Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--
"Felix, jisung nerede?"
Felix, jeonginin sorusuyla kaşlarını çattı. "Oturuyor işte şurad-" oturdukları masaya baktığında ikinizi göremediği gibi susmuş ve hemen jeongine bakmıştı.
"Jisung nerede?"
"Bende onu soruyorum" dedi jeongin endişeyle. Felix kötü düşünmek istemeyerek sakin kalmaya çalıştı. "Belki tuvalete girmiştir hemen kötü düşünmeyelim"
"Felix" dedi jeongin düşük suratıyla. "Ben tuvaletten geliyorum ve jisung orada yoktu"
"Ne?" Felix hemen telefonunu çıkardı cebinden ve titremeye başlayan elleriyle ikizinin numarasını bulup aradı fakat telefonu kapalıydı. "Sikeyim! Kapalı"
Telaş yapan ikili ne yapacaklarını bilmezken jeongin eşini aramak için telefonunu çıkardığında kafenin kapısı açılmış ve minho gülümseyerek içeri girmişti. Elinde de jisungun en sevdiği çiçek olan kiraz çiçeği vardı.
Gözlerini kafenin içinde gezdirerek eşini göremediği gibi felix ve jeongin ikilisinin yanına gitti. "Jisung nerede?"
"Minho hyung.." Felix korkuyla baktı büyüğünün gözlerine. Minho bu bakışı tanıyordu. "Felix" dedi endişeli sesliyle. "Jisung nerede?"
Jeongin yine de kötüyü düşünmek istemiyordu ve sakin kalmaya çalışarak açıklama yapmak için derin bir nefes aldı. "Oturuyordu burada ama gitmiş. Aradık ama kapalı telefonu belki dışarı çıkmıştı-"
"Ne diyorsunuz siz?! Ben dışarıdan geldim jeongin. Kimseye yok dışarıda"
Felixin dolan gözleri ve zayıflayan bacakları ayakta durmasını zorlaştırdığında jeongin ona destek amaçlı tuttu.
Minho korku ve sinirden dolayı kızaran gözleriyle deliye dönmüş bir şekilde elindeki kiraz çiçeği ile masanın üzerine sertçe vurdu.
"Size inanamıyorum! Onu nasıl yalnız bırakırsınız?! Jinho gibi bir tehtid ile karşı karşıyayken onu nasıl yalnız bırakırsınız?!"
"Hyung sakin ol."
"Nasıl olayım jeongin? Ya Jinho onu-"
"Hyung!" diye sesini yükseltti jeongin. "Şuanda kötü düşünerek veya birbirimize kızarak vakit kaybetmemeliyiz. Hemen Chrisi ara ve kafenin kamera kayıtlarını izle. Mesleğini yap!"
Minho küfür ederek telefonunu çıkardı ve başkomiserini arayarak durumu anlattı.
Ekip kısa sürede kafeye gelirken kamera kayıtlarını inceleyen minho gördüğü görüntü ile olduğu yere çivilenmişti.
