Ç İ R K İ N

EPISODE 23

Hayatta her zaman ikinci şanslar vardır.
hayat suyunu bulmak için ruhunun yaralanması gerekir. Ruhunun şifası ise bir yerde seni bulacaktır.

Giray, elinde ki son eşyayı ya küçük çantasına koyduğu zaman hazırdı.
Zühre ise hala daha duştan çıkmamıştı. Zühre eşyalarını evden direk getirdiği için hazırlanmak gibi bir derdi yoktu.
Giray'ın mis gibi duş jelinin keyfini çıkararak rahatlıyordu. Bu gün önce İtalya ya gidip bir kaç gün kalıp daha sonra öğrenciler ile beraber Mısır'a gideceklerdi. Bir haftalık bir kazı eğitimi olsa da çok heyecanlıydı.
Keşke benim de Giray gibi bir öğretmenim olsaydı demeden edemiyordu.
Çünkü Giray hiç bir eğitmenin sunamayacağı bir imkan tanımıştı ögrencilerine.
Gerçi Türkiye de böyle bir imkan eğitmenlere verilse elbette yaparlardı. Zaten Giray da kendi parasıyla ögrencilerini kazı alanına götürüyordu. Umarım değerini bilirler diye düşünüyordu.

Duştan çıkıp küçük el çantasından çıkardığı kıyafetleri yavaşca giyip saçında ki nemi de havlu ile aldı.
Çok hafif bir krem ile yüzünü nemlendirip saçını da salık bırakarak sarmal merdivenlerden aşağıya indi.

Giray'ı elinde bir kahve ile her zamanki gibi dışarda ki ormanı izlerken buldu.

Zühre gidip ona sarıldığı zaman, Giray da yönünü kadına çevirmişti.

Zühre gülümseyerek "Günaydın. " Dedi.

Giray ise hiç bir şey demeden kadına sarılıp boynuna ufak bir öpücük bıraktı.

"Günaydın çoban yıldızım, hazır mısın ? "

"Evet ama kıskançlık damarlarım da hazır. "
Giray anlamayan bir ifade ile kadına baktı. Giray elbette ki bazı kinayeli cümleleri anlamıyordu. Hatta uzun süre yaşadığı yere göre çok akıcı Türkçe konuşuyordu. Zühre de açıklama gereği duydu.

"Ya ben mezun olmuşum, yüksek lisans yapıyorum. Kazıya ancak katılıyorum. Öğrencilerin mezun olmadan geliyor ya kıskanıyorum onları ne büyük bir fırsat. "
Dediği zaman Giray gülümsedi. Sonra kadının dukarlarına çok hafif bir öpücük biraktı.

"Boşver sen onları, asıl fırsatı sen kaptın. Benim kalbimi kaptın. Şu kahve gözlerinle hayatıma nefes kattın. "

Zühre yine erime moduna geçmişti. İçinden adamın yanaklarını eline alıp mıncırıp ısırmak istiyordu. Elbette bunu yapsa Giray ondan bir parça soğuyabilirdi. Sadece uslu bir kız olup gülümsedi.

"Bay Luca beni yerdiniz mi yoksa kendinizi mi övdünüz anlamasam da siz bana ne söylerseniz söyleyin ben size her şartta düşüyorum."
Giray yavaşça kadına sokulup boynundan ufak bir öpücük çaldı.

"O kadar etkim var yani üstünde ?"

Zühre de kollarını, Giray'ın boynuna dolayıp burnunu burnuna sürttü. Orman yeşili gözlerde bir kaç saniye kaybolup iç çekti.

"Öyle,etkin çok büyük. Ama sen yine şımarma benim ultra zengin sevgilim. "

Giray kadına daha çok sarılıp geri çekildi.

"Hadi bakalım güzellik ultra zengin sevgilin seni özel uçaklar da gezmeye götürecek. "

Zühre ellerini sevinçle çırpıp yerinde zıpladı.