5.5

80.5K 7.7K 1.7K
                                    

Hoş geldiniz hoş geldiniz
Sınav yüzünden çok stresliyim ve meşgulüm :(

Başlıyoruz.

Gife bak WKWÖDMWDLWM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gife bak WKWÖDMWDLWM

-
-
-
ÇİLEK

Kollarımı bedenime sardım, soğuk hava yüzüme çarparken çıktığım mahkemesi salonu tüm moralimi bozmuştu.

Babam mahkemede de yüzüme bakmamıştı, yaptıklarına itiraz etmemişti.

Babam müebbet yemişti.

"İyi misin?" bakışlarımı anneme çevirdim.

"Ben iyiyim peki ya sen?" annem buruk bir tebessüm bıraktı.

''İyiyim.'' babam bakışlarını annemden hiç çekmemişti.

Sanki reddetmemi bekliyordu.

''Kız hadi iyisin avukat olacağım diyordun geçen bana, bu zekayla olamazsın ama mahkeme gördün.'' Taner'in boşboğazlığına gülümsedim.

Mal ya...

Geçen gün Taner, Kaan'la beni o odada basınca direkt anneme yetiştirmeye gitmişti. 'Ben hanımımdan bir şey saklayamam.' dese de zar zor ikna etmiştik.

''Taner şuradaki taşı görüyor musun?'' dediğimde kafasını salladı.

''Yoo?'' sinirle ofladım.

''Annemin peşini bırakmak için ne kadar istiyorsun?'' gülümseyerek konuşmamla alt dudağını dişleri arasına aldı.

''Kız sen niye bu kadar şey yaptın? Çiftte düğün yaparız işte.'' demesiyle boğazımı temizledim.

''Anlamadım?'' annemin kaşları çatık konuşmasıyla derin bir nefes aldım.

''Sen ben ve Kaan Çi-'' Kaan'ın, Taner'in omzuna vurmasıyla ortada bir sessizlik oluştu.

Salak yemin ederim geri zekalı bu adam.

''Ne? Bir dakika siz-'' annem cümlesini tamamlayamadan:

''Taner'in saçma shipleri anneciğim...'' Kaan kusura bakma ama senin haberin olmadan bu birlikteliği ilan edemezdim.

Taner bir elini omzuma atıp:

''Naz yapıyor yaa!'' Annem yüzünü buruşturup:

''Ne zamandan beri?'' ofladım.

Taner git ya!

''Uzun zamandır.'' Kaan'ın konuşmasıyla kafamı salladım.

Çokta uzun değil aslında...

''Nasıl yani? Biri artık konuşs-'' annem cümlesini tamamlayamadan kapıdan çıkartılan babamı gördüm.

''Anne, babam geliyor.'' diyerek o tarafa doğru birkaç adım attım.

Babamlar tam önümden geçerken yüzüme dahi bakmamıştı.

''Benden bu kadar mı nefret ediyorsun?'' önümde eli kelepçeli bir şekilde, askerler tarafından tutulan babama baktım.

Konuşmamla duraksamışlardı.

Galiba son kez vedalaşan baba kız sanıyorlardı.

İçimdeki bütün her şeyi kısaca konuşmaya karar verdim, az önce olanları unuttum.

''Öleceğimi bile bile o günü yaşattın bana, bu kadar mı nefret ediyorsun?'' sen o gün beni öldürmedin belki ama bir çocuğun ruhunu öldürdün baba.

''Anneme çok benziyorsun.'' alayla gülümsedim. Babaannem ne alaka bilmiyordum sormakta istemiyordum.

''O da aynı senin gibi bakardı, yakardı canımı.'' bir katile acımayacaktım, küçükken ne yaşadıysan hak etmişsin.

''Babaannenden de nefret ediyorum senden de.'' kafamı yan yatırdım, canım yandı.

''Ben babaannemi tanımadığım için bir şey diyemiyorum ama...'' dolu dolu gözlerimle ona baktım.

''Senden nefret dahi etmiyorum baba.'' keşke bana biraz acısaydın.

Gözlerimin en içine baktı.

''Bunu ne zaman anladım biliyor musun?'' gözlerinden tuhaf bir ifade geçti.

Sana acımıyordum, ne olursa olsun acımıyordum. Ne yaşadıysan başkası yaşamasın diye uğraşmak yerine öldürmüştün beni.

''Senin benden canımı aldığın masada başka bir adamın bana can verdiği zaman anlamıştım.'' gözlerim babamın arkasında duran savcıya döndü.

''İki savcı ikisi de annemi sevmiş.'' alayla gülümsedim.

''Ama biri daha sonra her şeyi berbat etmiş.'' kollarımla göz yaşlarımı sildim.

''Bu beni son görüşün olacak her zaman ki gibi. Ne seni ziyarete geleceğim ne de bir telefon açacağım, umarım bize tercih ettiğin, mahkemeye bile gelmeyen karın seni yalnız bırakmaz.''

''Bak...'' ağzını açıp bir şey diyeceği zaman sustu.

Adımı unutmuştu.

Ağlamamak için kendimi kasarak boğazımı temizledim.

''Çilek, adım Çilek.'' kafasını sadece tamam anlamında salladığında askerler babamı götürmek için hareketlendi.

Onlar yanımdan geçip giderken ellerim yumruk oldu.

Bunu demeden onu yollamayacaktım.

''Samet Aydın!'' yüksek sesim boşlukta yankılandı, arkamı dönmedim. Askerlerin izin verip, babamın bana bakmasını sağladığını hissettim.

''Benim hakkım sana helal değil, sen de etme. Allah karşısında adaletli bir hesaplaşmamız olsun.''

BÖLÜM SONU

Bu niye bu kadar minnak

Turşu Kavanozu - Texting✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin