Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
-
''Elektrik faturası çarpı su faturası ooo! Tamam canım.'' Kendi kendime mırıldanırken elimdeki poşeti sallaya sallaya Kaan'ın bana ilettiği adrese gelmiştim.
Ev şehirden biraz uzaktı.
Evin önüne geldiğimde açılan kapıyla gülümseyerek içeri girdiğimde önümü kesen adamla durdum.
Kaan aşkım mafya mısın sen? Yer mi anadolu kızı?
''Kime gelmiştiniz?'' dediğinde sırıttım.
''Kaan'a gelmiştim.'' adam elindeki telefona baktığında arkasından gelen sesle oraya döndük.
''Çilek hoş geldin.'' Kaan'ın adımı seslenmesiyle yanımdaki adam gülecek gibi olsa da kendini tutmuştu.
''Hoş buldum Kaan.'' diyerek adama gözlerimi kıstım.
Eşkalini aldım oğlum senin.
Kaan eliyle evi gösterirken onu arkamda bırakarak adımlamaya başladım. Gözüm soldaki havuzda takılı kaldı.
''Kaan bu havuzu nasıl dolduruyorlar?'' aklıma gelen düşünceyle kaşlarım çatıldı.
''Tankerle taşınan suyla dolduruyoruz. Neden ki?'' Sinirle alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.
Kodumun yalancıları.
''İşçi sayısıyla alakası yok yani?'' ulan tankerle dolduruluyormuş. İsterse elli isterse bir kişi olsun ne şov yapıyorsunuz?
''Hayır alakası yok.'' demesiyle sırıttım.
''Güzel... Bana sınav için bir net kazandırdın.'' diyerek açık kapıdan ayakkabılarımı çıkartıp, içeri girdim. Çantamı çıkartıp, üstümdeki montumu çıkarttım.
Elimdeki poşetleri Kaan'a verirken çantamdan tavşanlı ev panduflarımı çıkartıyordum.
''Bu nedir?'' eline tutuşturduğum poşete baktım.
''Bir şey değil ya üç beş tatlı.'' Kaan'ın bedenine bakarak ottan başka bir şey yemediğini anlayabiliyordum.
Ben gelemem böyle şeylere.
''Ciddi misin?'' Alayla gülümserken devam etti.
''Evde vardı olmasa bile istesen getirttirirdim.'' demesiyle omuz silktim.
''Geç bakalım.'' Kaan'la dün mesajlaştıktan sonra beni evine çağırmıştı. Her ne kadar gönlüm olmasa da tuhaf bir mesajlaşma yaşadığımız için kabul etmiştim.
