üç

851 116 128
                                    

Gözlerim onaylanan yorumu görmesiyle kocaman açılırken nefesim düzensizleşmeye başlamıştı. Aceleyle ve göz ucuyla aynı tarz, incitici yorumları barındıran ekran fotoğraflarına göz gezdirdikten sonra hyungun attığı videoya tıklamamla ikinci şoku yaşamam bir olmuştu.

Bugün benim kayıt aldığım videonun daha yakından olacak bir şekilde kayıda alınmış haliydi.

Karşısındaki adam -tüm oyuna alet edilmiş kişi- dün benden sigara satın almak için markete gelen adamın kendisiydi.

Videoyu ben kayıt altına alırken yanıldığımı ya da benzettiğimi düşünsem de gerçekten oydu.

Tüm bunlar yaklaşık bir ay önce başlamıştı. Bir ay önce bu markette çalışmaya başlamadan önce..

Changbin Hyung, Chan Hyung ve ben aynı polis departmanının siber suçlar bölümünde yer alıyorduk.

Kim neyi keşfederse, bir sorun olduğunu fark ederse o kişi 'kendi başına' ve hiç kimse tarafından yardım almaksızın işi sonuna kadar ilerletip çözme zorunluluğuna sahipti. Baş memurun isteği buydu, birisinin oturup diğerinin yatmasını istemiyordu. İlerlemeyi herkes tarafından görmek istiyordu.

Günlerden bir gün yine Kore'deki insanların ziyaret ettikleri siteleri,arama motorunda en çok aranan şeyleri kontrol ederken bir gün rastlananın aksine ve olması gerekenin dışında olan bir siteyle karşılaşmıştım.

Siteye giriş öyle sanılanın aksine kolay değil üç adımdan oluşuyordu. Polislere yakalanmamak için, siber suçların ana kilit noktasını oluşturan bu siteye giriş öncelikle yoğun kimlik doğrulaması,kişinin mesleği ve psikolojik sıkıntısının olup olmadığına dair kanıtlı belgeleri istiyordu.

Bu kadar korunmaya sahip olan sitenin içerisindekileri düşünmem bile o zamanlar ürkmeme neden olmuştu.

Hyunglarla ve müdürümle konuştuktan sonra şu anda çalışmakta olduğum marketin patronuyla bu konu hakkında anlaşıp, bu konu hakkında kimseye söz etmeden,  birkaç sene öncesinden beri onun marketinde çalışıyor olarak beni göstermişti.

Polis oluşuma dair olan tüm bilgileri gizlemek ve kapatmak hyunglarıma düşerken, ben de belgeleri istenilen gibi atmıştım. Ancak garip olan bir şey vardı.

Psikolojik sıkıntım olmadığına dair belgeyi göndermiştim ama yetersiz bilgi olarak bir yazı bilgisayarın ekranında görünüp, beni siteden atmıştı.

Buradan çıkarılacak tek bir sonuç vardı, buradaki insanların psikolojileri gerçekten normal değildi ve bu belgelerle kanıtlıydı.

Bu şekilde giremeyişimin ardından iş başa düşmüş ve sayfa bilgi hacklemesiyle içeriden rastgele bir insanın bilgilerini alıp kendi ismimi montajlayıp, rahatsızlık adını değiştirdikten sonra siteye girişim sağlanmıştı.

Sitedeki herkesin gerçekten bir üşütük olduğunu net bir şekilde söyleyebilirdim. Kimsenin psikolojik sıkıntılarını küçümseyecek ya da dalga malzemesi olarak kullanacak bir insan değildim ancak buradaki insanlar bunların çok uç seviyesini ve farklı boyutlarını yaşıyorlardı.

Bir ay önce açılmış bu site bir anda nasıl olduysa son günlerde popüler olmuş ve siteye giriş yapan kişi sayısı oldukça çoğalmıştı.

Sayfanın içeriğini incelediğimde bazı vip olarak sınıflandırılmış insanlar yer alıyordu. İlk başta bu kişilerin nasıl bu ünvana ulaştığını kesinlikle anlamamıştım ama biraz daha incelemeye devam ettikçe her şey açığa kavuşuyordu.

İnsanlar nefret ettiği, kin tuttuğu, öylesine sevmediği, kendisine gıcık olduğu ve benzeri olayları yaşadığı insanların isimlerini ve bilgilerini atıyor, onun sözde şanslı kişi olmasını istiyordu.

