3.3

108K 8.3K 748
                                    


Hoş geldiniz :)
Sevgililer gününüz kutlu olsun :)

Hoş geldiniz :) Sevgililer gününüz kutlu olsun :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Biz kimsenin Elif'i olamadık. Elif diye seslenilen Ebru olduk.

Başlıyoruz
-

Elimdeki turşuya baktım.

Canım gram istemiyordu fakat odada ben ve  turşuya tiki olan Kaan'dan başka kimse olmaması itlik ve serserilik hislerimi harekete geçiriyordu.

''Neyse ben gideyim, iyi günler.'' Kaan'ın gideceğini anlayınca durdurdum.

''Usmanım nereye gidersin?'' diyerek durdurmamla bana döndü.

''Anlamadım?'' demesiyle doğrulup, elimdeki turşudan küçük bir ısırık aldım.

''Annem siz buradasınız diye gitti. Doktorla konuşması uzun sürdü.'' dediğimde yüzünü buruşturdu.

''Yani?'' dediğinde sırıttım.

''Yanisi giderek emanete ihanet edersiniz.'' dediğimde küçük bir ısırık daha aldım.

Gözlerini sımsıkı yumdu.

''Tamam kalacağım ama lütfen şunu kes.'' dediğinde sesli bir ısırık daha aldım.

''Neyi?'' dediğimde derin bir nefes verdi.

''Bilerek yapıyorsun değil mi?'' sorduğu şeyle sesimi hafif incelttim.

''Neyi bilerek yapıyorum ya? Hiçbir şey anlamıyorum.'' dediğimde gözlerini açtı

''Yok, yok böyle olmayacak.'' diyerek koltuğa oturduğunda turşu kavanozunu yana bıraktım.

''Tamam niye ağlı-'' son anda frenledim kendimi.

Salak Çilek!

Adam senin annenin patronu!

''Biraz daha iyi misin?'' dediğinde halsizliğimi yeni hatırladığım için bedenimi yatağa daha çok yaydım.

''Hayır.'' değildim.

İyiyim diyerek yalan söyleyecek halim bile yoktu.

''Senin için yapabileceğim bir şey var mı?'' dediğinde güldüm.

''Turşu almak dışında!'' diyerek cümlesini tamamladığına sustum. Kafamı iki yana sallarken açılan kapıyla gelene baktım.

Hemşire elindeki serumla odama geldiğinde yüzünü buruşturdum.

Bir haftada o kadar çok serum yemiştim ki artık canım acıyordu. Gözlerim hafif dolarken kafamı diğer tarafa çevirmemle koltukta oturan Kaan'la göz göze geldim. Bu sefer kafamı tavana çevirip, kadına uzattım kolumu.

Hemşire serumu koluma takarken canım acısa da sesimi çıkartmadım.

Normalde acıtmazdı fakat o kadar çok yapıyorlardı ki artık canımı yakıyordu.

''Yavaş olun.'' Kaan'ın dediği şeyle ona bakmadım.

Bana acıdığını hissediyordum.

Annem her şeyi anlatmış olmasaydı bana bu kadar iyi ve sabırlı davranmazdı.

Bana acımaması için elimden geleni yapardım.

Hemşirenin çıkmasıyla kafamı Kaan'a çevirdim.

''Az önce bir ihtiyacım olup olmadığını sormuştun ya.'' dediğimde ayaklandı.

Bana yardım etmek istediğine göre hayat hikayemi biliyordu.

Bana acıyan biri daha.

''Şu turşunun yanında minik çatal var yememe yardımcı olabilir misin?'' Bana acıyan kimseye iyi davranmazdım.

Acınacak durumda değildim.

Bana iyi davranmalarına gerek yoktu.

Bölüm sonu

Turşu Kavanozu - Texting✔️Where stories live. Discover now