarmıştı resmen.

" Kes çeneni " Deyince elimle makas yapıp çenemi kesiyormuş gibi yaptım.

" Yeter! Siz ergenler neredeyse tüm camları kırdınız ve hala dalga geçiyorsunuz! " Dedi neredeyse kelimesini vurgulayarak. Bunun üzerine sırttım.

" Fiyat söyle? " Dedi Atlas.

" En az 800 lira " Deyince araya girdim.

" Hop, saçmalıyorsun dayı. Kırılmış bardak-tabak sayısı kaç senin dediğin fiyat kaç? " Dedim.

" Dayı mı? 28 yaşındayım ben! Neyse, fiyatlar böyle ben ne yapayım? " Dedi.

" Bana ne kardeşim, kaç bardak-tabak kırıldıysa ona göre fiyat öderim ben " Dedi Atlas.

" İşte en az 800 lira " Deyince,

" Dayı sen bizi şu an kazıklıyorsun he! Şuna bak, kaç tane şey kırdık da 800 lira ödüyoruz? " Dedim.

" Of, nerede sizin aileniz? " Dedi. Karşıdan gelen bizimkileri görmemle,

" Bak oradalar! " Deyip,

" Abi gelmeniz ger- " Ne dediğimin farkına varıp sustum. Abi demiştim. İlk defa, abi demiştim...

---

Sonunda abi be! 

Şu aralar bir filme taktım bir türlü bölüm yazamadım. Ama film çok iyiii

Yıldıza basar mısın 🥺

Yeni AilemWhere stories live. Discover now