Bölüm 2

11.7K 414 38
                                    

* Aysu'dan *

Verecekleri tepkiyi bekliyor ve korkuyordum.

" Bu muhteşem! " Dedi Atlas.

" Bende çok beğendim. " Dedi Bora.

Herkes beğendiğine dair şeyler söylerken sevinçten bayılabilirdim. Allah'ım çok mutluyum! Lütfen bu bir rüya olmasın. Dur, ya rüyaysa?

" Bir saniye " Dedim ve kafamı duvara vurdum. En mantıklı gelen şey buydu şu an, ne yapabilirim?

Atlas ve Yiğit bana şokla bakarken diğerleri tabaklarına yemek doldurmakla meşguldü.

" İyi misin? " Dedi gülerek Atlas.

" Tabi. Afiyet olsun bu arada " Dedim. İçmiş gibiydim. Kafamı vurmamın etkisi mi acaba?

" Uzun zamandır böyle düzgün yemek yememiştik " Dedi Yiğit.

" Ne oldu? Neyse! İşe alındın " Dedi Yağız. Bana kapıyı açan Yağız'la şimdiki Yağız arasında dağlar kadar fark vardı. Şu an sabahki ciddiyetinden eser yoktu. Yaa işte kamera arkaları böyle.

" Hatta bugün başlasın " Dedi Mert. Bende saçlarını sevdim. Tatlı şey seni.

" Senin için uygunsa olur " Dedi Yağız. Bende kafa salladım.

" Hadi Aysu gel! " Dedi ve beni yukarı çekiştirdi Mert.

" Hey ne oluyor dostum? " Dedim çocukça. Çocukla çocuk olmak lazım değil mi?

" Sen çok güzel yemek yapıyorsun. Benimle de oynamak istemez misin? Hem biz yemeği 2 saat sonra yiyeceğiz " Dedi sevimli bir şekilde. Ben tam olur diyecekken Atlas yukarı çıkıp:

" Mert bıraksaydın kızı? " Dedi.

" Sorun yok Atlas Bey " Dedim.

" Bana sadece Atlas de. Hem yaşıtız, iyi anlaşabiliriz " Dedi ve gülümsedi Atlas. Bende ona gülümsedim. Ve Mert'in odasına girip oyun oynamaya başladık.

1 saat sonra bilgi öğrenmek amaçlı aşağı indim. Salonda sadece Yiğit vardı.

" Şey, yemek saatlerinizi öğrenebilir miyim Yiğit Bey? Ona göre hazırlarım " Dedim.

" Tabii. Biz 09.30'da kahvaltı ederiz. 13.00-13.30 arası da öğlen bir şeyler yeriz. Akşam yemeğini 17.30 civarı yeriz. Kahvaltıda yumurta kesinlikle yiyemeyiz, Atlas'ın alerjisi var "

Devamında bir şeyler diyordu ama anlamıyordum. Çünkü aklımdaki tek şey Atlas'ın alerjisiydi. Benim de yumurtaya alerjim vardı. Belki başa özelliklerimizde aynıdır? Belki de cidden ikizizdir.

" Aysu? " Dedi Yiğit.

" Ha, şey çok özür dilerim dalmışım "Dedim.

" Tamam, öğlen çorba, makarna gibi şeyler yeriz. Akşam da sürekli değişir. Ama kesinlikle salataya, ya da yemeklere dereotu koyma. Yağız abimin alerjisi vardır. " Dedi gülümseyerek.

" Teşekkürler " Dedim ve bende gülümsedim.

Saat 16.30 civarıydı. Böyle büyük bir aileye yemek hazırlamak uzun sürerdi. Mutfağa gittiğimde Yağız'ı gördüm.

" Akşam yemeği olarak bir isteğiniz var mı? " Dedim.

" Fırında makarna uygun mu? " Dedi.

" Tabii ki " Dedim ve işe koyuldum. Allah'ım zenginsin ve fırında makarna mı istiyorsun? Değişik insan. 

Fırında makarna tahmini 45 dakika sürerdi. Bu yüzden yavaş davranıyordum.

17.20 civarı işim bitmiş sofrayı kurmuştum. Herkesi çağırmış mutfaktan çıkacaktım ki,

" Aysu sende yesene " Dedi Mert.

" Evet ya, hazırladın o kadar " Dedi Bora.

" Tamam " Dedim ve kendime koydum. Ben susuyordum onlarsa konuşuyordu. Belki de benim yanımda özel şeyleri konuşamıyorlardır diye hızlıca yiyip bahçeye çıktım. Herkes yemeğini bitirince temizlikçi oraları temizlemişti.

" Ben çıkayım mı? Bir isteğiniz var mı? " Dedim.

" Yok çıkabilirsin " Dedi Yağız.

" İyi akşamlar " Deyip çıktım. Herkes arkamdan iyi akşamlar gibi şeyler söyledi. İşe girmiştim, başarmıştım. Şimdi birinden saç teli almalıydım.

Eve gitmek istemiyordum. Evim bana ailemi hatırlatıyordu. Sahile gidip biraz oturdum. Eğer annemin dedikleri doğruysa hayatım tamamen değişecekti ve ben hazır değildim. Derin bir iç çektim. Saat 18.40 civarıydı.

Gözlerimi kapattım. Yanımda bir hareketlilik hissedince hemen gözümü açıp yanıma baktım ve Atlas'la göz göze geldim.

" Buradan geçiyordum ve selam vermek istedim " Dedi gülümseyerek.

Onun ikizim olması çok hoştu, ancak alışmak zordu.

" Bir sıkıntı mı var? Saat baya geç oldu ve üzgün gibisin. Hem neden eve gitmedin ki? Hava kararacak " Dedi.

Derin bir iç çekip, " Ev bana ailemi hatırlatıyor, kötü anılarımı " Dedim.

" Haklısın. Annem ve babam öldüğünde bende aynen böyle hissetmiştim. Kardeşin var mı? " Dedi.

" Hayır " Dedim.

" Ben daha şanslıyım o zaman. Çünkü annemin ve babamın yokluğunu abilerim hiç hissettirmedi " Dedi ve burukça gülümsedi.

Haklıydı. Her zaman bir kardeşim olsun istemiştim. Oyunlar oynar, gezer, eğlenirdik eğer bir kardeşim olsaydı. Çok iyi bakardım ona. Kılına zarar gelmesine dayanamaz, koruyup kollardım onu.

Bir müddet ikimiz de konuşmadık. Onlar benim ailem çıksa da acım değişmeyecekti. Ben annesiz ve babasız bir çocuk olacaktım.

Ayağa kalktığımda o da ayağa kalktı ve, 

" Seni eve bırakabilirim saat geç oldu " Dedi ve yürümeye başladık. Eve geldiğimizde gülümseyerek,

" Bana her zaman derdini anlatabilirsin " Dedi. 

Bende gülümseyip, " Teşekkürler " Dedim. O da el sallayıp gitti. Atlas'ın ikizim olması cidden iyi olurdu benim için. Hayatım değişecekti muhtemelen, kanıtlar bunu gösteriyordu. Ama bu değişiklik iyi yönde mi olacaktı kötü yönde mi?

---

Yıldıza basar mısınızzzz 🥺

Bu arada birinci bölüme verilen oylar için herkese teşekkür ederim ♡

Yeni AilemWhere stories live. Discover now