eighteen.

3.2K 455 149
                                    

oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, bu şekilde büyüyebiliriz.

"Çağa göre değişir, kitapların hükmü de. Ama bu, kitaplarımın eskimesinden değil, sizin gelişmenizdendir. Bakın! Hiç size uyuyor mu, sahte dinin, yüzlerce yıl önce gelmiş olan kitapları şimdi?"
-bilinmeyen yönleriyle satanizm.

"Yapma, yalvarırım yapma artık!"

Taehyung bacaklarından akan kanları büyük bir acıyla süzmüş, deli gibi ağlarken son gücüyle haykırmıştı karşısında duran şeytana. Mastema büyük bir kahkaha atmış, ardından elindeki demir çıkıntılı kamçıyı yeniden küçük melezin bacaklarına vurmuştu.

Taehyung tekrar olduğu yerde titremiş, kendini sıktığı için şakaklarından dökülen boncuk boncuk terleri hissetmişti. Mastema son kez vurmuş, ardından elindekini yere atarak derin bir nefes almıştı. "Bugünlük bu kadar yeter, yaraların hemen düzeldiği için biraz bekleyeceğim. Sonra başka aletler denerim." Derin sesi Taehyung'un kulaklarında yankılanmış, bunun sonucunda esmer gözlerini kapatmıştı. Çok korkuyordu.

Mastema acıdığını belli edecek bakışlarını melezde tutmuş, ardından bir şey demeden zindandan çıkmıştı. Taehyung o çıktıktan birkaç saniye sonra burnunu çekmiş, saatlerdir acıyla bağırıp ağladığı için yanan boğazı yüzünden suratını buruşturmuştu. "Jeongguk.. yardım et bana."

Fısıltısını yalnızca kendi duyabilmiş, yine de aynı cümleyi birkaç kez tekrar etmişti. "Jeongguk." Sevdiği şeytanın ismini en acınası olduğu vakitte defalarca tekrar etmiş, onun şimdi yanında olmasını istemişti. Sonunda yorgun düşen bedenini serbest bırakmış, zincirlere bağlı bedeni ile ne kadar rahat edebilirse o şekilde uykuya dalmıştı.

---

"Yehova ile görüştüm, Mastema'nın yerini bulmak için biraz zamana ihtiyacı olduğunu söyledi. Biliyorsunuz, yıllardır Mastema ondan gizleniyor. Artık bu konuda ustalaşmış olmalı, yüce Tanrı'dan bile gizlenebildiğine göre.." Jimin tacını hafifçe düzeltmiş, ona dik dik bakan Jeongguk'a dönmüştü. "Sakin olsana, sadece birkaç saat. Sabırlı ol."

"Sikmişim sabrını, sevdiğim çocuk ellerinde acı çekiyor!" Sinirle tısladığında Jimin dudaklarını birbirine bastırmış, başını sallamıştı. "İstersen hiç yardım etmeyeyim? Biraz sakin ol." Dediğinde, Jeongguk susmayı seçmiş oturduğu koltuğa sinmişti. Jimin onun bu haline istemsizce üzülmüş, derin bir nefes vermişti. Şeytanın gerçekten karşısında çaresiz olduğunu bir kez daha anlamıştı. "Üzgünüm tamam, seni anlıyorum. Ancak cidden yapabileceğimiz bir şey yok, beklemek zorundayız. Mastema'yı bizim bulamayacağımızı en iyi sen biliyorsun." Sarışın, siyah saçlının yanına oturmuş, yan gözlerle ona bakmıştı. Melek olduğu için istemsizce içindeki merhamet duygusuna engel olamıyordu, bu meleklerin en kötü özelliklerinden biriydi.

Jeongguk ona samimi gözlerle bakan meleğe dönmüş, bu duygulu bakışlar karşısında istemsizce yutkunmuştu. Daha dün Jimin'i nasıl öldüreceğini düşünüyor, ona nasıl işkenceler yapabilirim diye yöntemler inceliyordu. Şimdi ise Jimin dizlerinin hemen yanında ona yardım etmek için bekliyordu. Jeongguk yeniden içindeki duygu karmaşası yüzünden kaşlarını çatmış, hızla ayağa kalkmıştı. "Lavaboya gideceğim." Demiş, topukları üstünde dönerek lavaboya doğru sert adımlar atmıştı.

Bir iblisti, hem de en büyük iblislerden biriydi. O hâlde neden az önce Jimin'e karşı bir yakınlık hissetmişti? En büyük düşmanına, yıllarca onu öldürme arzusu olduğu kişiye minnet hissediyordu içinde. Şeytan içgüdüleri bir yandan onu ezerken, aynı zamanda başka bir taraftan da yabancı hissettiği bu merhamet duygusu onu eziyordu. Bunun sonucunda Jeon kişilik bozulmaları yaşıyor, fiziksel olarak bile acı çekebiliyordu.

mastema - taekook. ✓Where stories live. Discover now