twenty three.

3.3K 437 117
                                    

sınav senen olmasına rağmen okurlarına bölüm yetiştirmeye çalışıyorsundur ama bazıları oy vermeyip yorum bile yapmıyorlardur. İntihar sebebi.

"Siktir." Şeytan kısık sesiyle fısıldamış, kucağındaki melezi sertçe yatağa iterek üstüne doğru uzanmıştı. "Bu gece saana her şeyi unutturacağım, izle."

Taehyung sırıtarak başını yastığa bastırmış, gözlerini kırpıştırarak mırıldanmıştı. "Seni hemen havaya sokabiliyorum, fazla şirinsin bir şeytana göre." Jeongguk kaşlarını hafifçe çatmış, melezin iki elini tutarak başının üstünde bir kelepçe edası ile birleştirmişti. "Sen de bir meleze kıyasla fazla konuşuyorsun."

Taehyung'un hoş kıkırtısı odayı sardığında Jeongguk o an kalbinin teklediğini hissetmişti, onu daha çok güldürmek, her saniye sevindirmek istiyordu. "Her zaman böyle gülmeni istiyorum ama bu gece deli gibi ağlayacaksın güzelim." Jeongguk kararmış gözlerini melezin bedeninde gezdirmiş, ardından yavaşça üstündeki gömleği göğüslerine dek sıyırmıştı. Ortaya çıkan ince bel yüzünden dudaklarını ıslatmış, gözlerini bir saniye olsun çekmemişti.

"Her sabah uyandığında boynunda oluşan izlerin sahibi bendim." Şeytan kısık sesi ile mırıldandığında, Taehyung şaşkınca doğrularak ona bakmış, lâkin Jeon'un hızlı hareketi ile sırtı yine yatakla buluşmuştu. Bıkkın bir nefes vererek, "O izlere öyle bakmandan anlamalıydım." Dediğinde şeytan gülmüş, omuz silkerken baş parmaklarını sıcak tene sürtmeye başlamıştı. "Şimdi çok daha fazlasını yapacağım."

Taehyung sertçe yutkunmuş, soğuk parmaklar yüzünden irkildiği için bedenini istemsizce kasmıştı. "Jeongguk, parmakların.. çok soğuk." Melez fısıltı ile konuştuğunda Jeongguk yavaşça parmaklarını geri çekmiş, dudaklarını ıslatarak melezinkiler ile buluşturmuştu. Dilleri birbirine sertçe sürttüğünde şeytan geri çekilmiş, baş parmaklarından tekini onun dudaklarına doğru götürdüğünde mırıldanmıştı. "Isıt o hâlde, dilinle."

Taehyung birkaç saniye afallamış, sonunda kendine gelerek şeytanın parmaklarını kabul etmişti. Sıcak dilini onun parmakları ile buluşturduğunda ikisi de kısıkça inlemişti ister istemez. Ne kadar süre o parmakları emdiğini bilmiyordu lâkin sonunda Jeongguk ellerini geri çekmiş, artık ilk hâline kıyasla sıcak olan parmaklarını yeniden beline sürtmüştü.

Taehyung şeytanın teması ile gözlerini kapatmış, sesli bir nefes vererek başını çarşafa sürtmüştü. "Yavaş olmak istemiyorum, seni tamamen benim yapmak istiyorum. Hem de hemen." Jeongguk derin sesi ile mırıldandığında Taehyung sertçe yutkunmuş, ne demek istediğini o an anlamıştı. Kalbi deli gibi atıyordu, ilk defa böyle bir his yaşıyordu sanki.

"Mühür.. Beni bu gece senin yap." Doğrulup konuştuğunda Jeongguk sertçe onu geri yatağa itmiş, üstündeki gömlekten kurtulurken melezin tam gözlerinin içine bakmıştı. "Aklımda hiç endişe yok, seninle hayatımı birleştirmeye hazırım."

Taehyung dolan gözlerini yavaşça elinin tersi ile silmiş, bulanık görüşü gittiğinde Jeongguk'un ince lâkin yapılı olan bedenini süzmüştü. Böyle bir şeytanı nasıl oldu da etkilemişti bazen gerçekten aklı almıyordu. Jeongguk melezin üstüne doğru uzanmış, onunda üstünde bulunan gömleği hızla çıkartarak dilini göğüslerinin ucunda gezdirmeye başlamıştı.

Taehyung ani hareket ile sarsılmış, göğüslerinin ucunda hissettiği akım ile inleyerek ellerini şeytanın saçlarına çıkartmıştı. Jeongguk bundan hiç etkilenmemiş gibi daha hızlı emmiş, ardından dudaklarını belinin aşağısına doğru hareket ettirmeye başlamıştı.

Taehyung bedenini bir yay gibi gerdiğinde şeytan sırıtmış, boştaki elini pantolonun düğmesine götürerek tek bir hamlede kopartmıştı. "Tanrı aşkına, yavaşça açabilirdin." Taehyung nefes nefese konuştuğunda Jeongguk omuz silkmekle yetinmiş, melezin pantolonunu, iç çamaşarı ile birlikte hızlıca çıkarttıktan sonra önündeki tanrısal güzellikte olan fiziği süzmüştü.

mastema - taekook. ✓Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon