Turşu Kavanozu - Texting✔️

5.6

Hoş geldiniz paşam

Bu aşk değil de ne be
-

USMANIM VOTE VERMEDEN NEREYE GİDERSİN?

-

Kafamı hafifçe kaldırıp, Taner'e ağzımı oynatarak sessizce küfür ettim.

Onun yüzünden annem bizi karşısına almış, sevgili olayını konuşuyordu.

Nasıl tanıştığımızı sorsa ne diyecektim bu kadına?

'Anne, Kaan'ı muhasebeci sanarak, maaşları ödemesi için ufak bir konuşma yaptım, şansıma patronun çıktı.' falan mı diyecektim?

"Aklım almıyor... Ne ara?" valla anne senle savcı ne araysa biz de o ara. 

''Eylem bu konuyu seninle özel olarak konuşabilir miyiz?'' Kaan'ın anneme dediği şeyle yüzümü buruşturup, Hürrem Sultan gibi baktım.

Yoo, ne münasebet?

''Tamam, konuşalım.'' Annem ve Kaan ayaklanıp, mutfağa geçerken Taner'le göz göze geldim.

''Senin Allah belanı vermesin! Ağzının ayarı yok mu senin?'' Taner'e mızmızlanırken omuz silkti.

''Bana ne? İlla öğreneceklerdi.'' alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

Elimde kalacaksın savcı! 

Savcıyla uğraşacakken çalan kapıyla ayaklandım.

Ulan ev sahibi ben mi-

Evet.

Kapıyı açmaya gittiğimde arkamdan paytak adımlarla gelen savcıya gülümsedim, tatlış ya.

Kapıyı açmamla az önce yüzümde yer edinen gülümsemem geri düşmüştü. Sedef kapıda öylece dururken alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

Hadi bir şey söyle de yüzüne yapıştırayım bir tane.

''Gülümsüyorsun?'' Sedef'i görmek istemediğim için kısa keserek:

''İnsancıl bir şey, neden buradasın?'' Taner'i görmemesi için kapıyı biraz yarıladım.

İçimde her zaman bu korku olacaktı.