Bu vip ünvana ulaşmış kişiler de tıpkı bir açık artırma sunar gibi görevleri koyup, ucuna site sahibine yaptığı takdirde ulaşacağı para miktarını yazıyordu.

Görevin tehlikeli olup olmaması önemli değildi, site sahibi yüklü paranın en çok olduğu yorumu seçiyor ve onun yapılmasında karar kılıyordu.

Vip kullanıcılar çevrimdışı olduğu zamanlarda çıkan açık artırmalarda normal üyelerin yazdıkları yorumların hangisine en çok katılım sağlanırsa o bir sonraki adım olarak seçiliyordu.

Bu göreve atanmış tek kişi olduğum için hem bir sonraki insanı takip etmek hem de görevleri yerine getiren kişi sayısının tek kişi olup olmadığını henüz hâlâ saptamış değildim.

Hyunglarımın bana kızdığı konu da tam olarak buydu,  yavaş ilerliyordum ve ulaştıkları insan sayısı da bir ay içerisinde dörde ulaşmıştı ve birini bile engelleyememiştim.

Her şey bir gün içerisinde bile deli gibi ilerlerken, ben sadece bakıp kalmakla yetiniyor gibiydim.

Benim yüzümden hayatları yaza veda etmeye yakın olan bir çiçek gibi solup giderken, ben hâlâ çözüm yolu bile bulamıyordum.

Silkelenmem gerekiyordu ama nasıl toparlanabileceğimi bilmiyordum, kurbanları olarak seçtikleri kişileri öldürmüyorlardı tabii ki ama bu psikolojik baskı öldürmekten daha beterdi.

Dosyaları inceleyip baştaki üç kişiyi bulup onlarla her ne kadar konuşmaya çalışsam da onların değil bir şey anlatmak, bir insan yüzü görmeye tahammüleri yoktu. İçlerindeki acıları ve derin korkuları gözlerinden okunuyordu.

Ama sonrasında daha önceden hazırlanıp beklemiştim ve dördüncü kişinin belli olduğu vakit onu araştırmaya başlamıştım.

Hwang Hyunjin - 24 yaşında,çok popüler bir sanat galerisinin baş yapıtlarını oluşturan ve adını duyuran bir adam. Çizimleri genelde genç yaşlı herkese hitap eder ve büyük ilgi görür.

Genç yaşta milyonerliğe adım atmış bir isim, tek bir resminin satışıyla 10'dan fazla ev satın alabilir.

İnternette onun için yazanlar tek bunlardı, seven kitlesi kadar nefret eden kitlesinin olması da çok olağandı. Önceki insanlar onun kadar popüler değillerdi, hatta sıradan asosyal insanlar bile denebilirdi.

Ama bu kez hedefleri göz önünde olan bir insanı mahvetmekti.

İlk önce duygularıyla kendisine bağlayarak hem de..

Diğerleriyle sürelerini kısa tutmaya çalışırlarken,onunla olanı adım adım ilerletmek için canice planları gözlerimin önünden akıp gidiyordu.

Tek başıma yapmalıydım,zorundaydım. Başka kimse karışamazdı.

Onu da kurtaramazsam hem işim, hem de onun mental olarak hayatı son bulacaktı. Yaşayan bir ölüden farksız olarak..

Şimdiki ona yapacakları da sokak ortasında darp ettirmekti, sarkıntılık ettiği yalanıyla..

Ünlü bir yüz, Kore'nin tüm homofobikleri tarafından eşcinsel olarak yargılanışının yanında bir de tacizci damgasını yiyecekti.

Ben de sadece durmaya devam ediyordum, videoda yediği dayağı saniyesi saniyesine göreceğimi adım kadar iyi bilirken kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Videoyu tam olarak oynatmadan çıktım ve telefon rehberime girip marketin patronunun numarasını tuşladım.

'Gecenin karanlığına bulanmış bedeni,Güneş; aydınlığıyla koruyacaktı.'

#Buraya lütfen bu bölümle ilgili yorum bırakın hayalet okuyucu olmayın :'(

Aklınızdaki anlamadığınız noluyo bu lanet olası yerde dediğiniz kısımlar bir nebze olsun çözülmüştür umarım:))

A branch of cigarette °hyunlixWhere stories live. Discover now