Bölüm 15

2.1K 102 3
                                    

*Aysu'dan*

Merdivenlerden çıkıp Atlas'ın odasının kapısını tıklattım. Ses gelmeyince içeri girdim. Oda boştu. Yağız'ın odasına da girdim, ama o da yoktu. Ne Yiğit, ne Bora, ne Atlas ne de Yağız hiçbiri odasında değildi. Endişelenmiştim. Ne bıraktıkları bir not vardı, ne de bir mesaj. 

Bir cam kırılma sesi duydum. Hızlıca aşağı indim. Kimse yoktu ve yerde kırılmış bir bardak vardı. Bir gölge gördüm. Mutfaktan bıçak alıp ilerlemeye başladım. Tam bıçağı gölgenin sahibine savuracaktım ki, uyandım. 

Evet, her şey bir kabustu ve uyanmama sebep olan şey Maço'nun beni yalayışıydı. Onu tamamen unutmuştum. 

Odamda olduğumu fark ettim. En son kendimi koltuğa attığımı hatırlıyorum. Muhtemelen biri beni taşımıştı. Odalarına girdiğimde hepsinin uyuduğunu gördüm. Onlara sürpriz amaçlı kahvaltı hazırlamaya gittim.

***

Atlas, Yağız ve Yiğit sofraya oturmuş Bora'yı bekliyorduk. Bora sırf tam kapıda duran Maço yüzünden içeri giremiyor, Maço'yu almamızı söylüyordu.

" Of hadi Bora! " Dedi Yiğit.

" Bugün veterinere gider miyiz? " Dedim.

" Bak, bu köpeğin bize zararı olmaz ama sence de bu iyi bir fikir mi? Hem Bora korkuyor, hem de belki sahibi vardır ha? " Dedi Yağız.

" Tasması yoktu " Dedim.

" Şu anda da yok ama bizimle kalıyor " Dedi Yiğit.

" Peki, eğer bir sahibi yoksa bizimle kalsın. Ama varsa gidecek " Dedim. Yağız kafasını salladı. Yemek bitince etrafı toplayıp içeri geçtik.

" Bugün Mert'i alalım mı? " Dedim.

" Bizim Yiğit'le şirkette işimiz var. Siz üçünüz gidin " Dedi Yağız.

" Ben arkadaşlarımla buluşacağım " Dedi Bora. Son umut Atlas'a baktım.

" Bak ikiz, bugün bir arkadaşımın doğum günü, sen de gelmek isters- " Atlas'ın sözünü yarıda kesip,

" Yok ben Mert'in yanına gideceğim " Deyip odama çıktım. 

Trip mi atmıştım? Evet. Yersiz bir trip miydi? Kesinlikle evet. İnsanların başka işleri olabilirdi, bu gayet normaldi. Ama ben yalnız kalmaktan nefret eder olmuştum. Hele onlarla yaşamaya başladığım zamanlarda onlarsız gezmediğim, bir yerlere gitmediğim için yalnız gezmek çok tuhaf geliyordu bana.

Üstümü giyindim ve aşağı indim. Herkes odasında olmalıydı ki salon bomboştu. Dışarı çıkıp Yağız'a mesaj attım. 

Aysu: Mert nerede kalıyor?

Evde sormayı unuttuğum için kendime kızdım. Umarım Mert'i ararken kaybolmazdım.

Yağız: Bizim evin yolunun ilk sağına gir ve yürüyüp ikinci sola sap. Karanfil apartmanı 3.kat 16. daire 

Aysu: Sağ ol 

Yazıp tarif ettiği yere gitmeye başladım. 

Fakat sorun şuydu ki, burada Karanfil apartmanı yoktu. Biraz etrafta gezinip nasıl bir aptallık yaptığımı düşündüm. İkinci sola değil birinci sola girmiştim ve doğru yere geldiğimi düşünerek baya ilerlemiştim. 

Kısacası, kaybolmuştum. Ne yapacağımı düşünüyordum. Taksi çağırdım ve olabildiğince bizim evi tarif ettim. Bizim eve gelince taksiciye bu yolu gösterdim. Sonunda doğru yere gelmiştim. 

" 200 lira abla " 

" Ne! Kardeşim sen adam mı soyuyorsun ne 200 lirası? " Dedim.

" Ne alaka abla, bu kadar tuttu " Dedi taksici.

" Ne ablası be! Kaç yaşındayım sanki. " Dedim.

" Ay tamam payı öde de bırak peşimi " Diyen taksiciye,

" Bak dayı, gittiğimiz yolu eğer kaybetmeseydim yürüyerek de gelirdim. Aslında bizim eve bıraktığında inebilirdim ama üşendim. Neyse, dolandırıyorsun sen beni. " Dedim.

" Ne diyorsun kardeşim sen? Hem arabama biniyorsun hem paramı ödemiyorsun! " Dedi taksici.

" Bak dayı senin saçını başını yolarım! Sen kimi kandırıyorsun? Taksimetre ile hesap yapacağız kandıramazsın beni " Dedim ve aklıma gelen Kandıramazsın beni şarkısı ile beynimin en lazım olmayan zamanlarda aklıma getirdiği tüm saçma düşüncelere lanet ettim.

Bir anda gaza gelmemle birlikte duruma uyan şarkıyı açtım;

" Kandıramazsın beni " 

" Susturamazsın beni "

" Durduramazsın beni " 

" Ben kötüyüm sen iyi mi? " 

***

Dayı sonunda benden sıkılmış ve 100 lira alıp basıp gitmişti. Bende görevi başarmanın verdiği mutlulukla gülümsedim ve apartmana girip yukarı çıkmaya başladım.

Mert bizim teyzemizin çocuğuymuş. Abimler teyzemi severlermiş ama pek anlaşamazlarmış. Bu yüzden daha önce tanışmamışız. Pek sık buluşmaz, görüşmezlermiş. Ama teyzem Mert'i sorun etmezmiş. Ben işe başladığımda yurt dışında oldukları için Mert onlarla kalıyormuş.

3.kata geldiğimde kapıyı çaldım ve beklemeye başladım...

---

Kandıramazsın beniiii

Sizce Maço'nun sahibi olsun mu? Yoksa sahipsiz mi olsun da bizimkiler mi sahiplensin? Ona göre yazacağım. 

Yıldıza basar mısın 🥺

Yeni AilemWhere stories live. Discover now