Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--
"Ah!"
Jisung, çoktan 9 aylık olmuş karnını tutarak acıyla bağırdığında kafedeki tüm gözler onu bulmuştu.
"Minho!!" diye bağırdı tuvalete gitmiş olan eşine sesini duyurmak için. Felix mutfaktan doğru ikizinin sesini duyarak koşup gelmişti. Ellerinin hamurlu olduğunu umursamadan belinden tuttu ikizini. "Jisung, noluyo?"
"Sancı giriyo- AH!"
Daha şiddetli hissettiği sancıyla ikizinin elini sıkıca tutarak gözlerini yumdu jisung. Canı yanıyordu.
"Tanrım, bebek geliyor mu yoksa?"
Felix her ne kadar telaş yapıp ikizini korkutmak istemese de telaş yapmadan da duramıyordu. "Ne yapacağım?" dedi.
Doğumun yaklaştığını bildiklerinden her şeyi planlamışlardı fakat felix heyecandan jisung ise acıdan tüm her şeyi unutmuşlardı.
"Minho, minho gelsin!"
Jisung, eşini yanında istiyordu. Felix kardeşini sakinleştirmek için terden ıslanmış saçlarını gözünün önünden çekti. "Bana bak jisung. Derin nefesler al."
Jisung, ikizinin dediğini yaparak derin nefesler alıyordu. "Minho hyung!" diye bağırdı felix de.
Minho koşarak geldiğinde acı çeken eşini ve endişeli felixi gördüğü gibi eli ayağına dolanmıştı.
"Noluyor?" dedi endişesi sesine yansırken. Jisung dolu gözlerini açarak eşine baktı ve karnını tuttuğu elini uzatarak minhoyu yanında istedi.
Minho yanına geldiğinde felix dudaklarını kemirmeyi bırakarak "Sanırım oğlun geliyor hyung." demişti. Minho jisungun gözlerine baktı. "Hastane" dedi. "Hastaneye gitmeliyiz."
Eşini dikkatlice kucağına aldı. "Felix, arabayı aç çabuk"
Felix masanın üzerinde duran minhonun arabasının anahtarını alarak önden koşup arabanın arka kapısını açtı. Minho, eşini dikkatli bir şekilde arka koltuğa yatırdığında felix de kardeşinin yanına oturup kafasını kucağına koydu. Jisung, ikizinin elini sıkıca tutarak çektiği acıdan dolayı dişlerini sıkıyordu.
Minho ise telaşlı bir şekilde sürücü koltuğuna yerleşerek arabayı çalıştırdı ve son gaz hastaneye sürmeye başladı.
Felix, yolda arkadaşı wooyoung'u arayarak kafeye bakmasını istedi ve kardeşine geri döndü. "Jisung, derin derin nefesler al, ver. Hadi birlikte yapalım, al" dedi felix ikizi ile birlikte derin bir nefes alarak. "Ver" dedi tekrar birlikte aldıkları nefesi vererek.
