Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
--
"Banane o bize taşınsın"
Felix kollarını önünde bağlayarak dudak büzdüğünde Minho ve Jisung birbirlerine baktılar.
"Benim evim karakola daha yakın-"
"Bizim evimizde kafeye daha yakın"
Minho ağzına tıkılan laflarıyla derince bir iç çekti.
Hollandadan dönmüşlerdi. Jisung'un ailesi oradan direkt Malezyaya geçtiğinden şuan yanlarında değillerdi. Şuan da ikizlerin evinde Jisung'un eşyalarını almaya gelen Changbin ve Minho küçük bir sorunla baş başlardı.
Felix...
Jisung koltuğa oturmuş bir şekilde Felix ve Minhoyu izlerken bir taraftan da meyve suyunu içiyordu.
"Bana bak küçük, beni çileden çıkarma bırak alalım şu eşyaları gidelim işimiz gücümüz var amına koyayım. Seninle mi uğraşacağız?"
Changbin sabırsız bir insan olduğundan Felixin nazlarına dayanamayarak en sonunda patlamıştı.
"Ne diyorsun lan sen bana? Dayak mı istiyorsun?"
Felix, Changbinin üzerine yürüdüğü sırada Minho aralarına girerek oluşacak kavgayı engelledi.
"Tanrı aşkına Felix yapma böyle. Arabayla 15 dakikalık mesafe var aramızda. İstediğin zaman çıkar gelirsin. Jisung da gelir senin yanına. Eve hapsetmeyeceğim ya onu"
"Aslında yatağımıza kelepçeleyerek hapsedebilir-"
"Jisung!"
"Jisung!"
Jisung hem eşinden hem de ikizinden aldığı uyarıyla susarak meyve suyuna geri döndü. Ne demişti ki sanki? Hıh!
"Felix, yorma artık bizi gerçekten işimiz var. Buradan karakola geçeceğiz daha"
Felix dudaklarını kemirdi. "Of iyi tamam." İkizine dönerek işaret parmağını ona doğru uzattı. "Bana bak Ji, her gün geleceksin yanıma. Yanlız bırakma beni"
Felix'in sonlara doğru düşen yüzü ve sesiyle Jisung üzülmüş, oturduğu koltuktan kalkarak içip bitirdiği meyve suyu kutusunu eşinin eline bırakarak kardeşine sarıldı.
"Ama niye üzüyorsun beni.."
İkiziler sarılırken Changbin sesli bir şekilde iç çekti. "Tamam duygusal ortam ama İŞİMİZ VAR İŞİMİZ HADİ"
