Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.
--
Beline sıkı sıkıya sarılmış bacaklar ile evinin kapısına gelmişti Minho. Kucağında duran Jisung boynuna bıraktığı minik öpücükler ile onu fazlasıyla huylandırıyordu.
"Hay sikeyim! Şu deliğe neden girmiyorsun?"
Sinirli ses tonu Jisung'un kafasını boynundan kaldırarak ona bakmasına neden olmuştu. Baygın bakışları Minhonun çatık kaşlarından dolayı iyice kesinleşen gözleri ile buluştuğunda yutkundu.
"Sana söylenmiyorum. Anahtarı bir türlü sokamadım"
Jisung hafifçe gülümsediğinde kızaran yanakları daha bir sevimli olmuştu. Minho da bu görüntü ile gülümsediğinde Jisung kafasını tekrar Minhonun omzuna koyarak boynundan gelen erkeksi kokuyu koklamaya ve minik öpücüklerini bırakmaya devam etti.
Minho da derin bir nefes alarak anahtarı deliğine sokmayı becermiş ve eve girdiği gibi kapıyı arkasından kapatmıştı.
Tek başına kaldığı dairesinin salonuna girdi. Jisunga bakmak içine kafasını geri çektiğinde Jisung da kafasını kaldırarak ona bakmaya başladı.
Hadi Jisung! Tam sırası, yapış şu dudaklara!
Jisung, iç sesini dinleyerek kafasını Minhonun kafasına ani bir yakşaştırma ile o hep arzuladığı dudaklara kavuştu.
Şimdi siz diyeceksiniz ki nasıl bu duruma geldiler?
Şöyle ki..
Jisung gece kulübüne gitmekte ısrarcı davrandığından Minhoyu bıktırmıştı ve Minho mecburen kabul etmek zorunda kalmıştı.
Daha sonra birlikte sohbet ederek içmeye başlamışlarlardı. İkisinin de kafasını hafiften güzel olduğu anda içmeyi keserek kalkıp eve gelmişlerdi.
Jisung, asansörde yorulduğunu söyleyerek Minhonun kucağına çıkmıştı. Şimdi de Minhonun salonunda, Minhonun kucağında, Minhoyu öpüyordu.
Minho alkolünde verdiği etki ile kendisini Jisunga kaptırıp öpüşünce karşılık verirken ellerinin hareketlenmesiyle kelepçenin çıkardığı ses ikisini de gülümsetmişti.
Minho ne yaptığını fark ederek geri çekildi. Jisung ani boşluk hissi ile kapattığı gözlerini açarak boş boş Minhoya bakmaya başladı.
"Ne oldu?"
Minho yutkundu ve kucağında ki Jisungu yere indirdi. "Yanlış yapıyoruz."
"Şuanda saçmalıyorsun. Yanlış yaptığımız bir şey yok"
"Var Jisung. Senin şuanda evimde olman bile saçma. Ve biz alkol aldık. Öpüşmeyi devam ettirirsen ikimizde devamını isteyeceğiz. Pişman olacağın şeyler yapmak istemezsin. O yüzden şimdi durmalıyız"
Jisung kafasını geriye atıp derin bir nefes alıp vererek tekrar Minhonun gözlerine bakmaya devam etti.
"Birincisi, sen şuanda benim sevgilimsin. Sevgilimin evine gelmekte ben bir saçmalık görmüyorum. İkincisi, evet alkol aldık ama fazla almadık. Şuanda zil zurna sarhoş değiliz, düşünebiliyoruz ve sabah her şeyi hatırlayabileceğiz."
Jisung kelepçe olmaya kolunu Minhonun beline sardı ve sözlerine daha yakından devam etti. Nefesi Minhonun dudaklarına ulaşıyordu.
"Üçüncüsü, devamını istemediğimi nereden biliyorsun? Ben zaten seninle sevişmek için o öpüşmeyi başlattım. Eminim ki sende benimle sevişmek istiyorsun. Ve dördüncüsü, yaptığım şeyler için asla pişman olmadım. Bundan da pişman olmayacağıma sana yemin edebilirim."
"Ji-"
"Eğer hafif sarhoşluğumu sorun ediyorsan hemen şimdi buz gibi suyun içine girerek ayılabilirim. Yakışıklı polis beyim, biz şuanda sevgiliyiz. Daha önce de birlikteliklerimiz olduğu bir yaştayız. Sence de fazla naz yapmıyor muzun? Senin evine gelmek isteğimi söylediğim anda seninle birlikte olmak istediğimi anladığını düşünüyorum. Yanılıyor muyum?"
Minho iç çekerek bir kaç saniyeliğine gözlerini kapattı. Geri açtığında Jisungun istek dolu bakışları onu şimdi de yutkunmaya zorlamıştı.
"Pişman olmanı istemiyorum. Bana bu konu da söz verebilir misin?"
Jisung hafifçe güldü. Daha önce kendisini bu kadar düşünen biriyle sevişmemişti. Yanlış anlaşılmasın, herkesle de sevişmedi tabi..
"Az önce de dediğim gibi asla yaptıklarım için pişman olmadım. Seninle seviştiğin içinde olmayacağım. Söz veriyorum"
"Sabah, sevgili işimiz bittiğinde senin hakkında düşüncelerim değişmezse ve seni reddedersem de pişman olmayacak mısın?"
Jisung bu duruma biraz üzülmüştü. Minhonun sabah vereceği kararın ne olduğunu ve ne olacağını şimdi düşünmek istemiyordu.
"Evet, olmayacağım"
~~~
!!
DEVAMI SMUTTU FAKAT KALDIRDIM. KAYBETTİĞİNİZ BİR ŞEY YOK DİĞER BÖLÜMDEN DEVAM EDEBİLİRSİNİZ.
